Yabancı.

709 47 7
                                    

"Katliam!" kelimesi kulaklarımda deli gibi çınlıyordu. Vücudum korku ile titriyordu. Joseph öylece kalmıştı. Kendimi tutamayarak  "Ne katliamı bu?" diye sordum. Gerard sessizce "Bilmiyorum." dedi. Joseph hızlı bir haraket ile Gerard'i içeri aldı ve kapıyı Aniden kapattı. Sert bakışlarını bana çevirerek "Banyoda alt çekmede bir kutu var Anna onu getir hemen." Itaatkar bir tavırla dediğini yaptım ve koşarak banyoya ilerledim. Kahverengi kutu bir genç kızın kaldiramiyacagi kadar ağırdı. Tabi benim için bir sıkıntı yoktu. Hızla aşşağı indim ve kutuyu Joseph'e verdim. Hızla kutunun kilidini açtı. Içinde sargı bezleri belli başlı yardım malzemeleri vardı. Tabi içinde tanımlayamadığım sıvılar da vardı. Üstünde farklı isimler yazıyordu. Joseph hızla kalktı ve "Anna sargı yapmayı biliyorsun dimi?"

"Evet" dedim ve emir verircesine Gerard'a yardım et Anna." Siktir. Bu çocuk benim vampir olduğumu unuttu mu acaba? Gözlerimi Joseph'e  belirttim ve rahatsız olduğumu gösterdim. "Hızlı ol Anna çocuk kan kaybediyor. Hadi!" sesi çok yükseltmişti. Lanet olsun. Bunu yapmak zorundayım bir avcı ile yaşıyorsanız eğer ki vampir iseniz. Kana karşı koymayı kesinlikle ogreniyorsunuz. Koşarak odasına çıkan Joseph'e aldırmadan Gerard'in önüne oturdum. "Hadi t-shirtünü çıkaralım." dedim şevkatle. Üzerinde kan lekesi olan t-shirtü hızla çıkarttı. Vücudu çok güzeldi.  Joseph'in ki kadar cok belli olmayan kasları vardı. Tam göğüsünün altında anlam veremediğim bir dövme vardı. Benim dövmeme çok benziyordu. Nedense o an etrafta hiç kalp atışı duymadığımı farkettim ve korkarak o soruyu sordum. "Gerard sen vampir misin?" sorum karşısında dehşete düşmüştü gerildigini anlamak zor değildi. Soruma cevap yoktu. Uzatmanında bir anlamı yoktu. Göğüsüne batan tahta parçasını soğuk kanlılık ile çıkarttım. Gerard sessizce inledi. Canı acıyordu. Nası vampir olabilirdi ki salaksın Anna. Beze sürdüğüm sıvıyı iki parçaya ayrılmış yaranın üstüne bastırdım. Elleri ile Ellerimi tuttu ve bezi yarasından çekti. "Gerek yok." Şaşırmış gözlerle ona baktım ve bir anda yaranın kapandığını gördüm. Iyice şaşırmıştım. "Se-sen" dememe kalmadan "Evet ben de vampirim." diye araya girdi. Sessizce boğazını temizledi ve "Daha doğrusu vampir özellikleri var diyelim." diye düzeltti. "Na-" dememe kalmadan  Joseph merdivnelerden inmeye başladı. Üstünde komple siyah kıyafetler vardı ki üstünde ki onu on kat daha kaslı gösteriyordu. Beline birsürü gözü olan bir kemer takmıştı. Içinde bıçaklar olduğunu tahmin ettiğim ufak çantayı iyice beline bastırdı ve yanımıza geldi. "Gerard dışarı çıkma." Joseph'in ilk kez emir verdiğini görüyordum. Buda onun ikinci yüzüydü. Gerard hızla başını salladı ve Aniden kapı sertçe çalındı. Joseph hızlı adımlar ile kapıyı açtı. Marcus esmer ve iri bedeni ile kapıda duruyordu. Üstünde Joseph'in kıyafetlerinin çok benzeri vardı. Yüzünde ki dehşet beni bile korkutmuştu. Hızla Gerard'a selam verdi  bana baktı ve "Dikkatli olun, evden çıkmayın.!" Hey bir dakika bir saat içinde bu kadar çok emir biraz fazla. "Başımın çaresine bakarım." dedim sertçe Joseph gözlerini kıstı ve "Diklenme Bella." Tanrı aşkına onlardan daha güçlüydüm ve ayrıca Gerard da bir vampir kendimizi tabiki koruyabiliriz. Omzuma silktim ve Joseph'e yaklaştım. Iri bedenine sarıldım ve "Dikkatli ol." Şaşkın suratına yapay bir tebessüm ekledi ve yumuşak bir şekilde dudaklarımı öptü. Derin bir iç çekti ve hızla Kapıdan çıktı. Sertçe kapanan kapı sesini duymam ile Gerard'a dönmem bir oldu. Tekrar önüne oturdum."Nasi yani?" Bu sırada alnında olan ufak yarayı temizliyordum. "Babam vampirdi, annem ise insan. Tam bir vampir olmasam da özelliklerin çoğu bende de var."

"Ne gibi?" elimi yarasından çektim ve kapanmış olduğunu gördüm." Kanla beslenmiyorum ama beslenirsem daha güçlü oluyorum. Benim için ihtiyaç değil zevk. Iyileşiyorum." Gülerek ekledim "Farkettim." Ufak bir tebessüm ile karşılık verdi."Peki sende avcı mısın?" dilini şaklattı ve "Hayır bana göre değil."

"Peki sende güneşten etkileniyor musun? Dövmen den farkettim."

"Malesef evet. Peki Anna sen nası bu kadar çok şey biliyorsun?" Ah lanet! "Joseph'ten tabiki de araştırıyoruz biliyorsun bi-" Ellerini dudaklarima götürdü ve beni susturdu. "Senin vampir olduğunu biliyorum." Nası olur kimse bilmiyordu. Ellerini dudaklarımdan çekti "Bunu nerden çıkardın Gerard?" ufacık bir kahkaha attı "Seni bulan bendim. Joseph ile Kanada da tanıştık." Sonra dişlerini göstererek güldü ve "Bu üçümüzün arasında bir sır." Kafamı onaylarcasina salladım ve "Sırtını dön bakalım." dediğimi hemen yaptı. Sırtında çizikler vardı. Gerard hızla kutudan yeşil bir sıvı çıkardı ve ekledi "Bunu sür." kutuyu elinden aldım ve "Bu ne?" kıvamı yogun olan bir sıvıydı. "Çizikler Anna. Hayvan çizikleri için vücudumuz bir tek bunları iyileştiremiyor çünkü o türün pençesinde kendi zehri oluyor." Merakla "Ne gibi türler?" Sıvıyı Beze döktüm "Kurt adamlar,  Eduslar  anubisler..." Bezi sırtına bastırdım. Sırtında ki bütün çiziklerin üstünde gezdirdim ve Joseph'in temiz t-shirtlerinden verdim. "Birşeyler ister misin?"

Avcı(Yeni bölüm yok)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin