5

91 8 0
                                    

Bir anlık mutluluk beni benden alırdı taki üvey annemin bana hakaret ettiğini duyana kadar, her şey güzeldi belki de .

Onun sesini duyduktan sonra beni tekrar telaş alırdı, yine beni dövmesinden korkardım.

Megerse sobanin kömürü bitmiş bana ondan sesleniyormuş.

Altı yasında bir çocuğu gecenin karanlığında disarıya göndermesi doğru muydu...?

Üstüne üstlük 22 Aralık senenin ilk karı yağmıştı.

Ankara kışın çok soğuk oluyordu, o günde dışarıda dondurucu bir soğuk vardı.

Bizim evle, kömürlugun arası bayagi vardı.

Dizlerime kadar varan karda yürümekte zorlanıyordum, sonunda komurluge ulaştım, birkaç  odun parçası ve kömürü üvey annemin verdiği poşete doldurdum.

O soğukta kömürlüge tekrar inmek istemediğimden , poseti ağzına kadar doldurmuştum.

Çok agir olmuştu, yavaş yavaş kömürlüğün kapisindan geçirdim ve asıl zorluk simdi başlıyordu.

Bu agir  poseti eve nasil goturecektim...?

Karların üzerinde poseti sürüklüyordum, poşet artik yırtılmaya başlamışti, yırtılan yerlerden dökülen kömür zerreleri karın üzerine is oluşturuyordu.

Poset , altı yaşinda bir çocuk için bayagi agirdi, bir yandan gözyaşlarına engel olamıyor, bir yandan da poseti merdivenlerden cikartmaya calisiyordum.

Hava o kadar soguktu ki gözlerimden süzülen gözyaşlarımın, yüzümde donmasindan korkar hale gelmistim.

Poseti asılmaktan ellerim açıyordu, sonunda poseti merdivenlerden cikartmayi başarmiştım..

Acıların GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin