Taksiciye parasını verip indim arabadan.
Telefonumun titremesiyle irkilerekte olsa kabanımın cebindeki telefonumu çıkarıp ekranı açtım.
1 yeni mesaj
Arkanda duran depoya gir ve kapıyı kilitleyip üst kata çık.
Etrafıma bakındım kısa bir süre.
Kimsenin olmadığını görünce de hızlı adımlarla arkamda duran depoya girdim.
Büyük kapıyı arkamdan kilitleyip telefonumun el fenerini yaktım.
Etraf aydınlandığında kirli merdivenlerden yavaş yavaş üst kata çıktım.
Uzun bir koridor ve koridorun sonunda dar bir kapı karşıladı beni.
Telefonumun tekrar bildirim sesi geldiğinde koridorda yankılandı.
Hiç beklemeden açıp okudum mesajı.
Kapıdan içeriye gir ve slaytın önündeki koltuğa otur.
Demek ki kendisi gelmemişti. Ya da gelmiş ve sadece beni izliyordu.
Ikinci seçenek daha mantıklı geldiğinde korkum artarak nirvanaya ulaşsada bahsettiği kapıya doğru adımladım.
Kapının önüne geldiğimde elimi küçük yuvarlak kolun üzerine getirdim ve kapıyı yavaşça araladım.
İçeride siyah tek kişilik deri koltuk, onun önünde beyaz bir perde dışında içerisi bomboştu.
Git gide kararan havanın gökte belirginleştirdiği ay kendi ışığıyla odayı aydınlatıyordu bir nebze.
Odanın dış tarafa bakan bölümü tavandan yere kadar camdandı. Ve yüksek olduğu için manzara mükemmel görünüyordu.
Odayı incelemeyi bırakıp neden buraya çağırıldığımı hatırlayıp deri koltuğa oturdum.
"Hazır mısın?"
Yerimden sıçrayarak etrafıma bakındım.
"Beni göremeyeceksin ama ben seni görüyorum. Bu yüzden yerine geri otur ve benim sorularıma cevap ver"
Tekrar odada yankılanan sesi duymamla yerime oturdum.
"Tekrar soruyorum. Hazır mısın?"
"H-hazırım"
Önümde duran beyaz perdeye yavaş yavaş bir yüz belirdi.
"Bunun kim olduğunu biliyor musun?"
"Babamı tanımayacak değilim tabii ki de"
"Peki bunu?"
Babamın resminin yanında bir kız resmi belirdi.
"Peki bunu?"
"Hayır tanımıyorum"diye yanıtladım.
"Iyi bak. Çünkü bu kızla karşılaştınız daha önce"
Gözlerimi kısarak resme daha dikkatli baktım.
Yüzü tanıdık geliyordu ama....
"Tanıdım bunu"
"Şimdi baban ve o kızın resimlerine bak. Bir benzerlik görüyor musun?"
Dediğini yapıp ikisinin de dikkatlice fotoğarflarına bakmamla ne kadar çok benzediklerini farkettim.
Yoksa...
"Bu kız babanın ilk evliliğinden olan üvey kardeşin"
Duyduklarımla şok geçirirken kafama yediğim darbeyle gözlerim karadı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR ŞEKERİ (#Wattys2018)
Novela JuvenilHayaller doktor olmak iken hayatlar kaldırım mühendisliğiydi. Şaka şaka. Lise son sınıfım derken okul müdürünün çok biricik oğlu hayatımı değiştirmişti. Ama durun! Klasik hikayelerden değildi bizimkisi. Bolca normallik, bolca manyaklık ve biraz da d...