KARŞILIKSIZ AŞK(Düzenlenecek)

Zafere doğru..

Aslıdan..
Hayır buna izin veremezdim...
Bunun karşısını almalıydım...
Sedatı kendime bağlamayın yolunu bulmuşum..
Sadece onu nasıl gerçekleşdirmenin yolunu arıyorum..
Sedatla nasıl birlikde ola bilirim?..

Nazlıdan..
Sedat Haluk beye nasıl saldırdı...
Bu yapdığı benim içinmiydi?..
Yoksa vicdanmı yapdı...
Bu yapdığı hepimizi şaşırtmış olmalı...
Bu fikirlerden ayrılıp sedatla yüzleşmeyi başardım...

Sedat neden böyle bir şey yapdın??...
O bizimle bir anlaşma yapmak için geldi...
Şirkete ne kadar zarar yapdığının farkındamısın?..
Ve ya burda çalışanların ne olacağını hiç düşünmedinmi?..
Toplantıdakı her kesin gözleri üzerimizdeydi..
Ben sadece onun davranışına kızdım...
Kendini ne zan ediyordusa o it onun haddini bildirdim sadece..
Hem burak bu adamdan bizim şirkete zarardan başka ne gelir?..
Sedat çok öfkeliydi..
Bu güne kadar benimle hiç yüksek konuşmuştuğu olmamıştı..
Aslı orataya çıkdıkdan sonra bu kavgalar sık sık oluyordu...
Çok zaman Sedat benimle kavgadan kaçar giderdi evden...
Ama şimdi kaçışı yokdu işte..
Sen ne demek istiyorsun Sedat bütün çalışanlar burada kaç gündür bu proje için uğraşıyorlar şimdi sen onların yanıldığınımı söylemeye çalışıyorsun?...
Hayır onu söylemeye çalışmıyorum...
Ya neyi söylemeye çalışıyorsun ya neyi?.
bağırarak ve ağlak ses tonuyla sordum...
Bu bizim işimizdi..
Sen bu kadar insanın hakkına girmiş oldun sedat...
Neden yapdın bunu?..
O sana çok kötü gözle bakıyordu körmüsün Nazlı...
Ne yapmalıydım ha söyle onun yapdığı alçaklığın karşısında susmalımıydım?..
Karım olduğum içinmiydi yani??
Kendi şahsiyyetine sığıştıramadığın içinmi?
Sırf vicdanın rahat olsun diyemi?
Bağırarak...
Hayır ben sadece seni ve senin hakkını korudum...
Yapma Allah aşkına sedat...
Bunu bana yapma...
Bağırarak ve artık ağlıyordum bile...
Karşımdaki gül kovasına sert vuruşumla yerde param parça oldu....
Benim bu olanları yaşamamın sebebi sensin...
Önce Haluk beye deyil kedine kız...
Bundan sonra yalnızım yollarımızı ayırıyoruz...
Bu gün beni Haluk beyin pis davranışlarından kurtarmayı başardın...
Ya yarın ne olacak Sedat?...
Yarında beni başka insanların pis bakışlarından kurtara bilecekmisin ha söyle...
Bunları söylerken nıtkımı çok zorluyordum...
Ağladığım için boğazımı dolanan düyünler benim boğazımı tıkıyor,kurduğum cümleler orayı kazıyordu sanki...
İçim yanıyordu...
Kalbim bu acıya inat çarpıyordu.
Ama yavaşladığının farkındaydım...
Nahlet olsunki yine her şeye rağmen yaşıyordum...
Yaşamağa mecburdum...
Cevab ver sedat söyleyip sedatı geriye itiyordum..
Sedat gözlerini benden kaçırıyordu...
Belliki bu söylediklerim onu kötü etkilemişti...
Artık sabrım zorlanıyordu...
Masada bulunan bütün her şeyi devirdim ....
Bir çok eşya yere düşerek parçalanıyor..
Kağıtlar odanın her köşesine seriliyordu...
Bu davranışımdan sonra her kes toplantı odasından çıkdı...
Bu yapdıklarım içimin yanmasını durdurmayı başarmıyordu...
Şu an yorulana kadar her yeri dağırtmayı düşünüyordum...
Sedat yapma bir yerine bir şey olucak diye uyarsa da elimi masaya sert vurduğumda bir sıcaklık his etdim...
Bu benim kızgınlıkdan isinen kanımdı...
Sedat bana yaklaşıp sana söylemiştim deyilmi...
Küçük çocuk gibi davranıyorsun.
Böyle yaparak her kesi korkutuyorsun..
Elimi cebinden çıkardığı mendille sardı...
Bende bırak elimi söyleyip sertce geri çekdim...
Yerde oturup yüzümü iki elimle kapatdım...
Içimden gelinceye kadar bağırarak ağlamaya koyuldum...
Sedat anbulansı arayıp yanıma yaklaşıp sarılmayı denedi...
Ben onu iterek git burda diye bağırdım...
Sana ihtiyacım yok...
Sen benim hayatımı mahv etdin..
Bunun telafisi yok...
Anlıyormusun sen bana iyi gelmiyorsun...
Çık git burdan...
Yüzüm elim kan içindeydi...
Kanayan elimi sedata göstererek.
Inan kalbimde açdığın yara kadar derin deyil...
O yara senin açdığın yara kadar acıtmıyor...
Daha ne kadar acıtacaksın kalbimi??...
Neden senden ve bana yaşatdıklarından kurtulamıyorum?...
Neden yanımda kal dediyimde deyilde git dediyimde  kalıyorsun?...
Niyyetin ne senin söyle?..