Chapter 14

1.8K 102 151
                                    

Lumos!

"Şamdan olayı için özür dilerim."

"Önemli değil. Sadece bir dahakine herkesi hırsız sanıp dövmeye kalkma. Herkes benim kadar anlayışlı olmayabilir"

"Kalkmam. Anlayışlı çocuk."

Neden onunla konuştuğumu ya da neden burada oturduğumu bilmiyordum ama bir anda kendimi oldukça yalnız ve morali bozuk görünen Malfoy'un yanında bulmuştum. Pek konuşmamıştık, çünkü söyleyecek bir şeyimiz yoktu. Zaten canım konuşmak falan da istemiyordu. Üç dört gün sonra Quidditch maçları vardı ve sonraki hafta okul kapanıyordu. Artık benim için tek önemli olan şey bina kupasını kazanmaktı. Bir daha bu okula öğrenci olarak gelemeyecek olmak kalbimi çok kırıyordu. Kah mutlu kah hüzünlü yıllar geçirdiğim bu koridorlarda yürürken durduk yerde içime sanki içimde kalmış gibi derin derin nefesler çekiyor ve gözlerimin dolmasını engelleyemiyordum.

Bütün gece arada konuşup genelde susarak orada oturduk ve sabaha karşı sızmış olmalıyım, tuhaf olansa üstümdeki büyük lacivert erkek hırkasıydı. Cidden, romantiklik yapmasına gerek yoktu, bir battaniye de iş görürdü; ya da hiçbir şey de yapmayabilirdi. Neden böyle düşündüğümü, neden bunu sadece bir romantiklik olarak algılamadığımı bilmiyordum.

Bugün derslere girmeyi planlıyordum. Binama puan kazandıracaktım, başka işim yoktu zaten. İlk dersimin sınıfına giderken kendi kendime bir şarkı mırıldanıyordum. Harry ve Ron'u hiç görmüyordum çünkü antrenman yapmaktan nefes alamıyorlardı. Geriye iki maç kalmıştı. Skorlar şöyleydi: Hufflepuff Ravenclaw'u yenmişti ve Ravenclaw elenmişti. Hufflepuff ikinci, Gryffindor üçüncü sıradaydı. Slytherin'in başta olduğunu söylememe gerek var mı? İşte bu yüzden bizimkiler canını dişine takıp çalışıyordu. Hırs, Slytherinlillere özel bir şey zannediyordum, değilmiş.

*

Evet, Gryffindor ikinci sıraya oturdu ve Slytherin elendi. Bizimkiler sevinçten kuduruyor. Final maçı Hufflepuff ile.

*

Hufflepuff Quidditch kupasını aldı arkadaşlar. Daha fazla konuşmak istemiyorum. En azından yabancıya gitmedi. Çocukları nasıl teselli edeceğim ise tam bir muamma. Quidditch'i hayatla aynı şey zannediyorlar...

*

Tek umursadığım şey bina kupası. Ve en önde biz varız. Bunu alacağımıza inanıyorum. Bugün önemli bir şey oldu. Sadece yedinci sınıflara özel bir mezuniyet balosu vermeye karar vermişler. Veda amaçlı konuşmalar olacakmış ve benden bir konuşma hazırlamamı istediler. Bense konuşma hazırlamanın yeterince içten olmayacağını düşünüyordum. Doğaçlama yapacaktım. Kavalye yani eş işi ise... Draco'dan bana teklif etmesini beklerken yıllar geçti resmen. Ama çocukta tık yok. Kalan zaman deli cesaretli Malfoy beni takmıyor bile! Yoksa utanıyor mu? Başka çeram kalmadı, Ron'a benimle gelir mi diye soracağım.

Ron kupayı kaybettikleri için çok üzülmüştü, onun moralini düzeltmek hiç kolay olmamıştı cidden. Harry ise ondan daha beterdi. Slytherin kaptanıyla yumruk yumruğa kavga edecekti az kalsın, inanabiliyor musunuz! Üstelik Slytherinin bu konuyla alakası bile yoktu. Sadece yenildiğimiz için bizi biraz aşağılamışlardı. Kendilerinin ikinci maçta kaybettiklerini hatırlatınca da haliyle bayağı bozuldular. En sonunda ise işin sonucu eşiğinden dönülen bir kavga oldu.

Bu arada söylemeyi unuttum, annem iyileşmiş! Bunun şerefine onlara en büyüğünden bir çikolata kutusu yolladım. Bu sefer yiyeceklerdi.

Sahi yemek demişken Ron'u yemek yerken buldum, hiç şaşırmadım.

"Hey Ronald! Benimle şu yıl sonu balosu saçmalığına gelmek ister misin? Draco'nun teklif edeceği yok da."

Ron'un yüzü asıldı. "Hermione, nasıl söylesem bilmiyorum, bana kızma sakın ama ben birini davet ettim."

Losing Control | DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin