Bölüm-5- (Kıskançlık krizleri)

76 12 2
                                    


Öyle uyumuşum ki sanırsın asırlık uyku uyumuşum. Uyanmak istemiyor olabilirdim zira rüyam çok güzeldi. Uyuyor uyanık arası olduğumda birinin beni sarstığını hissettim. Uyku mahmurluğuyla gözlerimi açtığımda karşımda Doğan'ı gördüm sonra bastım çığlığı. Sonra ağzımı kapatarak

"Sakin ol zebani değilim dimi"

Bastı kahkahayı. Baktım elini ağzımdan elini çekeceği yok bir hamleyle ısırdım elini. Artık nasıl ısırdıysam elinin acısıyla beni geriye doğru iteledi.

"Kuduz musun sen, aşını filan yaptırdılar mı senin? "

"Hahaha çok komik sen her genç kızın odasına böyle çat kapı girer misin?"

Baktım susmuş karşımda baştan ayağa beni süzüyor, üstümün uygun olmadığı sonradan denk etti. Sıcak olduğu için pijamanın üstünü ve altını çıkardığımı hatırladım. Yatağın örtüsünü hemen üstüme geçirdim. Muzip bakışlar içerisinde;

"Bilmem farkında mısın nikahımız var bugün ve işlemler yüzünden şirketi de aksattım. Öğlen olacak nerdeyse ama sen hala yatıyorsun."

"Ne öğlen mi oldu? Alla Allah yorulmuş olmalıyım hiç bu kadar yattığımı hatırlamıyorum."

"Neyse ne hadi giyin de acele kahvaltı yapalım. Filiz gelecekmiş aradı biraz önce hemen aşağıya insen iyi edersin." Diyip pis pis sırıtarak çıktı odadan. Acele edip önce banyoya gittim. Elimi yüzümü bir güzel yıkayıp üstümü giyinip aşağıya indim. İndiğimde masa hazırdı ki Filiz geldi.

"Ohoooo daha kahvaltı bile yapmamışsın sen."

Doğan ise çaktırmadan pis pis gülüyordu. Ne olduğunu anlayamadan elimden tuttuğu gibi dışarıdaki arabasının yanına götürdü. "Ne oluyor" diye soramadan kendimi kırmızı bir Polo'nun içinde buldum. Filiz bir yandan ne yapacağımızı anlatıyor bir yandan da arabayı sürüyordu.

Daha tek kelime çıkmamıştı ağzımdan ki tam o ara miğdem isyan edercesine guruldadı. Bir sessizlik oldu . Kırmızı ışıkta durduğunda Filiz'le göz göze geldik, sonra başladık gülmeye karnımın sırtıma yapışmasına hiç aldırış etmeden gülüyordum. Karnım çatladı resmen gülmekten sonra yeşil ışık yandıda yola devam ettik.

"O nasıl bir sesti Kader'cim kusurumada bakma sinirlerim bozuktu üstüne buda olunca kendimi tutamadım."

"Önemli değil de hayırdır ne oldu önemli bişey değil inşallah."

"Aslına bakarsan çok önemli ama hallederim."

"Ne peki?"

"Bundan iki hafta sonra yapacağım tasarımlarla ilgili bir sıkıntı çıktı . Önemli kişiler gelicek modellerimde sıkıntı çekiyorum. Ama aklımda bir fikir var hallettim gibi bişey."

" Nasıl?"

"Sonra söylerim tatlım bugün senin günün unutma."

Araba bir binanın önünde durdu.

"İşte canım geldik."

Yukarı çıktığımızda çok büyük olmayan ama tıklım tıklım dolu bir kuaföre çıktık. Kapıda bizi uzun boylu bir adam karşıladı.

"Hoşgeldin Filiz'cim ay kız özledim valla. Tabi Selim'den fırsat bulamıyorsundur."

"Yok be Tansu yakında bir defile yapacağım onunla uğraşıyorum."

Sevdanı Fısılda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin