Sabah gözlerimi göğsümde ki ağırlıkla açtım . Hafifçe yerimde kıpırdanıp kafamı aşağıya indirip siyah saçlarla bir kaç saniye bakıştık . Alaz akşam ki uyuduğu gibi Halen daha kıpırdamadan duruyordu . Hafifçe esneyip elimi ağzıma koydum .
Duvardaki saate baktığımda saat 11 olmuştu . Göğsümün üstünde uyuyan adamdan mıdır bilinmez o kadar huzurlu ve mutlu uyanmıştım ki . Kendimi altından hafifçe kaydırarak çıktım.
Bu adama o kadar aşıktım ki . Her hareketi , sesi , dokunuşu , uyuyan şu hali bile kalbimi patlatacak kadar mutluluk dolduruyordu içimi . Ona kıyamıyordum. İpekte , Alazda korkularımı bir tarafa bırakmamı istemişlerdi . Ona bir şans tanımamı , istediği gibi yuvamızı kurmak için cesretli olmamı istemişlerdi . Aile olamayanların çocuğu olmanın ceremeseydi benim yaşadıklarım .
Usulca yatağa yaklaştım . Uzanıp üstünü usulca örttüm . Saçlarında ellerimi gezdirip önce yanağını öptüm . Uyanmamıştı . Gülümseyip dudağına sokuldum . Nefesini içime çekerek bir süre bekledim . Gerçekten çok yorgundu . Uyanmamasından cesaret alarak saçlarını da öpüp düzelmiştim. Ah benim koca adamım . İçim gidiyordu bana sokulup benden sevgi beklemdiği anlarda .
Banyoya geçip elimi yüzümü yıkayıp İpek'in odasına geçtim . Yoktu . Mutfakta ki tıkırtılarla yüzüm de kocaman bir gülümseme peydah oldu .
Hızlı adımlarla mutfağa girip tezgahta domatesleri doğrayan kuzuma sarıldım . "Kıvırcığım Cafeye gitmemişsin . "
Hafifçe dönüp saçlarıma öpücük kondurdu . Her sabah saçlarımdan öper öyle giderdi . Tıpkı annem gibi ...
" sabah seni uyandırmaya geldiğimde karşılaştığım manzaradan sonra kahvaltınızı hazırlayıp öyle gideyim demiştim ama sen uyandın Kuzum "
Ellerimi belinden çözüp çaydanlığa uzandım . Su kaynamaya başlamıştı hemen çayı üst demliğe koyup üstüne sıcak suyu döktüm . Demlediğim çayı ocağa koyup tost makinesinin fişini taktım . " sabah karşı geldi . Saat dörtmü neydi . Hale'n daha uyuyor . "
Tam o sırada kapının zili çalmıştı . Hızlıca ekmekleri makineye atıp kapıya gittim . Üstümde ki saten geceliği odadan çıkmadan değiştirmiş kapri pijamalarımı giymiştim . Evde kıyafet giydiğim pek görülmemiş bi olay !
Karşımda Eren'i kıyafet kılıfı ile görünce kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım " günaydın yenge . Abinin kıyafetleri . "
Elimi dahi uzatmadım . İpek Eren'in sesini duyunca elindeki bardağı düşürmüştü . Kaçar mı bu benden ! " içeri gel Eren kahvaltı hazırlıyoruz "
Kaşlarını hafif çatıp " afiyet olsun yenge . Ben yen..." arkadan duyduğumuz davudi sesle yüzümde güller açtı . Erense irkilerek daha dik durdu . " içeri gir koçum yengeni ikiletme "
Elindeki kılıfla birlikte ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi . Kapıyı kapatıp arkamda saçları alnına dökülmüş yeni uykudan kalktığı şiş gözlerinden belli olan sevgilime baktım.
İnsanın en güzel manzarası ancak bu olabilirdi !
Kollarımı boynuna sarıp yanağını öptüm " günaydın koca adam . İyi uyuya bildin mi "
Saçlarıma sayısız öpücükler kondurmaya başlayıp aynı anda olumlu mırıltılar çıkarmıştı . Yüreğimde kelebekler uçuşarak yüzüne baktım . Korktuğum adama daha da çok bağlanıyordum . Aşk nedir bilmezdim ama bu adama bambaşka şekilde bağlanmıştım . Adını koyamadığım bi şekilde ...
En son alnıma dudaklarını bastırdığında her öptüğünde olduğum gibi nefesimi tuttum . Hafifçe titriyerek gözlerine baktım . Elini omzuma atıp bedenimi bedenine yapıştırıp mutfağa geçti . Eren masada oturuyorken biz içeri girdiğimiz de hemen ayağa kalkmak için hareketlendiğini de Alaz eliyle oturmasını işaret etti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ AŞK
RomansaHayat ne kadar acımasızsa bir o kadar da yorucuydu . Elimi karnımın üstüne koyup bu hale nasıl geldiğimizi düşündüm . Babamın oynadığı bir oyun yüzünden tüm hayatım alt üst olmuş , yaprak misali aylarca savrulmuştum . Alazdan kaçmak için herşeyi ya...