~12~

149 15 8
                                    

Uzuuun bir aradan sonra herkese merhaba✋🏻

Zil çalmıştı ve son ders bitmişti. Özgürdüm. Hemen çantamı toplamaya başladım fakat gök gürültüsüyle anlık sıçradım. Küçüklüğümden beri gök gürültüsünden korkarım. Bir türlü yenemedim.

"Şimşeklerden mi korkuyorsun yoksa seen?"

"Ne var yani korkamaz mıyım Kookie?"

"Hayır da korktuğun zaman bari bana sarıl."

"Hahaha bunun için miydi yani. Benim korkmaya ihtiyacım yok ki sana sarılmak için canım."

"Orası öyle tabikii. Ee şimdi ne yapacağız avmye gidiyor muyuz?"

Kahretsin avm. Bende eve gidicez diyordum yağmurda yürüyerek romantik romantik.

"Doğru ya. Ben onu tamamen unuttum. Avmye gidicez mecbur akşam bizdesin ya hani."

İçimden umarım babamın bir işi çıkmaz diye geçirip durdum.
Daha sonra okuldan çıktık. Şu Jungkook'a selam veren kız bir daha yanımıza geldi.

"Ee bugün napıyoruz gençler?"

Jungkook sert bir tavırla:
"Sevgilimle takılacağım peki ya sen?"

"Ben hiçbir şey ya. Sizle gelsem olur mu?"

Jungkook direkt kafasını çevirdi. Kafamı olumsuz anlamda salladım. O da göz kırptı.

"Şey bizim işlerimiz biraz özel belki sonra."

"Tabiki iyi eğlenceler size!"

Diyip arkasını döndü ve sıçrayarak yürümeye başladı. Saçını savura savura koridor boyu yürüdü.

"Bu kızın amacı ne çözemedim ben."

"Bende çözemedim gerçekten."

"Hayır yani sevgilinle bir yere gidiyorsun ve yanında 3.şahıs olarak bulunmak istiyor. Biraz garip. Uzak dur o kızdan yalnız başına onunla konuşurken görmeyeyim seni."

"Ooo Rose Hanım kıskanma kokuları alıyorum sizde aldınız mı?"

"Doğru almışsın Kookie'm. Kıskanamaz mıyım allah allah?"

"Yoo tabiki kıskanabilirsin. Tıpkı benim seni deliler gibi kıskandığım gibi."

Diyip yanağıma bir buse kondurdu. Daha sonra çıkmamız gerektiğini söyledi. Arabaya doğru koşmaya başladık ama araba sandığımızdan da uzaktaymış. Hızlı hızlı koşarken birden çukura bastım ve tüm su üzerime geldi. Islanacağım kadar ıslandığımı düşündüğüm için koşmayı bıraktım yürümeye başladım. Yağmurun tadını çıkara çıkara...

Ardından beni gören Jungkook'ta durdu. Yanıma geldi ve elimi tuttu. Bir an için koşturacak sandım ama öyle olmadı. Beni belimden kavradı ve kendine çekti. Kalbim hızlandı, midemde ki kelebeklerden bahsetmiyorum bile.

Bu çocuk öyle hisler yaratıyordu ki bende.

"Seni seviyorum Rose."

O an içimden Rose diyişine kurban diyesim geldi ama havayı bozmamak adına tercih etmedim.

"Bende seni seviyorum Jungkook."

"Hayatıma girmiş en güzel şeysin."

"Sende be-"

Diyecekken dudaklarımda bir sıcaklık hissettim. Öpüyordu yine dayanamamıştı. Yağmur da öpüşmek... Filmlerde olur sanardım demek ki gerçekte olma ihtimali de varmış.

Çarpışma|JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin