Keşif

29 3 0
                                    

Yedi yorucu eğitim günün ardından artık ne yapacağımızı merak etmeye başladım çünkü dışarıda ne var merak ediyordum. Türkiyeyi sadece haritadan biliyordum bunun dışında hiç bir şey bilmiyordum ailem öldükten sonra asker emeklisi olarak bildiğim ismini hiç öğrenemediğim dede olarak bildiğim kişi ile İzmir den İstanbul'a doğru yola çıkmıştık ancak İstanbul'a gelemeden sanırım haritada İzmit olarak geçiyor buraya yakın büyük bir hastaneye kadar gelebilmiştik. Dedeyi hastaneye gelmeden bir saldırı sırasında kaybettim benim için kendini feda etti ve ondan sonra bu eski hastaneden hiç çıkmadım uzun bir süre kendime gelmedim ve artık tekrar dışarı çıkarak insanlara faydalı bir şeyler yapmak ve her yeri görmek istiyorum.

Eğitim bitmişti artık 2 araç hummalı bir hazırlık yapıyordu erzaklar, cephaneler ve bolca yakıt anlaşılan uzun bir yolculuğa çıkacaktık ve bunun için çok heyecanlıydım taşıma işlemine yardım ettikten sonra liderimiz Kaan 1 saate kadar yola çıkacağımızı haber verdi toplamda 16 kişi olacaktı 1 minibüs ve bir kamyon. Bir kenara geçtim oturdum etraftaki mutsuz insanları izliyordum sürekli aklıma eski hallerinde nasıldılar acaba diye düşünmeden edemiyordum sürekli boş kaldığımda içimde bu soru oluyor sanırım topladığım eski gazete, dergilerdeki yazılardan çok etkileniyordum. Cebimde duran ve içinde 3 dal kalan sigara paketimi çıkardım keşife çıktığımızda kesinlikle sigara bulacaktım çok istiyordu son zamanlarda. Üzerinde silik bir " Rakı Balık Ayvalık " yazan bir çakmakla sigaramı yaktım yine hayallere daldım rakının nasıl bir içki olduğuna balıkla nasıl uyumlu olduğuna dair o kadar çok boş vaktim var ki bunları düşünmek için sürekli bulduğum eşyalarının anılarını düşünüyordum.

Sigaranın son nefesimi içime çektim ve hazırlık tamamlanmıştı, yola çıkma vakti gelmişti. Sigarayı yere attım ve üstüne basarak kamyonete doğru yürüdüm herkes gidenleri uğurlamak için gelmişti. Kerim'i gördüm selamlaştık oda heyecanlıydı belli ki veda edenlerin arasında Hasan'ı gördüm yanıma geldi kendine dikkat et dostum en kısa zamanda aranıza katılacağım eğitimlerimiz başlayacak bizimde diyerek tokalaştık teşekkür ettim ve kamyon'un arkasında Kerim'in yanına oturdum ve konuşmadan kamyonun hareket etmesini bekledik, kimse konuşmuyordu araçtakiler sanırım benimle aynı durumdaydı tedirgin, korku, heyecan..

Kolumda ki saat 11 yi gösteriyordu sabah 8 de çıkmıştık yol uzun bir otoyol du uzun süre kullanılmadığı için bakımsızlıktan delik deşik olmuştu yine içimden eski insanların yaşantısını düşünmeye başladım sürekli sallanan araç içinde hayallere dalmıştım biranda araç durdu ve herkes irkildi. Kaan aracın arkasına gelerek yarım kapıyı açtı ve aşağı inmemizi söyledi bizde silahlarımızla araçtan indik Kerim ile birlikte etrafı gözlüyorduk geniş bir yol etrafta eski binalar dışında bir şey gözükmüyordu kamyonun önünden yola doğru baktığımda yolun uzun bir araç konvoyu yüzünden kapalı olduğunu gördüm eski çoğu parçalanmış araçlar tüm yolu kaplıyordu araçları kenarda bir yere kenara çektik üstünü kamuflaj edecek şekilde sakladık. Kaan bir harita açtı ve etrafında toplandık İstanbul da büyük bir arazi üzerinde işaretlenmiş bir yer vardı Kaan' ın verdiği bilgeye göre burası kurtulan insanların toplanma alanıymış yayan bir şekilde gitmemiz gerekiyormuş ancak uzun bir yoldu ve yaya olarak gitmemiz gerekiyormuş ve açıkçası gideceğimiz bölge denizin diğer tarafındaydı ve bir rivayete göre köprülerin ikisinin de kullanılmaz olduğu söyleniyordu ancak bu doğruluğu kanıtlanmamıştı ve gidip görmek şansımı denemekten başka çaremiz yoktu saat öğlen 12 olmuştu ve biran önce yola koyulmamız lazımdı yürüme mesafesi ile bir günlük yolumuz vardı gece dışarıda olamayacağımız için saklanacak bir yer bulmamız gerekiyordu.

Çantam da bir sürü cephane ve erzak vardı ve ağırdı yürümek yormuştu beni her yer yıkık harabe doluydu yanmış yıkılmış binalar yollarda duran tanklar ölü insanlar ve onların iğrenç ide bulandırıcı kokusu saatime baktım saat üç olmuştu, yorulmuştum artık 3 saattir aralıksız yürüyorduk hava bunaltıcı derece pis ve sıcaktı. Kaan bağırdı burada dinleniyoruz içimden derin bir ohhh çektim ve Çantamdan sigaramı çıkardım lanet olsun sadece 2 dal kalmıştı 1 tanesini yakarak etrafı izlemeye başladım, sigaranın dumanını izleyerek uzaklara daldım.

GÜNEŞ BATIYOR!!

Durmaksızın yürüyorduk herkes yorgun ve bitik durumdaydı saat altı'yı geçiyordu artık saklanacak bir yer bulmamız gerekiyordu yürüdüğümüz süre zarfında aptal olarak ifade ettiğimiz hiç bir dönüşmüşe rastlamadık bu çok şaşırıtıcıydı sanırım başka bir yere gittiler genelde sürü halinde gezdikleri için yada birileri onları temizlemişti. Harita yerimize baktık ve Ataşehir yazan yerin yakınındaydık heryer de uzun yıkık binalar vardı eski gösterişinden eser yoktu, burası saklanmak için mükemmel bir yerdi. Şehrin içinden geçerken etrafı hayran hayran izliyordum mükemmel bir yerdi dükkanlar mağazalar ve restaurantlar dünya nasıl bu duruma gelmişti diye düşünmeden edemiyordum, gerçekten bize anlatılan gibimiydi bu insanlar nasıl bu hale gelmişti sanırım daha çok cevaba ihtiyacım var. Etrafı izleyerek yürürken gruptan birisi güneş batıyor diye bağırdı Kaan güvenli bir yer bulmalıyız diyerek eski bir kahve dükkanın içine tek sıra halinde girdik içeride arkada mutfak gibi bir oda vardı geniş ve kapısı gayet sağlamdı burası uygun dedi. herkes çantalarını bırakdı ve hazırlıklara başladı kapıyı düzgünce kapattık iç kapıyı da kapattık kapatmadan önce her tarafa insan kokusunu dağıtacak maddeler döktük yerlere ( parfüm, alkol, çamaşır suyu vb.) yaratıklar koku konusunda çok hassalardı bu konuya herkes çok dikkat etti. Herkes bir köşeye çekildi ışıkları kapattık ve beklemeye başladık nöbet tutacaktı herkes gece 4 deki nöbet bendeydi ve çok yorgundum sadece uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattım o kadar yorgundum ki hemen uyudum.

Kalk Sıra sende diyen bir sesle gözlerimi ovuşturmaya başladım kim bu diye bakmaya çalışırken gözümü açtım ve esmer sakallı pasaklı biri karşımda duruyordu hastaneden biriydi ama adını bile bilmiyordum kesin daha önce duymuştum ama umrumda olmamıştı sanırım. Tamam diyerek kalktım gerildim nöbet tuttuğumuz köşeye doğru ilerledim cebimde bir şişkinlik vardı çıkardım tek dal kalan sigara paketim sanırım bundan daha iyi bir fırsat olamazdı yakmak için dedim kendime pencereye doğru pustum ve dışarıyı izlemeye başladım çok sakin gözüküyordu eğildim ve sigramı yaktım ilk dumanı içime çekerek dışarıyı izledim sigara kendime gelmeme yardımcı olmuştu ama bitmişti bu yüzden sinir olmuştum zevkle sigaramı bitirdim içimde bir hüzünle yere attım ve dışarayı izleyeme başladım. Hiç bir hareketlilik yoktu çok sıkıcıydı güneşin doğuşuna kadar böyle mal gibi durmak canımı sıkacaktı anlaşılan. Etrafı taradım belki işe yarar bir şey bulurum diye kurumuş çürümüş kahveler, bardaklar, makinelerden başka bir şey yoktu etrafta dağınık bir masa vardı etrafına gezerek baktım yerde birtane sigara paketi vardı eğilmeden önce umarım içi doludur dedim ve kapağını kaldırdım evettt dedim içimden çok mutlu olmuştu hemen nöbet yerime döndüm dışarı izlemeye devam ettim. O paket bile beni mutlu etmeye yetmişti.

Ufak pecereden sokağın sonuna doğru bakarken bir hareketlilik farkettim hassiktir dedim içimden 4 5 tane dönüşmüş yaratık heryeri kan içindeydi ve etrafta koklayarak sağı solu dağıtarak geliyorlardı hemen kapının kilidini kontrol ettim mutfak tarafındaydık biz çantamdan kapının önüne doğru bolca parfum döktüm, mutfak penceresinden dükkanın içini kontrol etmeye başladım kapı kitliydi ama içersi gözüküyordu sokağın sonunda değillerdi artık, panik halinde sessizce izlemeye devam ettim. Ortalıkta gözükmüyorlardı içim biraz rahatlamıştı saatime baktım ve sadece nöbetimden yarım saat geçmişti hay ben böyle işin içine sıçayım dedim. Dükkan camının sağ tarafından bir gölge gözüktü hemen eğildim tam bizim saklandığımız dükkanın önündelerdi aralıktan izliyordum onları kapı kapalıydı camı kırmak çok zor olmasa gerek onlar için, dört yaratık dükkan önünde duruyor sağa sola bakıyorlardı. Sürekli içimden küfrediyordum dükkanın içine doğru bakmaya başladılar ve bir tanesi kafasıyla camı kırdı. Şimdi sıçtık işte!!



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEÇİM : ÖL YADA YAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin