( Multi Medya: Mert )
( Bölüm şarkısı: Burak King - Koştum Hekime )
- Her ybnin başına bir söz koyucam 💢 -
👊 Okuduğun o kitapta sayfalarını düşünüyorum,sevdiğin bütün cümleleri okşuyorsun
sanki. 👊
Alarmın sesiyle gözlerimi açtım alarmı kapatıp tekrar gözlerimi kapadım ilk ders yoklama alınmıyodu nasıl olsa.
" Sude şu alarmı ertelemekten vazgeç artık." diyerek annem başımda dikiliyordu.
Uykum çok hafif o kadar hafifki odamın kapısının önünden birisi geçse uyanıyorum.Belki abartıyor dersiniz ama hayır abartı değil.
" Anne ilk ders yoklama yok zaten neden gidiyorum?" dedim uykulu sesimle.
" Ayh bende Tuğbayı arayımda geç gideceğini söyleyim zaten bugün Mert alıcaktı seni çocuk boşa gelmesin geç gidiceksin nasıl olsa" dedi.
Mert ismini duyunca kalbim hızlı çarpmaya başladı.Mert benim çocukluk arkadaşım.O beni arkadaş olarak görebilir ama ben onu başka anlamlarda seviyorum.
" Hayır anne ne gerek var geç kalmaya.Ben çok şeyim..ımmm.şşey..derse...derse çok zamanında giren biriyim asla kaçırmam dersleri hele ilk dersi asla tövbe haşa okul bizim kutsal görevimiz felan yani yok asla kaçıramam olm..." sözüme devam etmemi engelleyen annemin elleri oldu.
" Biz seni yaparken malzemeyi fazla koymuşuz kızım, Dünya bile Güneş'in etrafında böyle dönmüyor az bi sus." dedi ve odadan çıktı.
Annem çıkar çıkmaz hemen kilotlu çorabımı ve okul formamı giydim.Saçlarımıda açık bırakıp yarısını aldım ve küçük bir topuz yaptım.Makyaja gerek yoktu zaten istesemde yapamam okulda çok kızıyorlar.
Aşşağı doğru inmemle burnuma gelen tost kokusunu hissettim.
Hemen sofraya hayvan gibi daldım.
" Sude abiciğim?" bunu diyen Hüseyin abimdi sıçtın Sude bide sıvarsın şimdi.Kesin Merti sorucak.
" Buyur abilerin en tatlış,en yakışıklı, en güçlü,en odunu,en pıtırcığı,en.." diye sayarken abim lafımı böldü.
" Bu dediklerini ses kaydına aldım Mustafa'ya dinletim de görsün bakalım o." oha ameka abi benden daha zeki çıktı.
" Mal." dememle abim enseme 'şap' diye vurdu.
" Anne ya abim bana vuruyo." diye anneme şikayet ettim.
" Hüseyin bu senin kardeşin varyaaa az değil ha hani şu Tuğba'nın oğlu Mert varya hah işte bu Sude onu" yohmna annem cidden bunlarımı konuşacaktı hemde abimle? Tövbe Allah'ım ben ne günah işledim.Neden benim annemde diğer anneler gibi kızmıyor? Why yani wyh?
" Anne biz neden normal değiliz şimdi anladım." dedi abim.
" Ne varmış halinizde gayette normalsiniz tıpkı ben maşallah benim evladlarıma." diye karşılık verdi annem.
" Anne sorunda bu zaten sana çektiğimiz için normal değiliz." dedim.
Dediğime pişman oldum annem kafama bi tane vurdu bu ne yahu gelen vuriii giden vurii.
Biraz daha annemlerle konuştuktan sonra Mert beni aradı ve aşşağıda beni beklediğini söyledi bende pembe kinetixlerimi giydim ve aşşağıda bekleyen Mert'in yanına gittim.
" Günaydın prenses." dedi.
"Günaydın Mert." dedim bende.
Mert bana prenses demişti ve ben birazdan geberebilirdim.Ama şöyle bir şey var eğer ölürsem helva değil dondurma dağıtın.Helvadan nefret ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNE BAK
Literatura Feminina" Eğer bir gün ayrılırsak seni özlediğimde ne yapacağım?" dedi masum sesiyle. " Bak prenses biz hiç ayrılmiyacağız ama eğer merak ediyorsan GÖKYÜZÜNE BAK " dedim. " Neden gökyüzü?" dedi. " Çünkü bende oraya bakıyor olacağım" diyerek ellerini ellerim...
