HAYAL KIRIKLIĞI

58 15 0
                                    

    Fatih'in belkide insanlardan kaçma sebebi yaşadığı hayal kırıklıklarıdır. Çünkü insanı ayakta tutan şey umut- larıdır. Umutlar hayalleri meydana getirir, yaşamında ona motivasyon kaynağı olur. Umutsuz bir insan yaşamından zevk almaz.

    Fatih üniversite sınavına çalışmış, emek vermiş fakat istediği sonucu alamamıştır. Bu yüzden de istediği bölümde okuyamamıştır.

    Fatih'in birde sevdiği kız vardır. Lakin kız, Fatih'i sevmemektedir. Fatih onun sevgisini kazanmak için epey uğraşmıştır, fakat kızın kalbini bir türlü kazanamamıştır. İkisinin yaşadıkları iller farklı olmasına karşın, birbirlerinide görmemelerine rağmen Fatih'in sevgisi kaybolmamış aksine hergün daha da artmıştır. Taki o güne kadar.

    Bir gün Fatih kızı aramıştır, konuşmuşlardır. Fatih normalde çok konuşkan biri olmamasına karşı, onunla daha fazla konuşmak için kendini zorluyordur. Espiriler, laf cambazlıkları gibi her türlü yolu deniyordur. Konuşmaları, gülüşmelerle geçip giderken, kızın, "sana birşey söylemem lazım" demesiyle ortamın havası ciddileşti. Fatih "dinliyorum" diyince, kız anlatmaya başladı. "Seninle belli bir geçmişimiz var, bunu bilmen hakkın olduğunu düşünüyorum" deyince Fatih az çok konuşmanın sonunu tahmin etmeye başladı. Kız devam etti, "bunu sana söylemek cidden zor ama söylemem lazım................ benim sevdiğim başka biri var" dedi. İki gençte susmuştu. Suskun geçen 5 dakikadan sonra kız sessizliği bozdu,"Birşey demeyecek misin?" diye sordu. Fatih ise ne söyleyecek kelime nede kurulacak cümle kaldı deyince, kız ağlamaklı bir sesle, "öyle deme ama" dedi ve ikiside yeniden sustu. Bu sefer Fatih sessizliği bozarak "Hayırlısı neyse o olsun , ALLAH'ın dediğinin önüne geçilmez" dedi. Artık ikisininde birbirlerine söyleyecek sözleri kalmamıştı. Fatih belki de son kez "bana diyeceğin başka bir şey var mı" diye sordu, kızda kısık ve üzgün bir ses tonuyla "yok" dedi ve senin söylemek istediğin ne varsa dinleyebilirim diye ekledi. Fatih, "ben-im de söyleceyek birşeyim yok" dedi ve artık belki de birdaha birbirlerine karşı çalmayacak telefonları kapatma aşamasına gelmişlerdi. Fatih "ALLAH' a emanet ol, kendine iyi bak" dedi. Kızda yine kısık bir sesle "sende" karşılığını vererek telefonları kapattılar. Fatih telefonu kapattıktan sonra deliye dönmüştü. Duvarlara yumruk atıyor, acısını eşyalardan çıkarmaya çalışıyordu. Dışarısı soğuktu, kendine iyi geleceğini düşünüp, pencereden kafasını çıkardı. Boşboş etrafa bakmaya başladı. Sonra içeri girdi, oturdu. Canı yanıyordu. Ama elden birşey gelmeyeceğini biliyordu. İçinde derinlerde biryerde hala küçükte olsa bir umudu vardı. Belki ileride onunla yolları tekrar kesişir diye.

    Bu olay üzerinden yıllar geçmiş, Fatih veterinerlik fakültesini bitirmişti. Ama devlette iş bulamadı. Bunun üzerine ailesinden ve çevresinden gelen tepkilere maruz kaldı. Kimse onun işe yarar biri olduğunu düşünmedi aksine kimse onun işe yarar biri olacağına inanmadı, aşağılanmaya kadar giden tepkiler aldı.
    Farklı meslek gruplarında çalışmayı denedi ama başarılı olamadı. Çalıştığı bir yerde işe yaramaz, elinden hiçbir iş gelmez damgası vurup,orda da aşağıladılar. Bu dönemde yine hayal kırıklığına uğradı.
    İçinde bulunduğu bu durumlardan sonra insanlardan iyice uzaklaşmış, uzak durma eğilimi göstermeye başlamıştı.

Yakınlaşan UzaklıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin