ARKADAŞLAR MERHABA ÖNCELİKLE BU BÖLÜMÜ YAZMADAN ÖNCE BİR SEYLER SÖYLEMEK İSTİYORUM SİZE...BİLİYORUM ŞUAN HİKAYE COK SABİT VE RUHSUZ GİDİYOR AMA İLERKİ BÖLÜMLER İÇİN ÇOK GÜZEL ŞEYLER TASARLADIM.ŞUAN SIRADAN BASİT BİR HİKAYE GİBİ GELEBİLİR AMA EMİN OLUNKİ DAHA ÇOK OLAYLAR OLCAK VE UMARIM SİZLERİ ŞAŞIRTABİLİRİM.OLAYLAR SUAN TAM GELİŞMİŞ DEĞİL 2 HAFTADIR YAZIYORUM CUNKU AMA BU BÖLÜMDEN SONRA VEYA 2 -3 BÖLÜM SONRA HER SEY DAHA ACIK VE NET OLCAK....BU KONUDA YENİYİM VE BİRAZ HEYCANLI... UMARIM HEPİNİZ HİKAYEMİ BEĞENİYORSUNUZDUR ÇÜNKÜ DAHA YAZMAM GEREKEN ÇOK OLAYLAR VAR VE KAFAMA GELIYORLAR AMA BEN İŞİ YAVASTAN ALMAK ISYIUOTUM..HEPSİ HEMEN HEMEN AKLIMDA HER GÜN. OKUDUGUNUZ ICIN TEKRARDAN COK TESEKKUR EDERİM İYİKİ VARSINIZ... :)
Çarşamba sabahı okula gitmek için kalktım kendimi yenilenmiş hissediyordum.Hastalıgım yüzünden kiloda vermiştim... bu benı mutlu etmeye yeterdi.Mutlulukla kahvaltımı yaptım,bu gün babam beni okula bıraktı.Ben hastalandıktan sonra evde işler değişmişti. Bana daha iyi davranmaya başlamışlardı. Tabi ki bende onlara yoksa bu durum eskisine döner ve bok hayatım daha da bok olurdu.Bazen kendime şaşıyorum bu kadar yükün altından nasıl kalkıyorum diye. Başkası olsa dayanamayabilirdi ya da ben biraz abartıyorum kendi durumumu.Sonucta herkesin derdi var ve bunlarla uğraşmak zorunda. En azından bir tane problem benım ıcın cozuldu.
Çantamı aldım kardeşimi öperek evden çıktım.Arabada kulaklığımı takıcaktım fakat babam beni lafa tuttu. Arada bunu hep yapardı.Hava yağmurluydu. Benden mutlusu yoktu şahsen...Okula geldiğimde babamı uğurlayıp kapıya yürümeye başladım.Sınıfa girdiğimde birden balonlar ve kurabiyeler ile karşılaştım. Aslı koşarak bana sarıldı ve geçmiş olsun canım aramıza hoş geldin dedi... Tüm sınıf ayaktaydı ve hepsi teker teker beni kucakladı.Ah bu sınıfı gerçekten seviyorum...Kucaklaşma faslı bittikten sonra hoca geldi ve kutlama yapmaya devam ettik. Hoca bana geçmiş olsun demekten sonra herkes kurabiyeleri, pastaları yemeye başladı. O dersi öyle kaynatmıştık.2. ders rehber hocası geldi ve klüp secımı ıcın form doldurmamızı istedi.Klüp seçimlerinde genelde hep kararsız kalmışımdır ama bu sefer içimden okçuluk klübünü seçmek gelmişti. Bizim sınıftan sadece -benim yüzümden-Aslı okçuluğu seçmişti. 2 gün sonra klüplerin açıklandığı panoya gittiğimde birden Okçuluk klübünde Umut'un da adını gördüm.Önce heycanlansamda sonradan kendime hakim oldum. Sevemem... ondan kaçmam lazım ama klübü değiştirirsem ondan kaçtığımı daha cok anlayabılır diyerek o klüpte kaldım.Haftaya perşembe klüp toplantıları vardı.. Bu da demekti ki Umut ve ben ... Olmaz...bu düşüncelerden kurtulmak için kendimi derslere vermeye karar verdim ve arkadaşlarımla daha çok vakıt geçirmeliydim.Bizimkilere çıkışta bir yerlerde takılmak isterlermi diye sordum... Önce Aykut biraz tereddütte kalsada sonunda Aykut,ben,Kaan,Aslı pizzacıya gittik. Baya keyifli bi yemek olmuştu.Yemeklerimizi yedikten sonra biraz daha oturduk ve lafladık...Saatin geç olduğunu anlayınca evlerimize dağıldık. Tabi ki hastalığımdan sonra beni babam alacaktı ve öyle de oldu.
Perşembe Günü-
İçim sıkılıyordu Umutla aynı ortamda olmak bile beni sıkıyordu.:O gün son 2 dersin gelmememsi için dua ettim bile diyebilirim ama maalesef saat çok hızlı ilerledi.Umut yeni olduğu halde baya çevre yapmıştı.Arkadaşları vardı hepsi ile 40 yıllık dostmuş gibiydi.Beni fark etmedi bile.Biraz bozulsam da aldırış etmedim. Her şeyde bir hayır vardır değil mi? Hoca yoklama almaya başladı.''Azra?''... ''Burda.'' Umut dönüp arkasına baktı.Bakıp geri çevirdi kafasını..Buda neydi şimdi? Yoklama bittikten sonra hoca biz kaynaşalım diye bizi yalnız bıraktı.Orospu karı....Bizde kaynaşmak yerine telefonları çıkarttık.... Normal olarak kimse adam gibi tanışmadı.Umut bana hiç bakmıyordu... Ama ben hep ona bakıyodum.Aslı durumu anlamıştı ve bu akşam ona açıklamam gereken bir seyler olduğunu biiliyordum.
1AY SONRA ... AZRA'NIN GÜNLÜĞÜNDEN...
Sevgili Günlük,
Evet okullar açılalı 1 buçuk ay oldu ve ben başında Umuttan çok hoşlandım.Şuan aynı klüpteyiz fakat ben kendimi ondan alı koydum.Yani onu dizginledim. Şu dizginleme işinde ben baya iyiyim sanırım.. Önce Ahmet (ki canım çok yanmıştı) Şimdide Umut... Ama Umut'un ki acıtmadı en azından. Onu tanıdığım halde klüpte hiç konuşmadım ki konuşamazdım. Artık heycanlanmıyorum onu görünce de ... Bu yüzden ona artık selam verebiliyorum. Çocuk biraz salak sanırım ben selam verince şaşırdı diyebilirim... Geçenlerde ona ''Umut hoca nerde biliyor musun?'' diye sorduğumda önce dudaklarıma baktı bir afalladı sonra bana bilmiyorum dedi biraz heyecanlı gibiydi. Gülüp geçtim..Artık konuşabiliyorum onunla. Böylesi ikimiz için daha iyi oldu sanırım... Bir keresinde hocaya bir soru soruyordu bende ona bakıyordum salak gibi. Sonra ne mi oldu bu bana baktı ve güldü? HASSIKTIR GÜLDÜ olsam da kendimi yine alı koydum.Hani nerde benim tebriğim?.. Ondan kaçtım ve kazanan ben oldum...
Okulda hafta sonu bir konferans yapılcaktı. Bütün anne babalar davetliydi ve gidilmesi zorunluydu.Güzel bir aile kahvaltısından sonra okulun yolunu tuttuk.Konferans tıklım tıklımdı, bizim sınıfı görünce onların yanına geçtim annemlerde veliler için ayrılmış kısma geçtiler.Biraz etrafa baktıktan sonra Umut'un bana baktığını gördüm ve gözlerimi çevirdim. Konferans beklediğimden güzel ve eğlenceli geçmişti. Konferans sonrası Aslı,Kaan,Aykut ve ben sinemaya gidicektik.Annemlere görüşürüz demek için onların yanına gittim ve annem keyifle bana ''Azra sana akşam bir sey anlatcam cok önemli..'' diyerek gülümsedi.Ne olduğunu şaşırmıştım.Babam yanımıza gelip ''Ben ne olduğunu biliyorum. Platonik aşk ha? '' dedi. Sanırım sıçtım diye düşündüm. Yanlış bir ley yapmadığıma emindim.Benimle ilgili asla olamazdı.Aykut ve Kaan ile ilgilide olamaz çünkü ikiside onları tanıyolar. Keyfim biraz kaçsada arkadaşlaırmla eğlenmeme engel olmadı. akşam eve gittiğimde ise anneme ne oldu diye sordum. 'Bir keyif sigarası' yakar olayları gülümseyerek anlatmaya başladı...
''Kahverengi ve dalgalı saçlı ,kahve gözlü,güzel gülüşlü bir çocuk vardı. Ve bütün konferans boyunca sana baktı. Senin ön çaprazında oturuyordu ve mavi bir gömlek giymişti. O mavi gömlek ona cidden çok yakışmıştı.'' dedi ve benim ağzım açıldı çünkü Umut'unda saçları ve gözleri öyledi ve ayrıca mavi gömlek giymişti. Ön çaprazımda oturuyodu... Anne şuan sen beni tekrardan ölüme ittin. Ben onu kendimden dizginlicem, ondan kacıcam diye öldüm öldüm dirildim sen gelmişsin bunu mu dıyorsun bana? Cidden mi ya cidden mi? Sanırım ben yine aşık olucam. Anneme fazla bir sey demeden ''AA öyle mi ?'' diye geçiştirdim. Öyleydi tabi öyleydi. Sürekli teneffüslerde de bana bakıyordu zaten ne bekleyebilirdim ki? Hem belirtliler biraz vardı ama şimdi annem söyleyince ben unuttuğum sandığım hoslantı durumunu tekrar ortaya getirdi... Hemde daha fazla bir atesle Lütfen acı cekmiyim. Lütfen artık daha fazla ağlamıyım.Canım çok yanmasın.... Hayırlı ve aynı zamanda geçmiş olsun. İŞTE BAŞLIYORUZ.