Lily gözleri ıslak , James'in saçlarını okşarken Çapulcular o sırada Madam Pomfrey den içeri girmek için izin almışlardı . Lily onların sesini duyunca hemen elini çekip gözlerini sildi . Ama açık teni ve gözlerinin yosun yeşiline dönen rengi onu ele veriyordu .
Remus:
-Lily, Pomfrey James in iyi olduğunu söylemişti. Ters giden bir şey mi var ? diye sordu .
Burnunu çekerek :
- Ah hayır . O iyi sadece hala baygın ve ben... ben onun için .. çok .. korktum. Hıçkırıklara boğulmuştu .
Sirius ona doğru gitti ve Lily e sarıldı.
- O iyi olacak Lily . Korkunu anlıyorum . Ama şimdi ağlamayı bırakmalısın çünkü Çatalak bunu duyarsa hiç uyanmak istemeyecek ve senin başında kalmanı sağlayacak.
Lily Sirius tan ayrılıp güldü . İlk defa bu kadar yakınlık kurmuşlardı ve Sirius bu durumda bile espri yapabiliyordu. Ancak bu sefer Lily buna sinirlenmemiş aksine bundan keyif almıştı. Madam Pomfrey odaya geldi ve :
- Bay Potter yarım saat içinde uyanacaktır. Şimdi sizden odadan ayrılmanızı isteyeceğim.
Hepsi kendinde itiraz etmeye başlamışlardı .
- James in yanında kalmak istiyorum .
- Lütfen bir ihtiyacı olduğu durumda yanında olmalıyız.
- O uyanmadan gitmek istemiyorum .
Pomfrey eliyle hepsini susturdu.
- Baylar lütfen sessiz olun . Bayan Evans ın onunla kalmasını tercih ederim . Ona uyanır uyanmaz ateş viskisi içirmeniz riskini göze almak istemiyorum .
Madam Pomfrey odadan çıktı ve Sirius:
-Haydi , Aylak , Kılkuyruk nasıl olsa buraya kimseye görünmeden girmenin bir yolunu buluruz .
Sirius James in yanına gidip ceplerini karıştırdı . Lily merakla Ne yaptığına bakarken Sirius James in cebinden çıkardığı bir cam parçasını ona verdi.
- Lily öncelikle bu aynadan kimseye bahsetmeyeceğinden emin olmak istiyorum . Bu çift yönlü bir aynadır . Diğeri bende . James uyandığında aynayı eline al ve benim adımı söyle bu sayede ondan ve nasıl olduğundan haberdar oluruz .
Aynayı Lily e uzattı ve Lily alıp cebine koydu .- Bu ? Ah tamam Sirius , haber vereceğim merak etmeyin.
Gryffindor Ortak Salonu-Korkunç bi gündü. dedi Dorcas.
-Sebep olanlarla ayrıca ilgileneceğim dedi Sirius. Ama önce Marlene i bulmalıyım.
-Sana yardım edeyim dedi Yiveri de peşinden çıkarak.
-O tavrına anlam veremiyorum. Sakladığı şeyler var öğrenmeliyim.
-Haklısın var.
-Ne demek istiyorsun bildiğin bi şey mi var Yiveri?
-Şey evet kardeşin hakkında söylediklerine bozulmuştu. Gerçi bana biraz anlamsız geldi, kardeşini öldürdü o-
-NE?!
-Evet şaşırdın değil mi? Gira, duymuşsundur ismini. Onun ölümüne neden oldu. Çok korkunç gel anlatayım dedi.
-Ha-hayır gitmem gerek onu bulmalıyım.
Sirius afallamıştı duydukları karşısında. Neler olduğunu öğrenmek istiyordu. Ne demek kardeşini öldürmüş? Eğer birini öldürdüyse Azkabanda olmalıydı Hogwartsta değil. Onu bir an önce bulmalıydı. Hagrid'in kulubesine inen yolda bi ağacın altında oturan birisi gözüne çarptı. Nihayet bulmuştu onu. Koşarak yanına gitti.
-Marlene bana Girayı anlat.
-Ne?
-Gira'yı! Onu sen mi öldürdün?
Marlene in gözleri kocaman açılmış titremeye başlamıştı.
-Sen? Nasıl duydun?
-Doğru mu ?
Ağlayarak başını salladı. Sirius parmaklarını saçında yumruk yapmıştı duyduklarına inanamıyordu.
-Sen nasıl yaptın? Neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders
Fanfiction"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum." 👣 Çapulcular' ın Hogwarts maceraları, aşkları, kahkahaları, kaymakbiraları, savaşları ve sonsuza kadar sürecek bağlılıkları... From the Harry Potter's world.