TAMAM MI DEVAM MI

31 0 0
                                    

Yul, uyandığında yağmur damlaları yine pencere pervazına vuruyordu. "Lanet olsun ! Bıktım bu şehrin bitmeyen yağmurlarından." dedi kendi kendine. Üzerini giyinmeye başladı. Patron, sabah saat 10'da herkesin sofada olmasını istemişti. Daha 13 dakikası vardı. Odadaki mini bardan bir duble Irish Whisky aldı. Patronun bu görevdeki herkese dağıttığı Büyük İrlanda Rehberi kitabında viskinin adını İrlanda'nın bazı lehçelerinde "yaşam suyu" anlamına gelen "uisge beatha"dan aldığını okumuştu. Gerçekten de yaşam suyu gibiydi. Daha önce tattığı tüm viskilerden farklıydı bu. Bu lanet olası ülkenin en güzel hatta tek güzel şeyi, viskiydi.

Viskisini bitirdikten sonra küçük, tek yataklı ve tuvaletiyle banyosunun ayrı olmadığı odasının gıcırdayan kapısını yavaşça açtı ve odadan çıktı. Merdivenlerden aşağı inerken yüz ifadesi, kış uykusundan yeni kalkmış ve henüz uyandığının farkında olmayan bir hayvanın etrafa attığı anlamsız bakışlar gibi bakışlarla doluydu. Hemen mutfağa doğru yöneldi. Oldukça acıkmıştı, bir şeyler yemeliydi. Yul'ün mutfağa doğru gittiğini gören Eve, hemen onu yanına çağırdı.

-Ama patron ?

-Daha sonra Yul. Şu an senin midenden daha önemli konularımız var.

Yul, etrafına baktı. Herkes oradaydı. "Toplantının saat 10'da başlayacağını sanıyordum" dedi. "Evet öyleydi" diye karşılık verdi Eve. "Ama sorumluluk sahibi ve bu işin ciddiyetinin farkında olan insanların uyuyamaması normal" diye de ekledi.

-Anlaşılan ben uyanmadan benim üzerime oynama kararı almışsınız patron. Ne yapıyorsunuz ? Sadakat testi mi ?

-Gerek var mı sence sadakat testine ?

-Burada herkes bir şey söyler ama son kararı sen verirsin patron. Biz de o kararı uygularız. Ve biliriz ki güvenmediğin adamlarla yola devam etmezsin.

Eve gülümsedi.

-Evet Yul, beni iyi tanımışsın. Güvenmediğim adamlarla yola devam etmem. Bak, ben 26 yaşımdayım sen 42. Ben Amerikalıyım sen Rus ve ben bir kadınım sen erkek. Peki kadınlar neden erkeklerden daha fazla konuşur bilir misin ?

-Neden ?

-Çünkü her şeyden haberdar olduğunu belli etmek ister kadınlar. Erkeklerin kafalarında onları hiçbir şeyden haberi olmayan, saf ve hatta geri zekalı bir konuma yerleştirmesini istemezler.

Bunların konumuzla ilgisi ne ? Şu ana kadar çoktan yemeğimi bitirmiştim.

Eve yine gülümsedi. Bu gülümseme dün Milagros'un arkasından yaptığı gülümsemenin aynısıydı. Hiçbir şey söylemedi Eve. Sadece gözlerini Yul'den ayırmayarak gülümsemeye devam etti. Sofadaki diğer 5 kişi ne olduğuna bir türlü anlam veremiyorlardı. Patron, en pis ve gizli işlerini yaptırdığı adamı çocuk gibi azarlıyordu. Eve ise sadece gülümsemeye devam ediyordu. Sofadakiler o an Yul'ün ciğerlerinin telinden gelen bir öksürükle irkildiler. Sonra bir tane daha ve bir tane daha. Yul, öksürükler içerisinde koltuğa yığılmıştı. Diğerleri yardım için ayağa kalkmışsa da Eve'in elleriyle yaptığı "Oturun" işaretinden sonra bir şey yapamamışlardı. Yul, can veriyordu. Ayakları birbirine dolanmış vaziyette can veriyordu. Ağzından köpükler çıkmış vaziyette can veriyordu. Yaşamında göreceği en son insan yüzünün Eve olacağını tahmin ediyordu ama yüzünde gülen değil ağlayan bir ifade olacağını umuyordu...

"Benim yaşım kadar yıldır bu işlerin içindesin ama hala odanın kapısını kilitlemiyorsun ve hala eline ne geçerse yiyip içiyorsun Yul" dedi Eve gülümseyerek. Bu Yul'ün duyduğu son sözlerdi.

Sofadaki herkes şoktaydı. Yul ölmüştü ama nasıl ? Ve daha da önemlisi Eve neden böyle bir şey yapmıştı ? Herkes bunları merak ediyordu ama kimse sormaya cesaret edemiyordu.

PAPAZ 5. ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin