Kader'in daha önceden içmediğini tahmin ettiğim için ona kadeh doldurmadım. Filiz meğersem hınzırlık yapıp çaktırmadan içtiği meşrubata çoktan katmış bile bunu ikinci kadehte anladım. O kadar dayanıksızdıki daha ikinci kadehte hemen çarpıldı. Kendi kendine gülmeye başladı. Bunu farkedince ağzından bişeyler kaçırmasın diye bardağı hemen aldım.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Kader uyuklamaya başlayınca;"Arkadaşlar biz artık ufaktan kalkalım malum Kader uyuklamaya başladı."
"Tabiki dostum gece sizin gidin yalnız vakit geçirin birazda hadi iyi geceler."
"İyi geceler"
Kader yürüyecek durumda olmadığından kucağıma aldığım gibi arabaya götürdüm. Kemerini taktıktan sonra direksiyona geçip direk eve doğru sürmeye başladım. Yola odaklanmaya çalışıyorken birden Kader'in nefesini boynumda hissettim sağa döndüğüm de neredeyse dudak dudağaydık nefesimiz birbirine karışıyordu. Etkilenmemek için tekrar önüme döndüm ancak öyle bir kokusu vardı ki burham burham burnuma geliyordu. Bu sefer kendi kendine sayıklamaya başladı. Gözlerini açtı önce öfke dolu bakışlarını üzerimde hissediyordum.
"Çakma sarışın ne olacak yok basit görünüşlüymüşüm de estetik güzeli popoma kaş göz çizsem senden daha güzel olur."
Bana döndü dudaklarını büzerek"Ben çirkinmiyim Doğan hadi söylesene hadi. Bugün güzel olmadım mı yoksa. Onda ne buluyorsun anlamıyorum. Ama nah alırsın artık benimle evli naber . Öyle değil mi Kocacığımmm "
Daha fazla kendimi tutamadım gözlerimden yaş gelene kadar bastım kahkayı. O ise sinir olmuş kolu mu çekiştiriyordu.
"Kes artık gülmeyi cevap versene bana."
Bu kızın içine ne kaçmıştı ya da hep böyleydi de ben mi göremedim ."Cevap versene Doğan o kız benden daha mı güzel ?"
Arabayı yolun kenarına çekip ona döndüm. Benim döndüğümü görünce suspus oluverdi.
"Evet cadı gelinim bugün çok güzel oldun hem de başımı döndürecek kadar. Ayrıca Sedef'in hiç bir önemi yok benim için anlasana. " Son cümle mi kafamı diğer tarafa çevirip söylemiştim daha birçok kelime kurdum bugüne dair baktım tık baktım ki çoktan sızmış. Muhtemelen yarın bunları söylediğim için pişman olacaktım ama Allah 'tan sızmış hatırlamaz bile. Evin önüne geldiğimde Kader hala uyuyordu tekrar kucağıma aldığım gibi eve taşıdım. Kimse anlamasın diye odaya bir tane daha yatak koydurmuştum dilerse yan odada da kalsın diye orayı da hazırlatmıştım. Yatağa yatırdım yatırmasınada gelinliği üzerinden nasıl çıkartacaktım. Sanırım böylece bırakamayacaktım gelinliği çıkartmaya mecburdum. Çok üşümüştü hasta olmaması için kendi üzerimi değiştirdikten hemen sonra yatakta onu doğrulttum. Uyuyor olduğu için kafasını boynuma yasladım arkasındaki düğmeleri birer birer açmaya başladım. Birden doğrulup gözlerini kocaman açtı. Boynuma doğru sokulup tenimi kokladı.
"Ne kokuyorsun sen dur bakayım" kokuyu tekrar içine çekip yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. "En sevdiğim çikolata kokuyorsun"
İçkinin verdiği cesaretle bunları yapıyor olsa gerek ayık olsaydı kesin utanırdı. Daha da yaklaşıp
"Böyle etkileyici olmayı nasıl başarıyorsun sana yakın olmaktan bazen korkuyorum. Sana hem yakın olmak hem de uzak olmak istiyorum hem de uzak olmak istiyorum ama uzak olamıyorum. Neden neden. Ben böyle düşünürken acaba sen benim için ne düşüyorsun. Yoksa hala küçük bir kız çocuğu muyum senin için?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdanı Fısılda
RomansaNasıl bilebilirdi ki ayaklarıyla gittiği kişinin aslında kaderini de değiştirecek kişi olduğunu