Six,

46 2 0
                                    


Arzaylea'nın Gözünden, 

Melanie'nin ismine ekranda beşinci kez dokunduğumda, açması için Tanrı'ya dua etmeye başladım.

Onu bulmak için bara tekrardan girmek istemiyordum, zaten girsemde onu o kalabalığın içinde bulabileceğimi zannetmiyordum. 

Sonunda telefona cevap verdiğinde aceleyle konuştum, ¨Hey Melanie, neredesin?¨ 

¨Şuan müsait değilim, eğer söyleyeceğin şey acil değilse seninle bir saat sonra çıkışta buluşalım mı?¨ Diye bir teklifte bulunduğunda kaşlarımı çattım.

¨Acil.¨ Dedim beklemeden. 

¨Tanrım,¨ Diye mızmızlandı. ¨Sorun ne?¨

¨Onu gördüm, burada.¨ Dedim dudaklarımı birbirine bastırdıktan sonra.

¨Ciddi olamazsın.¨ Olması gerektiğinden çok daha yüksek bir sesle konuştu, sesi telaşlı çıkıyordu. ¨Şimdi neredesin?¨ 

¨Barın çıkışındayım.¨ Kısaca cevap verdim.

¨Bekle hemen geliyorum.¨ Ve telefonu yüzüme kapattı. 

Telefonu çantama geri koyduktan sonra bakışlarımı Jack'e çevirdim, ¨Benimle beklemek zorunda değilsin, eğer istersen içeri geri dönebilirsin, ya da ne yapmak istiyorsan.¨

¨Eğer beklemek istemeseydim burada olmazdım değil mi?¨ Hafifçe gülümseyerek karşılık verdiğinde başımı salladım.

¨Haklısın.¨ Bende gülümsedim. ¨Ve bu akşam olanlar için gerçekten çok üzgünüm, tanışmamızın böyle olmasını istemezdim.¨

¨Bu senin suçun değil,¨ dedi omuz silkerek. ¨Onun burada olacağını nereden bilebilirdin ki?¨

¨Evet ama yine de özür dilerim, geçirdiğin en harika gece değildi herhalde.¨ Bakışlarımı yere çevirerek konuştum.

¨Hayır, seninle tanıştığıma gerçekten de çok sevindim, bunu laf olsun diye söylemiyorum.¨ Yüzümü incelemeye başladı.

¨Ne yani benimle bir kez daha görüşmek istediğini mi söylemeye çalışıyorsun?¨ Çekingence sorduğumda hafifçe kıkırdadı.

¨Evet Lea, seni yeniden görmek isterim.¨ Cebinden telefonunu çıkartıp bana uzattı.

Ne yapmam gerektiğini anladığımda, telefon numaramı girip kendimi sadece ismimle kaydettim. ¨Umarım hayatında başka bir Arzaylea daha yoktur.¨ 

Gülerek bana baktı, ¨Hayır.¨

Bu sırada barın çıkışında etrafına bakınan Melanie'yi gördüm, gözleri endişeyle beni ararken elimi havaya kaldırıp yerimi belli ettim.

Beni gördüğü anda hızlı adımlarla yanıma doğru geldi. ¨Aman Tanrım Lea, sen iyi misin?¨ Bana sıkıca sarıldı.

¨Evet, yani.¨ Diye zorla cevap verdiğimde beni olması gerekenden fazla sıktığını anladı ve kollarını gevşetti. 

¨Üzgünüm, seni hiç yalnız bırakmamalıydım.¨ Sonunda benden uzaklaştığında gerçekten de üzgün olduğunu gördüm.

¨Melanie sorun değil, demek ki olması gerekiyormuş ve oldu.¨ Elimi omzuna koyarak ona sorun olmadığını anlatmaya çalıştım.

¨Jack seninle miydi?¨Bir soru daha sorduğunda dudaklarımı ısırdım.

¨Evet, benimleydi de Finn nerede?¨ Bu sefer ben soru sorduğumda kaşlarını kaldırdı.

¨Ah, ona bir şey söylemeden koşarak buraya geldim.¨ Elini alnına yerleştirip derin bir nefes aldı. 

¨İstersen sen bana anahtarları ver ve içeriye geri dön.¨ Diye bir teklifte bulundum.

¨Yok artık, en yakın arkadaşımı yalnız başına mı bırakayım?¨ Dedi hoşnutsuzca.

¨Jack beni eve bırakabilir, değil mi?¨ Bu sefer bakışlarımı ona doğru çevirdiğimde gülümseyerek başını salladı. 

¨Arzaylea, bundan gerçekten de emin misin?¨ Beni kontrol etmek istercesine sorguladığında ona güven verici bir gülümseme yollamaya çalıştım.

¨Eminim Mel, hadi sen içeriye dön ve eğlenmene bak yarın her şeyi konuşuruz olur mu?¨ Elimi sevecen bir şekilde omzuna yerleştirdim. 

¨Seni burada bırakma-¨ Elimi ağzına koyarak onu susturdum.

¨Ben iyi olacağım Melanie, şimdi lütfen içeri dön.¨ Elimi ağzından çektiğimde başını sallayarak çantasını karıştırmaya başladı. 

Birkaç saniye süren aramasının ardından anahtarları bana uzattı ve sıkıca sarıldı. ¨Yarın her şeyi anlatıyorsun.¨

¨Tabii ki anlatacağım.¨ Güven verici bir şekilde sırtını sıvazladıktan sonra ayrıldım ve o da bana üzgün bir bakış attıktan sonra arkasını istemeyerek döndü ve tekrar bardan içeri girdi. 

¨Ee,¨ Dedim Jack'e dönerek. ¨Eve nasıl gidiyoruz?¨

***

Y/N: Herkese merhaba! Umarım bu bölüm hoşunuza gitmiştir, eğer gittiyse lütfen vote vermeyi ve kendimi geliştirebilmem için yorum bırakmayı unutmayın!

Hepinizi çok seviyorum,

Naira.


This Town | Niall HoranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin