Adımımı attım. Artık ormana adım atmış bulunuyorum. Kapıdan geçip bi kaç dakika yürüdük. Hiç kimse konuşmuyordu. Herkes çok dikkatli izliyor, küçücük bir seste saldırı pozisyonuna geçiyor.
Neden böyle davarandıklarını hala anlamadım. Ama sorgulamadım da. Eninde sonunda öğrenirim.
"biz sola gidiyoruz."
Adını hala bilmediğim yediliden kumral olan erkek gemma ya bakarak konuştu.
Gemma sadece kafa sallamakla yetindi. Onlar sola giderken gemma ve diğerleri de sağa gitmeye başladılar. Gemma ormana girmeden önce "sen bizimle geliyorsun" demişti. Ben de sağa yönelerek gemma ve diğerlerini takip ettim.
Bi kaç dakika geçti. Hala konuşmuyorduk. Jasmin ler ise çoktan gözden kaybolmuştu. Şu konuşmama işi sıkıcı bi hal aldı artık. Ve buraya neden geldiğimizi artık bilmek istiyorum.
Olduğum yerde durdum. En arkada olduğum için kimse benim durduğumu anlamadı.
"gemma neden buraya geldik?"
Gemma ve diğerleri bana döndüklerinde onlar da durdu.
"şimdi anlatamam violetta ama çok dikkatli olmalısın. Anladın mı?"
Neye çok dikkatli olmalıyım? Endişelenmeye başladım ama..!
"neye!?"
"violetta şimdi olmaz dedim.. Hadi yürü de işimizi yapalım.."
"hayır!!" sessiz ama çok kesin bir şekilde dedim.
"Siz anlatana kadar hiç bir yere gitmiyorum"
Odeletta yanıma gelip elimi tuttu. Açık kahverengi saçları ve ona uyumlu kahverengi gözleri...
"tamam violetta anlatıcaz ama yürümeye devam edilim. Olur mu?"
Gözlerimi onun gözlerinden çekip gemma ya baktım.
Gemma ilk odeletta ya bakıp sonra tekrar bana baktı.
"tamam yürürken anlatırım."
Önüne dönüp yola devam etti. Diğerleri de ona eşlik etti. Odeletta elimi bırakıp arkasını döndü ve yürümeye başladı. Ben de daha fazla beklemeden onları takip ettim.
Sadece bi 20 saniye falan geçti ama ben dayanamıyorum. Çok merak ettim. Neden konuşmuyorlar ki? Yürümem için beni kandırıyor olamazlar değil mi?
"eee hadi anlatın artık."
Daha fazla dayanmadan sordum.
"tamam violetta anlatıcam. Hani senin evindeyken bizim acil gitmemiz gerekti ya?"
Hatırladığımı beli eden bir şekilde kafamı salladım.
"işte o zaman bize haber gelmişti. Kasabanın çevresinde dolanan bir şey görülmüş ama ne olduğunu anlamamışlar. Biz de her ihtimale karşı ormanı kolaçan ediyoruz. Sen de zaten artık bizden olduğun için seni de çağırdık. Aslında ilk günden seni ormana çıkarmak istemezdik ama Yurben senin ne kadar yetenekli olduğunu görmek istiyormuş. "
İşte şimdi hapı yuttum. Ya yeteneğim yoksa? Ya ben burda ölüp kalırsam? Yalan söylediğimi anlarlarsa olacaklardan korkuyorum.
Ben daha anamı babamı hatırlayamadan ölecek miyim?
Kafamda ki olumsuz düşünceleri bozan tek şey başım da ki o ince ağrı.
Başıma çok keskin bir ağrı girdi. Elimi kafama koyup olduğum yerde durdum. Derin ve sıksık nefes alıp veriyorum. İçimi yine o siyah sisi bulutu yayılmaya başladı. Nedensizce bedenime bir korku yerleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
FantasyNerden bile bilirdim ki seninle aynı havayı tekrar solucağımı? Nerden bile bilirdim ki tekrar karşılaşacağımızı? Neden bile bilirdim ki birbirimizi tanımadan, tanışmış olduğumuzu? Nerden bile bilirdim ki tekrar aynı kaderi yaşayacağımızı? Nerden bil...