Evin içine girdiğimizde bizi geniş bir salon karşıladı ben hem evi inceliyor hem de kafamda dekorasyon fikirleri yaratıyordum. Buraya L şeklindr bir koltuk ve duvarı yıktırıp mutfak ve salonu birleştirmek ilk hedefimdi tabi eğer bu evi alırsam. Odalar ferah ve tam istediğim gibiydi ayrıca balkon için harika fikirlerim vardı.
"Alıyorum. Yani hemen şimdi bu evi almak istiyorum çok beğendim"
"Harika,sattım gitti o zaman."
Emlakçıyla anlaştık ve imzalamam gereken belgeler ve halledilmesi gereken tapu işleri olduğu için bir iki gün sonra eve yerleşebilecekmişim.
Artık otelden çok sıkıldım ve bir an önce taşınmak istiyorummm.
Saat 5 oluyordu ve ben otele döndüm akşam gitmeliydim en azından bir daha onunla buluşmayacağımı söylemek için gitmeliydim...
-2 saat sonra-
Basket sahasına doğru yürüyordum. Uzaktan da olsa ilerisi görünüyordu ve Aksel in gelmiş olduğunu farkettim.Adımlarımı hızlandırdım ve hatta koşmaya başladım.
A: "Geldin,sana söylemiştim."
E: "Sen söyledin diye geldim sanıyorsan fazla sevinme çünkü seni görmeye gelmedim sadece bu saçmalığı bitirmek istiyorum cebime not bırakmak da ne çok saçma?! "
A: "Hmm... "
Kapıya hızlı adımlarla sahadan çıktım. Arkamdan gelmedi, seslenmedi bile... Ne yani gelmesini mi bekliyordum ki zaten?! Diye düşünürken;
A: "Basketbol oynayalım mı?"
Benimle dalga mı geçiyo, ne diyo bu? Ne desem acaba? Kafamda deli sorular...
E: "Ne?"
A: "Kazanan kaybedene yemek ısmarlar, kabul mü?"
E: "Hayır! Ben gidiyorum."
A: "Korktun mu? Sen bilirsin..."
Aaahhh hayır tabii ki korkmamıştım kabul etmek zorunda hissediyorum...
E: "Ben kazanırsam, beni rahat bırakıcak mısın?"
Arkamı dönmemle topun kafama çarpması arasında saniseler vardı, ve gerisini hatırlamıyorum bile gözlerimi açtığımda bilmediğim bir yerdeydim...
E : "Nerdeyim ben?"
A: "UYANDIN! Elya çok özür dilerim... Topu tutarsın diye düşündüm bi anda oldu ve bayıldın anlamadım ve çok korktum seni evime getirdim.İyi misin? Su ister misin? Ya da bi şeye ihtiyacın var mı? Üşüdün mü?"
E: "Yok bi şeyim, iyiyim ben eve gidicem çantam nerde?"
Ayağa kalkıp çantamı aramaya başladım fakat bir anda gözlerim karardı başım döndü ve tekrar koltuğa düştüm.
A: "Bu halde eve gitmene izin veremem, biraz dinlen..."
E: "Senden izin isteyen olmadı?"
A: "En azından hatamı telafi etmem için seni eve bırakmama izin ver. Yoksa içim rahat etmez ve peşini bırakmam ;) "
E: "Hayır, öyle bi şeye gerek yok ben kendim gidebilirim ve kendini de suçlu hissetme."
Tekrar ayağa kalktım ve kapıya yöneldim ve bu kez peşimden geldi çantamı kapının yanındaki masanın üzerinde buldum ve alıp kapıdan çıktım merdivenlerden inerken tekrar gözüm karardı, eğer arkamdan gelip beni tutmuş olmasaydı aşağıya yuvarlanabilirdim.
A: "Dinlenmen gerektiğini söylemiştim bi kez olsun sözümü dinle!"
E: "Tamam teşekkür ederim ama..."
A: "Daha fazla konuşup kendini yorma, benimle geliyosun ve itiraz kabul etmiyorum."
Derin bi iç çektim ve daha fazla direnmemin bi faydası yoktu beni eve bırakmasına izin vericektim...
E: "tamam..."
Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın 💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak
Teen FictionKaçak olarak başlayan maceramın sonundasın aynı zamanda başındasın nasıl böyle hissedebilirim Aksel?