6- Yunan Gelini

9.5K 271 166
                                    


Merhaba!🙈

Çok geç kaldığımı biliyorum, lütfen bana kızmayın. Karmaşık günler geçirdim. Hikâyeyi bırakmayı bile düşündüm ama kıyamadım. Üstelik twitter'da gördüğüm kadarıyla siz de beklemiş ve özlemişsiniz❤ Hatta HiLeon Wattpad Ödülleri'nde aday bile gösterilmişiz, "En İyi Underrated" kategorisinde birinci olan hikâye ile aramızda 1 oy fark varmış. Bu kadar az yazarken ve hikayeyi derinleştirmeyip yalnızca tutku çevresinde döndürürken, bu bile bir başarı, bir ödüldür benim için. Çok teşekkür ederim.

Geçen bölüme gelen ve yeni bölüm serzenişleri içeren yorumlara geri dönemedim, lütfen kusura bakmayın. Bu bölümü bile alelacele yazdım, umarım seversiniz.

Geç kalışımı affettirmek için sahneyi hiç atlamadan, kaldığımız yerden devam ettirdim. Keyifli okumalar :)

•••••••••

"Deliler gibi... Hilal... Deliler gibi... Sevişeceğiz."

Adamın gözlerindeki karanlığın içinde birer ışık, arsızca parıldıyordu. Ettiği laflar, bu denli yakın durması ama en çok da ettiği laflar... Elini ayağını titretmişti Hilal'in. Bileklerini Leon'un ellerinden kurtarmak isteyerek debelendi.

"Kalk üstümden! Kalk!"

Leon tebessüm etti. Ettiği yemin şu güçlü dirence çarptığında bile kırılmayacaktı. Aksine, kızın direncini eğip bükecekti.

"Kalk, bağırırım vallahi!"

"Bağırıyorsun zaten!" diye güldü Leon kızın ellerini serbest bırakırken. Kendini yana attı, Hilal nihayet kalkabilmişti. Gelinliğin fermuarı az önce indirilmiş olduğundan şimdi gevşeyip düşecek gibi olan gelinliği tutması gerekiyordu. Göğüs kısmından tutup yukarı çekerken, adeta yaprak gibi titreyerek konuştu:

"Bir daha zinhar- zinhar benimle böyle konuşma!" Öfkeyle baktı. "Beyhude hayaller de kurup durma!" Sırtının açık olduğunu bir an için unutarak döndü, gardırobun önüne geldi. Ona bakmaya dayanamıyordu. Nasıl bir dayanamamaktı bu? Tiksinmek, iğrenmek  gibi mi? Öyle olmasını dilerdi. Ama ne yazık ki ondan tiksinemiyordu bile. Esasında onun varlığından dahi müthiş heyecanlanıyordu ve bunun yalnızca ihtirasla alakası olmadığını hissediyor, kendinde başka bir şey sezinliyor, sonra her türlü fikri kendine yasaklıyordu. İğrenç... İğrenç biriydi o! Ondan iğrenecekti! İğrenmeliydi!

"Hilal..." dedi Leon oturduğu yerde sakince. "Senin bu konuşmaya, hayal etmeye tahammül edemediğin şeyi..." Kız durmuş, sırtı dönük halde onu dinliyordu. "Biz, yaptık," dedi Leon. Bir kısmı görünen o parlak sırta baktı. Yerinden kalktığında Hilal de onun yaklaştığını anlamış, yine de dönmemişti. Adam onu sürekli sıkıştırıyor, öpüyordu; buna mahal vermemeliydi.

Leon kızın tam arkasında durduğunda Hilal'in kaşları gerginlikle çatıldı.

"Ben..." Kızın sırtını usulca okşadı. "Dokunuşmla titreyen..." Hilal'in yüzü gevşemişti. "O asi kadını istiyorum."

Yine gevşemişti, hayır, gevşemeyecekti. Daha az evvel yemin etmişti, bana dokunmayacaksın diye. Şimdi hiddetle yana çekildi, Leon'un eli havada kalmıştı.

"Dokunmayacaksın demiştim!"

"Lakin dokundum?" Gülümser gibiydi.

"D-derhal çık bu odadan!" Gözleri panikle kırpışıyordu. "Derhal! Bir daha da girme!" Onunla aynı odada yatmayacaktı!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 26, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tutkudan AşkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin