Huit,

42 2 2
                                    


Arzaylea'nın Gözünden,

Beni takip etmeye başlamıştı? Niall beni takip etmeye başlamıştı? 

Elimdeki telefonu koltuğun üzerine rastgele fırlattığımda Melanie kaşlarını kaldırarak bana baktı, ardından koltuğun üzerindeki telefonu eline aldı.

¨Şaka yapıyor olmalısın.¨ Diye mırıldandı. ¨Neden böyle bir şey yaptı? Kafayı falan yemiş olmalı.¨

Başımı inanamazcasına iki yana salladım. Tamam, onu 'artık' tanımadığımın farkındaydım ama gerçekten de bu kadar değişmiş olabilir miydi? Sanki hiçbir şey olmamış gibi beni takip etmeye başlamak da ne demek oluyordu?

¨Bilmiyorum, gerçektende ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.¨ Dedim sinirle. 

Instagram sayfamı tekrar yenilediğimde bir sürü bildirim geldiğini gördüm. Bir sürü kişi beni takip etmeye başlamıştı ve birkaç fotoğrafa etiketlenmiştim. 

¨Şimdi senin hakkında haberler çıkacak, hatta belki de buraya gelmesinin nedeninin sen olduğunu düşünebilirler.¨ Dedi Melanie başını koltuğa yaslarken. 

¨Galiba dediğin şeyler gerçekleşmeye başladı bile.¨ Elimdeki telefonu ona uzattığımda etiketlendiğim fotoğraflara bakmaya başladı.

¨Yok artık! Biri sizin fotoğraflarınızı çekmiş ve altına- neyse bunu söylemeyeceğim.¨ Diyerek kendini durdurduğunda telefonu elinden hızla çektim.

'Niall Horan ve yeni sürtüğü.' 

Biri gerçektende böyle yazmıştı. 

¨Kahretsin, bunları annemin görmesi an meselesi! Üstüne üstlük o bir açıklama yapana kadar duracağa da hiç benzemiyorlar.¨ Diye soludum. 

¨Hayır Lea, bak sen kriz durumlarını iyi yönetemiyor olabilirsin, ama buna son vermenin çok kolay bir yolu var.¨ Dedi omzuma dokunarak. ¨Bak şimdi, öncelikle insanlar seni daha fazla saçmasapan şeylere etiketlemesin diye bu özelliği ayarlardan kapatacaksın. Ardından hikâyelerine eskiden arkadaş olduğunuzu ve barda karşılaştığınızı, sohbet ettiğinizi anlatan kısa bir yazı ekleyeceksin ve profilini gizli yapacaksın.¨ Bir solukta anlattıkları karşısında az önce elinden çektiğim telefonu yeniden ona uzattım.

¨Bunları yapma görevini üstlenmek ister misin?¨ Dedim şirince sırıtarak. 

***

Ertesi sabah uyandığımda kendimi düne göre daha iyi hissettiğimi fark ettim. Melanie'yi uyandırmamaya dikkât ederek banyoya doğru yol aldım. Kapıyı kilitledikten sonra aynada kendime baktım.

Saçlarım dağılmış ve dalgasını kaybetmişti, dün gece çıkartmayı unuttuğum makajım ise gözlerimin altına akmıştı. Pekâlâ galiba hissettiğim kadar iyi değildim. 

Üzerimdeki dünden kalma elbiseyi çıkarttım ve duşa girdim. 

Çıktıktan sonra saçlarımı havluyla kuruttum ve askıda duran bornozu üzerime geçirdim. Odaya geri döndüğümde Mel'in çoktan uyanmış olduğunu gördüm. ¨Günaydın Mel.¨ Dedim gülerek.

¨Günaydın.¨ Dedi gözlerini telefonundan ayırmadan.

¨Bir şey mi oldu?¨ Diye sordum gergince.

¨Ah, hayır sadece ikiniz hakkındaki haberlere bakıyordum, ama merak etme farklı bir şey yok.¨ Diye mırıldandı. 

Başımı salladıktan sonra üzerime bir şeyler giymem gerektiğinin farkına vardım. ¨Hey, senden bir şeyler ödünç alabilir miyim? Elimde sadece dünkü elbise varda.¨ 

¨Tabii, dur senin için seçeyim.¨ Dedi ve ayağa kalkarak dolabına doğru yöneldi. 

Bu sırada masada duran telefonuma uzandım. Jack'ten mesaj gelmişti.

Kimden: Jack

'Hey! Günaydın Lea, bugün birlikte kahve içmeye gitmek ister misin?'

'Lütfen çok baskıcı oluyormuşum gibi düşünme, müsait değilsen kesinlikle sonrası içinde konuşabiliriz!'

Hafifçe gülümsedim. Jack gerçekten de iyi birine benziyordu ve onu daha çok tanımayı istiyordum.

Kime: Jack

'Bugün boşum! Kahve kulağa harika geliyor :)' 

¨Kime gülüyorsun sen öyle?¨ Dedi Melanie elinde tuttuğu kazağın ardından bana bakarak. 

¨Uhm, şey, Jack.¨ Dedim utanarak.

¨Ah, biliyordum! Ondan hoşlandın öyle değil mi?¨ Diye gülerek yanıma yaklaştı.

¨Eh birazcık hoşlanmış olabilirim.¨ Dedim itiraf edercesine.

¨Pekâlâ o zaman sana daha güzel bir kıyafet seçelim.¨ Tekrar dolaba doğru ilerlediğinde derin bir iç çektim. Asla vazgeçmeyecekti.

Melanie'nin ödünç verdiği bol siyah kot ve göbeğimin bir çoğunu açıkta bırakan siyah üstle fena görünmediğime karar verdim. Saçlarım kurumuş ve dalgalanmıştı. 

Kapı çaldığında hızlı adımlarla ilerledim ve açtım. Jack beni gördüğünde gülümsedi ve yutkundu, ¨Hazırsan çıkabiliriz.¨

Başımı salladım ve kapının önüne park etmiş olduğu arabasına doğru ilerledim. Koltuğa oturup emniyet kemerimi taktıktan sonra başımı ona doğru çevirdim, ¨Ee nereye gidiyoruz?¨ 


This Town | Niall HoranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin