Tekrar Merhaba Orman

26 2 2
                                    

Kitabın adını değiştirdim 'prenses esmeralda' yerine 'yeniden doğuş' yaptım.

****

Jasmin e kaşlarımı hafif çatmış bir şekilde bakıyordum. Konuşmamız gereken şey ne olabilir ki?

Burada kalmam hakkında konuşacağızdır belkide.

Ben hala ona bakıyorum. Gülümseyerek bana doğru gelmeye başladı.

Kapının önünden çekilerek onun geçmesi için yol açtım. Kapıdan geçerken bile bana bakıyordu.

Ben de arkasından geçip kapıyı kapattım. Kolidorun ortasında durmuş bana bakıyordu.

Elimle ilk mutfağı gösterdim.

"yemek yemek istersen... "

Bu sefer elimle salonu gösterdim.

"ve ya televizyon izlemek istersen..."

Ellerimi indirip onu bekledim. O sonunda benden gözünü ayırıp salona baktı.

Zaten salona yakında durduğundan bir kaç adımda salona girdi. Derin bir nefes alıp salona yürüdüm.

Salonun kapısına geldiğim de gözlerim büyüdü. Salonda ki bütün mobilyaların üstü kapalıydı. Ama şimdi hepsi açık.

Kısacık sürede nasıl bu kadar hızlı yaptı anlamadım. Hemen toparlanıp eski halime döndüm.

"işimi kolaylaştırmışsın. Saol."

Üç kişilik koltuğa oturup eliyle koltuğa vurdu. Adımlarımı koltuğa yönelttim.

Bana hayla gülümsüyordu. Halbuki kasabaya girdiğimiz de hiç böyle değildi. Yanına oturdum. Onu daha iyi görebilmek için yan döndüm.

Beni inceliyordu. Sanki beni bir daha göremeyecekmiş gibi yüzümü inceliyordu. Bu sırada bende onu daha iyi inceleye bilme şansı buldum.

Sarı saçları, koyu kahverengi gözleri - güneşte açık kahverengi sanmıştım -, belirgin elmacık kemikleri var. Oldukça hoş bir kız.

"burada kalıcakmışsın. Ne kadar sevindim anlatamam. Artık hep senin yanında olucam."

Evet düşündüğüm gibi burada kalmam konusunda konuşacaktık.

"ee. Burada kalıcağına göre burası hakkında bir şeyler öğrenmen gerek. Aklına takılan bir şey var mı?"

Zaten her şeyi Sageye sordum.

"yok"

"Peki saray hakkında sormak istediğin bir şeyler var mı?"

Sarı hakkında bilmediğim çok şey olduğuna eminim. Aslında sormak istediğim bir kaç şey var.

"şey evet var. Şu ejderhaların sahipleri, neydi adı... Aceline ve diğerleri. Nasıl o ejderhalara sahip oldu?"

"şöyle ki, onlar çok güçlü olduğu için ejderhalar kendileri gelip sahipleri olmasını istedi. Onlar da kabul etti."

"Peki onların güçleri ne?"

"prenses aceline ledonyen su gücüne sahip, prens artus ledonyen toprak, prens carlo denevue ise ateş."

"Peki sen?"

"ben toprak"

"Peki toprak gücü olduğunu nasıl anladın?"

"bazı yerlerde değişik şekilde insanların güçlerinin öğrenildiğimi duymuştum. Sizde de böyle sanırım. Bizde şöyle oluyor. Belli bir yaşa geldiğinde seni sınav yapıyorlar ve gücün var mı yok mu öğreniyorlar."

Yeniden Doğuş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin