Bir Melezin Maceraları ✅

Merhaba,benim adım Allison.Allison White.Nasıl başlayacağıma karar veremedim.Tamam,başlıyorum.Bundan 5 gün öncesine kadar babam ve üvey annemle yaşıyordum.Küçük bir de üvey kardeşim vardı.Çoğu gençlerin aksine ben üvey annem ve üvey kardeşimle iyi geçinirdim.Üvey annem her zaman beni anlar ve benimle ilgilenirdi.Babamla tartıştığımızda hep bana destek olurdu.Doğru duydunuz,babamla hep tartışırız.Her konudan bir açığımı bulur ve bana karşı kullanır.Bazen üvey annem gerçek;babam ise üvey babam mı diye düşündüğüm olurdu.Nerde kalmıştım?Ha,işte bundan 5 gün önce üvey annem gece yarısına yakın odama girdi.Telaşlı görünüyordu.Hemen sırt çantamı alıp içindeki kitapları yere attı;dolabımdan giysi tıkmaya başladı.Daha ben neler olduğunu soramadan ''Allison,tatlım.Hemen kalk.Gidiyoruz.''dedi.Tamam,haftasonları yazlığımıza gider ve deniz kenarında vakit geçirirdik.Ama daha Çarşambaydı ve yarın okulum vardı.Okula gitmeyi çok severimde,hele bu disleksi ve DEHB'yle(!).Hemen kalktım.Üstümü değiştirmek için tişörtümü ve kotumu çıkarıyordum ki üvey annem ''Buna zamanımız yok tatlım.Gidelim.''dedi ve beni kolumdan tutup merdivenlerde sürüklemeye başladı.Mutfaktan arabanın anahtarını aldı ve dışarı fırladı.Tabii bende bu arada arkasından sürükleniyordum.Hemen arabaya bindik.Dikiz aynasından garip bir hayvanın bize doğru koştuğunu gördüm.Annem de görmüş olmalı ki hemen arabayı çalıştırıp trafiğe karıştı.

Hala daha arkama bakıyordum ki babam ve Jamie'nin arabada olmadığını fark ettim.Babam bu akşam onu sinemaya götürmüştü ama şimdiye dek dönmüş olmaları lazımdı.Korkum artmaya başladı.Annem telefonunu açıp bir numarayı tuşladı.''Josh,onu evden çıkardım.''.Bu babamdı.''tamam,onu oraya götürüyorum.''dedi ve Montauk'a doğru sürmeye başladı.''Evet,biri peşimizde.Jamie'ye dikkat et.Yazlıkta görüşürüz.Seni seviyorum.''dedi ve telefonu kapattı.Tamam,yazlığımız Montaukta'ydı.Korkum azalmıştı ama peşimizde ki neydi?''Neler oluyor anne?''diye sordum.''Öğreneceksin tatlım.Sabırlı ol.''dedi ve Montauk'tan çıkıp kırlara daldı.Etraf karanlıktı ve arkamızdaki yol boştu.Yolda görebildiğim tek şey ise KENDİ ÇİLEĞİNİ KENDİN TOPLA tabelalardı.Tepenin sonuna geldiğimizde annem durdu,arabadan indi.Sırt çantamı ve birde telefonu elime sıkıştırdı.Bana bir çam ağacını göstererek ''Oraya git tatlım.Orada güvende olacaksın.Herşey yoluna girince bizi bu telefondan ara ve onu yok et yoksa peşini bırakmazlar.''dedi.''Kim peşimi bırakmayacak?''dedim merakıma yenik düşerek.''Biliyorum sana fazla şey söyleyemiyorum ama inana bana öğreneceksin.''.Alnımı öptü ve ''Şimdi git ve dikkatli ol.''dedi.Bende şaşkın şaşkın çam ağacına döndüm ve ilerlemeye başladım.Annem ben çam ağacını geçene kadar bekledi ve sonra ağaçların arasında ki yolda gözden kayboldu.Biraz daha ilerlediğimde burasının bir kamp olduğunu anladım.Şaşırdım çünkü kampın ismini rahatlıkla okumuştum.Hemde antik yunancaydı.Bir dakika...Ben gerçekten melez kampında mıydım?

Evet,bir kamptaydım.Bakın 17 yaşımdayım ve yunan mitolojisini iyi bilirim.Okul ödevi için kapsamlı bir araştırma yapmıştım.Bu yüzden birazdan anlatacaklarımda neden bu kadar bilgi sahibi olduğumu anlayın istedim.Kampa girdiğimde kısa boylu,sıska ve kıvırcık kahverengi saçlı bir çocuk gördüm.Belinde bir alet kemeri vardı.Çocuk bana doğru döndü.Beni görünce ilk şaşırdı ama daha sonra gülümsedi.Hınzırca bir gülümsemesi vardı.''Şeyy..selam.''dedim.Ne diyebilirdim ki? ''Selam.Melez kampına hoş geldin.''dedi.Aklıma gelen ilk soruyu sordum.''Bu melez kampı yunan mitolojisinde yer alan şu melez kampı mı?''dedim.Çocuk gözlerini kısarak bana baktı ve ''Athena'nın kızı olma ihtimalin var mı?''diye sordu ve gülümsedi.''Ah,Tanrı ebeveynini biliyor musun?''diye sordu.''Hayır ama üvey annem var.''dedim ve gülümsedim.''Şeyy,adın?''diye sordu.''Ah,Allison.''dedim.''Ve sende..''  ''Leo'' dedi.O anda yanımızda bir çocuk belirdi.Evet,belirdi demek uygun olur çünkü çocuk resmen gölgelerin arasından çıkmıştı.''Yeni biri mi?''diye sordu.Sİyah saçları ve beyaz bir teni vardı.Sıska ve Leo'yla aynı boydaydı.Tişörtünün üzerinde ve yüzüğünde kurukafa sembolü vardı.''Evet.Allison bu Nico.Nico bu da Allison.''dedi Leo.''Merhaba.''dedim ve Leo'ya döndüm.''Eee,şimdi ne olacak?''dedim.''Seni Kherion'a götürmem lazım.''dedi ve gülümsedi.''Bu taraftan.''.Gülümsedim ve eliyle gösterdiği tarafa doğru yürümeye başladım.

Karanlıktan kampı çok inceleyememiştim ama durduğumuzda bir evin önünde olduğumuzu anlamıştım.Leo kapıyı tıklattı.Biraz bekledikten sonra kapıdan tekerlekli sandalyeli,yaşlı bir adam çıktı.Leo;Nico'ya yaptığı gibi Kherion'a beni takdim etti.Kherion'la Leo o arada lafa daldı.Bende etrafıma bakınacak zaman buldum.Bir sürü kulübe vardı.Kulübelerin sadece biri boş duruyordu.Her kulübedeki gibi bu kulübede de sembol vardı.o yüzden anlamam kolay oldu.''Hera.''diye mırıldandım.Kherion ''Anlamadım.''dedi yüzünü buruşturarak.Onlara döndüm ve ''Sadece şu kulübe boş.Hera,değil mi?''dedim.Kherion başını evet anlamında salladı ve ''Bizler hakkın birçok şeyi bilmen iyi oldu Allison.Şimdilik seni on bir numaralı kulübeye yerleştireceğiz.Yarın sabah kampın liderine bilgi iletirim ve sana kampı gezdirir.Büyük ihtimalle yarın akşamki kamp ateşinde sahiplenilirsin.Şimdi Leo seni on bir numaralı kulübeye kadar geçirecek.Yarın yoğun bir programın olacak,güzelce dinlen.İyi geceler.''dedi ve esneyerek eve girdi.Leo önüme geçti ve ''Bu taraftan.''dedi.Onu takip ettim.Bir kulübenin önünde durduk.Leo ''On bir numaralı kulübe,Hermes.''dedi ve kapıyı açarak içeri girmemi sağladı.İçeride uyuyan 8-9 kişi vardı.Leo boş bir yatağı gösterdi.Sessizce oraya ilerlemeye başladım.Ama belli ki sessiz olamamıştım.Herkez kalkmış bana bakıyordu.Işıklar yandı.Leo hemen ''Çocuklar bu Allison.Kampa daha yeni geldi.Bu akşamlık burada kalacak.''dedi.İkiz olduğu belli olan iki erkek sinsice sırıttı.Ama Leo ''Kherion şaka ve hırsızlık olayları duymak istemiyor.''diyince ikiside sırıtmayı kesti.Belli ki şaka işleri onlardan soruluyordu.''İyi geceler,Allison.''dedi Leo ve dışarı çıktı.Bende hemen yatağa kuruldum.çok yorulmuştum ve çok atraksiyonlu bir gece geçirmiştim.Ben bunları düşünürken ışıklar söndü ve kulübe sessizliğe büründü.

 Bu benim ilk fan-fiction'um :D umarım beğenirsinizz :D