BÖLÜM 6: " KISKANDIM ! "

460 30 4
                                    

AUDREY: Eğer üç üç ayrılırsak daha çabuk ilerleriz. Bir grup diğerinden önce birşey bulursa haber verir buluşur yola öyle devam ederiz.

Dedi. Hmm. Bence iki iki gitsek daha iyi olurdu. Sonuçta birbirimizi çok iyi tanı-

JACK: Tamam

Çok istekli çıktı ya! Şuna bak.

EMMA: Ben Liana ve Leo'yla giderim eğer kabul ederlerse
Dedi.

LİANA: Tabii ki
Dediğinde Emma gülümsedi ve yanlarına gitti.

BEN: Aramaya bugün mü başlayacağız?

Diye sorduğumda nedeni belirsiz bir şekilde Audrey bana atar yaptı.
AUDREY: Senin için mahsuru mu var!

Diye bağırınca
BEN: Tamam sakin ol! Sadece sordum.
Dedim.

JACK: Sinirleri bozuk herhalde

Dedi kulağıma eğilip fısıldayarak. Ben de başımı sallayarak onayladım. Yüzüm düşmüştü. Of şimdi niye atarlardı ya!
Sonra Audrey bana yaklaştı

AUDREY: Kusura bakma biraz sert çıkıştım.

Dediğinde anlayışla kolunu sıvazladım.

LEO: Aramaya nereden başlayacağız?

Diye sordu. Resmen ağzımdan aldı.

AUDREY: Onun yıllardır yaşadığı saray gibi bir yeri var. Bütün işleri oradan yürütüyor. Saray'ın olduğu şehiri komple adamları koruyor. Şehre iki giriş var onun için ayrılalım dedim. Hangi gurup daha hızlı ilerlerse diğerleri de katılır onlara.
Diye cevapladı soruyu.

JACK: Şehre nasıl gidileceğini biliyor musun?

AUDREY: Emma ile ufak tefek araştırmalar yaptık:)
Dedi " e herhalde" tavrıyla.

LİANA: O zaman haydi arabalara gidelim
Dedi ve hepimiz kalktık.

İstasyona çıktığımızda kalbimin atışı yine hızlanmıştı. Önden Leo ve Liana indi. Ardından Emma. Audrey inmeye başlayacakken ayağı kaydı. Tam istasyondan düşecekken Jack onu yakaladı. Aralarında mesafe yok denecek kadar azdı. Audrey Jack'in dudaklarına bakıyordu. Jack nolur bırak kızı. Nolur. İzin verme yapmasına diye içinden yalvarıyordum.

Hayır!!! Hayırrrr!!!! Hayır yaaaa!!!! Audrey gözümün önünde Jack'i öpüyordu. Vicudumu alevin sardığını hissettim. Hayır Violet! Yapma belli etme... Vicudum beni dinlemiyordu. Ateş her yanımı kaplamıştı. Jack Audrey'den ayrıldı ve bana döndü. Gözlerimden bile ateş çıkıyordu. Audrey üzerimden çıkan ateşi görünce korkmuştu.

JACK: Vio-

Adımı tamamlamasına izin vermeden ip merdivenden aşağı inmeye başladım. İnanılmaz hızlı iniyordum. Yüksekliği umursamadan. Yere indiğimde diğerlerini beklemeden arabaya doğru ilerledim. Her seferinde Jack için iyi şeyler söyleyip sonra da neden böyle şeyler dediğimi anlamaya çalışıp kendime kızıyordum ya. Nedenini anladım... Ben Jack'den hoşlanıyorum.

Arabaya doğru ilerlerken gözlerimden yaşlar akıyordu. Arkama bir kere bile dönmeden yoluma devam ettim. Arabanın yanına geldiğimde onlar da arabayı görebilecek mesafeye gelmiş yürüyorlardı. Arabanın anahtarının Jack'te olduğunu unutup açmayı denedim. Açılmayınca sinirlendim tabii. Kapıya bir tekme geçirdim.

Diğerleri gelmişti. Leo, Liana ve Emma arabaya bindi ve yola çıktı. Jake ve Audrey yanıma gelirken suratlarına bile bakmadım.

JACK: Audrey sen bin arabaya biz beş dakikaya geliyoruz
Deyip anahtarları ona verdi. Yanıma geldiğine yüzüne bile bakmadım.

JACK: Violet
Diyerek kolumdan tutmaya yeltenince

BEN: Ne Violet!
Diye kükredim.

JACK: Bak-

BEN: Ben bakacağıma baktım zaten!
Diye bağırdığımda Jack arabanın içinden bize bakan Audrey'e baktı ve

JACK: Biraz ileride konuşalım mı?

BEN: Ne oldu sevgilinden mi utandın? Alis bittti bu mu geldi? A harflilerden kurtulamadık ya!

Diye bağırdım sonra yere bakarak

BEN: Konuşacak birşey yok

Dedim ve arabaya binmek için elimi kapı koluna götürürken beni kucağına aldı ve korunun girişine doğru gitmeye başladık. Kollarında çırpınıyor, bırakması için Emirler yağdırıyordum. Ama işe yaramadı. Koru'nun içine girdiğimizde beni bıraktı.

JACK : Herşey bir anda oldu Violet. Onu engelleyemedim. Zaten hemen çekildim sen de gördün.

Dedi. Allah kahretsin ki HAKLIYDI! Hemen çekilmişti. Ama dayanamadım işte. O birkaç saniyeye bile dayanamadım! Buradan sonra ne söyleyeceğimi hiç düşünmeden doğaçlama yapmaya , sadece kalbimden geçenleri söylemeye başladım.

BEN: Haklısın biliyorum! Hemen çekildiğini de biliyorum! Ama o birkaç saniyeye bile dayanamadım anladın mı!
Diye bağırdığımda gözümden bir yaş damladı.
BEN: KISKANDIM!

Jack bana şaşkınlıkla bakıyordu. Haklı! Ben de olsam benden böyle birşey beklemezdim. Bana yaklaştı. Gözlerimiz birbirinizden başka hiçbir şey görmüyordu o an. Daha da yaklaştı. Artık nefesini hissedebiliyordum. Beni belimden tutarak kendine çekti. Artık tam anlamıyla aramızda hiç mesafe yoktu.

O sırada bir korna sesi geldi. Ben korna sesinin geldiği yöne bakacakken Jack yüzümü tekrar ona çevirdi.

JACK: Bu sefer izin vermeyeceğim.

Dedi ve dudaklarıma yapıştı. Ellerimi boynuna doladım. Aramızda hiç mesafe olmamasına rağmen beni kendisine çekiyordu. Artık biz öpüşürken 15 kez çalan korna sesine dayanamadık ve ayrıldık. Birbirimize bakarak gülümsedik ve daha fazla Audrey'i bekletmeyelim diyerek arabaya ilerlemeye başladık.

ELEMENT KORUYUCULARI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin