"Nereye gittiğine bakmak bu kadar mı zor?" Lillian yere diz çökerek eşyalarını toplamaya başladı.
"Sen üzerime doğru gelirken, bu biraz zor oldu." Tom gözlerini devirerek, Lillian gibi yere diz çöktü.
"Şimdi de suçlu benim, öyle mi?" Lillian sinirle kafasını kaldırdığında karşısında Tom'un gözlerini gördü. O bebek mavisi gözlerin etkisi altından çıkmasını sağlayan Tom'un sinir olmuş sesiydi.
"Önüne bakmayan sensin!"
Lillian bir an kendine gelerek gözlerini kıstı. "Elindeki kâğıtlara bakarak yürüyen biri mi söylüyor bunu?"
Tom tam karşılık verecekken, dersinin başlamak üzere olduğunu fark etti. "Lanet olsun!"
"Ne o-" Lillian cümlesini bitiremeden Tom, Lillian'nın tüm eşyalarını topladı. Lillian'nın kolunu kavrayarak ayağa kaldırdı ve topladığı eşyaları Lillian'nın kollarına bırakarak koşmaya başladı. "HEY!" Lillian, Tom'un arkasından bağırdı ama boşunaydı. "Aptal!"
Birkaç yanlış sınıfa girse de sonunda babasının sınıfını bulmuştu. Kollarındaki dağınık eşyaları ile elinden geldiğince sessizce içeri girdi. Babası geldiğini görünce, onu küçük bir gülümseme ile karşıladı. Lillian, normalde seyircilerin oturması gerektiği ama prova yapıldığı için boş olan koltuklara oturdu. Çantasını yanındaki boş yere koyduktan sonra dağılan çizimlerini toplamaya başladı.
"Diyorum ki..." Profesör kafasını yemeğinden kaldırarak karısına baktı. "Tom'u yemeğe çağıralım."
"Neden?" Lillian aniden sordu.
"Çünkü çok düzgün bir genç ve sizinle tanışmasını istiyorum." Profesör kızına dönerek cevap verdi.
"Niye? Evlatlık mı edineceksin?"
"Lillian, yeter." Bayan Queen yumuşak bir sesle uyardı. "Yarın akşam gelebilir. Hem güzel bir biftek yaparım."
"Harika! Hem belki Lillian'da bize frambuazlı cheesecake yapar." Profesör sevimli bir şekilde Lillian'a gülümsedi.
"Neden böyle bir şey yapayım ki?"
"Çünkü Tom cheesecake'yi çok sever."
"O zaman bir kafeye gidip yesin."
"Ne olur, bir günde karşılık vermeden tamam desen?" Profesör sıkkın bir tavırla sordu.
"Eğer karşılık vermemi istemiyorsanız, size evet ya da hayır da diyemem." Lillian tatlı bir şekilde gülümsedi. Profesör kafasını sallayarak derin bir iç çekti. Lillian, aklına gelen fikirle sinsi bir şekilde gülümsedi. "Eğer, Tony'e-"
"Tom." Profesör düzeltti.
"Her neyse! Eğer Tom'a cheesecake yapmayı kabul edersem, yarın senin yanına da gelemem değil mi?"
"Ya da yarım saat erken çıkabilirsin." Profesör gülümseyerek cevap verdi.
"İkisinden de kurtulma şansım yok değil mi?" Lillian yenilgiyle sordu.
"Yok, tatlım." Profesör kazanmanın vermiş olduğu mutlulukla gülümsedi. "Ayrıca eğleneceğine eminim."
"Kim olduğunu ya da kim olduğunu sandığını bilmiyorum ama burası resim atölyesi değil!"
Lillian kafasını yapmakta olduğu resimden kaldırarak Tom'a baktı. "Kim olduğum hakkında bir fikrin yoksa benim ne yapıp yapmacığıma da karışamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stardust
FanfictionYalnızdı. En azından öyle zannediyordu. Thor filmi için rolü kapan Lillian hiç beklemediği biriyle karşılaşıyor. Lillian'ı eskiden beri tanıyan Tom, Lillian'daki büyük değişimi fark ediyor. Eskisi kadar neşeli ve hayat dolu olmayan Lillian'ı neyin...