Hepsi birbirinden farklı 3 kız.
Elif,Eylül iki kuzen.Aynı mahallede tanıştıkları yıllardır birlikte oyun oynadıkları çocukluk arkadaşları Açelya.
Ve, her biri ayrı kişilikli 3 erkek.
Oğuz, en yakın küçüklükten beri onunla iyi geçinebilen arkadaşı Er...
Annemin sesiyle gözlerimi zar zor açtım. "Taamaamm diye bağırdım. Oflayıp banyoya girip rutin işlerimi yapıp kıyafetlerimi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağıya kahvaltıya indim. Ailem kahvaltı yapıyordu. "Günaydın" diyerek annemin, babamın ve abimin yanaklarından öpüp masaya oturdum.
"Günaydın uykucu" dedi abim. "Nasıl gidiyor okul bakalım" dedi babam ve "dur baba daha yeni başladık ya" diyince bana gülmeye başladılar.
Onlara göz devirip tabağıma krep koyup yemeğe başladım.
Hem kahvaltı yapıp ailemle sohbet ettikten sonra kahvaltım bitince "Ben çıkıyorum" diyerek masadan kalktım ki Abim"dur ben seni bırakırım " dedi tabi bana hoş, kabul edip çantamı alarak evden çıktık.
Abimle aramızda çok farklı bir bağ vardı. Çok severdim onu, Abimin adı Melih 28 yaşında , nişanlı hatta çok Yakışıklı, kaslı, taş, .... Tamam tamam abimle çok iyi anlaşırız.
Hiç öyle ciddi bir kavga ettiğimiz yoktur. Yolda giderken abime dönüp" Simay yengem nasıl , napıyor? "O da spor salonuna yazıldı artık beraber spor yaparsınız"diyince bu sözüne çok şaşırmıştım "Sen spora başlamasına nasıl izin verdin?" Dedim alaycı bir sesle "Oda sen gibi ikna etmesini biliyor" Gülerek "Eee kimin yengesi be Helal!"dedim "Sen sus pis bücür geldik hadi in"dedi, gözlerimi devirdim. Evet bana hep bücür derdi.
Yanagından öpüp görüşürüz diyip ,el sallayıp okula doğru yürümeye başladım.
Elifin Ağzından
Açelyayla oturmuş durakta otobüs bekliyorduk,
Açelya" lanet otobüs gelemedi bir ya!" "Hergün beklerken şunu söylemekten bıkmadın bi gelecek ışte, 2 dk si kalmış bak"diyince oflayarak telefonuna bakmaya başladı.
"Acaba bugün binecekmi, Eray?"dedi "Bilmem biner herhalde (ona dönerek) Kanka o yanındaki kahve gözler de biner mi, adı ne acaba ?"diyince "O kahve gözler derken? Kim o?" "Tabi sen Eraya bakmaktan görmedin neyse otobüs geliyor sonra anlatırım kalk" Otobüse bindik gene her zamanki gibi doluydu oturacak yer yoktu .
Biraz ilerledikten sonra o kahveler girdi görüş açıma, Göz göze geldik gene yine sert bakıyordu bir insan hiç mi gülmezdi.
Bu çocuk hiç gülmüyordu.
Bir süre bakıştıktan sonra gözlerimi çevirdim.
Açelya ya baktığımda Erayla birbirlerine bakıyorlardı
Ay oldu bunlar be , nasıl güzel bakıyorlardı birbirlerine öyle.
Ama bugün yanlarında farklı bir çocuk daha vardı. Oda baya yakışıklıydı . Telefonum çaldı zar zor çıkardım Arayan tabiki Eylül!
"Efendim bebeğim " dememle o kahveler bana döndü. Bu sefer daha sert bakıyordu. Eylül konuşmaya başlayınca, "Otobusteyiz geliyoruz Eylül az kaldı" dememle Eylül dediğim zaman yanlarındaki çocuk bana baktı ve sonra cama dönüp gülümsedi.
Telefonu kapattıktan sonra kahve gözlere baktım ama baya yakışıklıydı be !
Suratında rahatlamış bir ifade olunca kendime mi alinayim bilemedim açıkçası Ay ne diyorum ben!
İnecegimiz durağa geldiğimiz zaman içimden lanet okudum sonra Açelya'yı dürttüm çünkü Eray'la bakışmaktan geldigimizden haberi yoktu hanfendinin!
İndikten sonra Açelya aptal gibi sırıtıyordu bu kız resmen ilk günden hemen Eraydan hoşlanıyordu.
Erayinda ondan kalır yanı yoktu.
Ona hiç seslenmedim bugün olanları düşünmeye başladım. Nasıl sert bir çocuktu bu öyle adı ne acaba ? Her zaman mi böyle sert, çatık kaşlı acaba?
Bu soruları kafamdan attım çünkü okula gelmiştik.
▫ ▪ ▫ ▪
Öğle arasına gelmiş kızlarla kantine inip kahve aldık. Tam sınıfa çıkarken bir çocukla çarpıştım.
Hay aksi!
Kahve üstüne döküldü. Oğlanın sevgilisi hemen bana doğru gelmeye başladı. "Napiyosun kızım sen dikkatli olsana biraz!" "Benim ne suçum var be asıl o önüne baksaydı" Arkadan Eylül gelmeye başladı OLAMAZ! "Hayırdır bir sorun mu var?" "Evet canım bir sorun var senin arkadaşın" dedi yüzüme tiksinircesine bakarken Açelya bizi kahkahayla izliyordu Sinir şey!
Eylül kızın üstüne atlıyordu ki beline dolanan ellerle yarıda kaldı
Bu sabahki otobüsteki çocuk! NE! OHA! yanında da o ha kahve gözlü çocuk var nasıl yani onlar!?
Eylül'ün Ağzından
Kıza sinirli bakışlarımı atıyordum. Gene dayanamayıp üstüne atlıyordum ki belime bi el dolandı "Ya bırak"diye bağırdım "Bırak değil Burak ben" Duyduğum sesle kısa süreli bir şok yaşadım Burak?!?
Geçen gün beni kurtaran çocuk ama burda ne işi var!?
Ona dogru döndüm ve " sen, senin burada ne işin var?" "Her zaman seni böyle kurtarmak zorunda mıyım?" Alaycı bir şekilde "Başını belaya sokma bir daha ki sefere ben olamam" dedi ve göz kırptı.
Oh may ALLAH!!
"yok ya! Hem ben o kızın daha suratına yumruğumu geçirmedim" kıza dönüyordum ki " hop hop tamam dur şaka yaptık"
"Hayırlı işler gençler"
Açelya bağırınca bulunduğumuz konuma baktım.
Benim elim onun kolunda, onun elleri benim belimdeydi. Durumu farkedip hizla ellerini ittirdim.
Arkama döndüğümde o gerizekali kızın gittiğini gördüm erkek arkadaşı önceden gitmişti zaten üstünü temizlemek için.
Sonra Elife dönünce karşısındaki çocukla birşeyler konuşuyordu daha doğrusu Elif konuşuyordu!
Ve, Açelyaya dönüp "ne var be kızı dovemedim zaten sinirlerim bozuldu!" Diye bağırınca Buragin göz devirdigini gördüm. Ve onun burda ne işi olduğunu sormak için yanına yaklaştım. "Sen, bu okulda mi okuyorsun?" Bana bakıp gülümsedi "Evet, yani inşallah okuyacağız, sevindin mi?" Dedi ve göz kırptı e çüş yani ne münasebet canım "Hayir yani niye seviniyim ki " "Bilmem onuda sen düşün" dedi ve Oğuz diye bağırıp Oğuz denilen çocuk buraya bakınca kaş göz yapıp kantinden çıktılar.
Ve arkalarından şaşkın bizi bırakarak.
💟
Selaaam Sevgili okuyucular hergün yeni bölüm atmaya devam ediyoruz.
