ANONİM (TAMAMLANDI)

XLVI.

Multi: İlsu💛

Benim neyim oluyordu?

Döndüm ve Semih'e baktım. Kurumuş dudaklarını büzerek babama döndü.

"Arkadaşız." Semih bunu söylemeye çalışırken öksürmeye başladı.

Susmuyordu.

Bir kaç kez daha sırtına vurduktan sonra geri çekilerek ayakta dikilmeye devam ettim.

Babam ellerini arkada birleştirmiş, göbeği önde, yavaş adımlarla Semih'in yanına gelmişti.

"Kimin oğlusun bakalım?" babam gelenekleşmiş soruyu sorarken gözlerimi devirdim.

"Salih." Semih naif bir şekilde sanki babamın kanına girmek istercesine konuşmuş, sesini özenle çıkarmak için hafif bir şekilde de gülümsemişti.

İçimde ki ses 'çok güzel güldüğünü' söylerken dayanamayıp kafamı çevirdim.

"Salih? Hım." babam içeri geçmeden önce terliklerini özenle almış, içini çırpmış ve giyinerek hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı.

Semih bana eğilerek konuşmaya başladığında kendimi geri çektim.

"Baban manyak lan." bu durumuna gülümsemekle yetirinirken bende içeriye geçtim.

Babam ayaklarını uzatarak televizyonun başına geçmişti. Bizi unutmuştu.

Semih'le ikili koltuğa otururken horlayan babamı duyduğumuzda aynı anda yüzümüzü buruşturmuştuk.

"Bir kocam olursa eğer onu test ederek evleneceğim. Horlamasın Allah aşkına."

Semih kafasını bana döndürerek gülümsedi.

"Şüphen olmasın. Ben horlamam." kafamı hızla ona çevirirken aramızda ki mesafenin azlığı beni heyecanlandırmıştı.

Gözlerine bakakaldığımda gülümsedi. Tekrar, tekrar usanmadan gülümsedi.

Babamın birden sesli horlamasıyla yerimden zıpladım.

"Korktum ya." baş parmağımı üst damağımın altına yerleştirerek yukarı doğru ittim.

Semih son bir kez bana bakarken, ayaklandığında bende ayaklanarak ona eşlik ettim.

"Kendine iyi bak güzelim." Semih ayakkabısını giyerek bana döndü.

"Ben de geliyorum." montumu askıdan alarak botlarımı giydim.

"Sen nereye kızım?" botumu giyerek Semih'in koluna dolandım.

"Seninle sohbet edeceğim." asansöre bindiğimizde bana yaklaşarak konuşmaya başladı.

"Ne konuşacağız?" ellerimi omuzuna koyarak ittirdim.

"Geldik. Hadi çık." önden ben arkadan o gelirken gülümsedim.

Dışarı çıktığımızda derin bir nefes alarak gözlerimi kırpıştırdım.
Hava o kadar keskin bir soğukluğa sahipti ki donarak montuma daha da sarıldım.

"İçin dışına çıktı. Üşüyorsun. Hadi eve git." Semih bir çocuk kandırır gibi benimle konuşurken ona döndüm.

"Konuşacağız." derin bir nefes alarak adım attığımda Semih yanıma gelip kolunu omzuma doladı.

"Ne yapıyorsun?" gülümseyerek bana bakarken gözlerimi devirdim.

Yolda ilerlerken yere düşen yapraklara basarak gülümsedim. Çıkan sesi ayrı bir seviyordum.

"Psikopat mısın?" Semih'te gülerek yapraklara basarken bende güldüm.

"Evet."

Semih durarak bana baktığında ne yaptığını anlamak için sorarcasına ona baktım.