Değişim

578 42 3
                                    

Etrafta birsürü insan vardı ama biraz önce ki nefes kesen çocuk etrafta yoktu. Şimdide hayal filan mi görmeye başladın Anna. Kendine gel. Saçımı kulağımın arkasına yerleştirdim ve Nicole'u aramaya başladım her zaman olduğu gibi kafeterya da oturuyorlardı. Jarrett beni görünce sevinmişçesine beni hemen kucağına aldı. Kısa bir sarılmadan sonra Nicole'e döndüm ve ona kocaman sarıldım. "Seni merak ettik Anna nerelerdesin?" kaçamak bir tavırla "Burdayım işte." Jarrett elini belime doladı bundan rahatsız olmuyordum çünkü Jarrett gerçekten harika bir arkadaştı ama Nicole'un bakışları sebep sizce rahatsız olmamı sağladı."Okula gelmediğim zamanlarda bişiler değişti mi?" çocuktan bahsetmesini istiyordum namı değer Yabancıdan. "Pek bişey sayılmaz." diye omuz silkti Nicole.

"Mmm peki madem öyle olsun." Jarrett'in eli sertçe yarama baskı yaptı ve aniden ufak bir çığlık attım."Hey iyimisin Bella?"

"Evet sadece belim, kazadan biraz yaralandım sanırım." Ufakca güldüm ama masada ki herkes bana endişe ile bakıyordu."Noldu?" dudağımı ısırdım "Pek birşey sayılmaz yani sadece ufak bir kaç yara." Nicole şevkatle beni kucakladı "Kıyamam ama sana." başımı salladım. Ders zamanı geldiğinde herkes dağılmaya başladı. Bizde hızla sınıfa gittik ve oturduk. Nedense o yeşil gözleri aklımdan çıkaramıyordum. Hayal olamayacak kadar gerçekti oysa ki. Kendimi derse odaklamaya çalıştım ve hocayı dinlemeye başladım.Bütün bir ders saati boyunca kendime hakim olmam gerekti. Zil çalinca Nicole ile dışarı çıktık. Jarrett ve Chad ağacın altında sohbet ediyordu. Hızlı adımlar ile yanlarına gittik.Jarrett'ın elinde ki sigaradan bir nefes aldım. Etrafta gözgezdirdim aradığım yoktu.Gerizekalı. Bir anda başım deli gibi dönmeye başladı. Hızla kendimi Jarrett'ın kollarına yasladım."Iyimisin?"

"Lanet olsun bana bir daha bu soruyu sorma Jarrett." istemeden sesim yükseltmişti. Tepkimden şaşırmıştı belli ki. "Be-ben Özür dilerim Jarr. Zor zamanlar geçiriyorum." Neden yaptığımı bilmiyordum ama nedense Jarrett'a sarıldım hemde çok sıkı. Dengesiz hareket ettiğimin farkındayım ama kendimi tutmuyordum.

Son dersten çıktığımızdan beynim zonkluyordu noluyordu bana? Chad'in arabasına bindik ve beni eve bırakmasını bekledim. "Anna gerçekten bi kadar uzak biryer de neden kalıyorsun?" Nicole meraklı biriydi ve ben artık Alışmıştım.

"Kafa dinlemek istiyorum." Ormanın girişinde durduğunda araba hepsine güldüm ve arabadan indim.

Evin kapısını sessizce açtım ve içeri girdim. Evde bir uğultu vardı. Çok garip. Joseph'in çalışma odasına yöneldim. İçeriden birsürü ses geliyordu. Noluyordu be?! Hızla kapıyı açtım ve Joseph ile göz göze geldim. Gözlerimi odanın diğer yanına çevirdiğimde de birsürü kız bana bakıyordu. Ne oluyordu burda? tek kaşımı kaldırarak

"Joseph?!" yüzüne saçma bir tebessüm ekledi ve "Atalanteler Anna. Avcı kızlar." Siktir evde bu kadar avcı olmasına katlanamazdım bedenim tamamen sinir dolmuştu. "Seninle biraz konuşabilirmiyiz hayatım?" sesimde gizlenen emir tonu ki anladığına adım gibi eminim. "Tabi"hemen arkamdan odama girdi. "Buda ne Joseph?"

arsız bir tavır ile "Kurt avcılari Anna sana bahsetmiştim." dişlerimi sıktım "Orda dur bakalım sana ne olduklarını sormuyorum Joseph neden burda olduklarını soruyorum." sesim yükseltmişti. "Bilmem farkında misin ama birsürü insan öldü Anna bunu bulmamız lazım." elimi yumruk haline getirdim ve bağırmaya devam ettim "Ölen insanlar için üzüldüm ama geçti Joseph eve bu kadar avcı sokarak ne yapmayı düşünüyorsun? Aa dur senin yerine tahmin edeyim. Beni farketmelerini falan mı?" dişlerini sıktı

"Asla." Artık ağzımdan çıkan şeyleri düşünmüyordum "Eger öyleyse neden beni öldürmek yerine benimle seviştin Joseph"sınırımı aştığımı biliyordum ama durmaya niyetim yoktu.

"Kes sesini Anna." Bana emir veremezdi. Hızla kapıya yöneldim ve "Şimdi git o avcılarla ne halin varsa gör."

"Ne diyorsun Anna? Biyere gidemezsin"

"Bak Joseph aylardır senin dediklerinden dışarı haraket etmiyorum. Senin yüzünden zevklerimden vazgeçtim. Kölen oldum bi açıdan. Sen ve saçma kurallarına uydum. Yapıma kesinlikle uymayan şeyler yaptım ve kana karşı koydum. Her gün kendimden birseyler kaybediyorum. Ben güçlü olmuyorum Joseph ben senin kullandığın bir oyuncak oluyorum. Ciddi anlamda eğitilseydim geçen gün kurt yüzünden yaralanmazdım." afallamıştı. Devam ettim "Ve şimdi sen gelmiş avcı kızları evde toplamışsın benim buna göz yumamı bekleme." okadar hızlı bir şekilde evden çıkmıştım ki kapıların titrediğine adım gibi eminim. Ormanın içinde koşmaya başladım. Joseph'e söylediklerim daha önce hiç aklıma gelmemişti. Bastırılmış bir yanımdı. Ama bugün o çocuğu gördüğüm anda içimde ki bütün hersey döküldü ve garip oldum. Noluyordu bana? Hızla koşmaya devam ederken bir kaç ses duydum ve hemen oraya yöneldim. Deli gibi koşuyordum avımı arayan bir canavarım ben. Evet ben bir canavarım ve bunu bastırmaya çalışmayacağım artık. Kendi yolumdan gidip babamın o çürümüş kalbini eline vereceğim. Bunu yapacağım. Bu düşünçeler ile boğuşurken önümden geçen ufak jeep'e baktım içinde iki kişi vardı. Gözlerimin karardığını hissettim ve hızla arabanın üstüne atladım. Sarsıntıdan korkan kız deli gibi çığlık atıyordu. Ellerimi hızla kızın boynuna yapıştırdım ve arabanın camından dışarı çıkarttım. Deli gibi çığlık atıyordu. Gözlerinin içine baktım ve "Şş bağırma canım seni kimse duyamaz. O yüzden o güzel çeneni kapat ve sessizce acı çek." hızla kendimi kızın boynuna attım ve hunharca bedenindeki bütün kanı içtim. Bedeni Cansız bir biçimde yerde yatıyordu. Kırmızılaşmış gözlerimi arabaya diktiğimde adamın korkak suratı ile karşılaştım ve hızla yanına yaklaştım "Sevgiline yazık oldu hayatım. Ona olanları gördün şimdi sende çeneni kapatıp bekle." adam korkudan titriyordu. Iste bu hisi özlemişim. Insanlarin senden korkması. Sana yalvarmaları ve hayatları senin en ufak bir haraketine bağlı olmaları. Hızla adamın boynuna yöneldim. Sessiz inlemeleri bir süre sonra kesildi. Adamdan ayrıldım dudağımı yaladım ve cesede öylece baktım. Hemen arabadan çıktım ve

"Su lanet cesetleri yok etsem iyi olucak." diye tısladım. Erkeğin iri bedenini arabadan çıkardım ve yere fırlattım. Pff ne yapacaktım ki siktimin cesetlerini gözüm uzakta ki kuyuya çarptı hah! harika. Iki Cansız bedeni tuttum ve hızla kuyuya doğru yürümeye başladım. Hava yeterince kararmıştı. Kuyunun kenarına geldiğim de kuyunun başında ki koca taşı açtım ve kızın zayıf bedenini oracıktan aşşağı attım. Uzun bir süre sonra PAT! sesi geldi ve gülerek

"Hah derın kuyuymuş." erkeğin bedenini Dr kuyudan attigim da hızla taşı üstüne geri kapattım. Arkamı kuyuya dönmem ile izlediğim hissine kapıldım hızla Etrafıma döndüm kimse yoktu ama bir erkek sesi anlayamadığım şeyler fısıldıyordu. Sesin geldiği yöne koşmaya başladım . Ses kesilince yerimde öylece kaldım ve son hatırladığım karanlığın içinden bana yaklaşan bir çift yeşil göz...

Avcı(Yeni bölüm yok)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin