Fatih artık askerliğini de yapmış 25 26 yaşlarında bir adamdı. Şehirde iş bulamamış, dükkan da açmak istememişti. Bu yüzden köylere yakın bir yere küçük bir ev yaptırıp hem insanlardan uzak olabileceği hem de köydeki hayvanlarla ilgilenip yaşamını sürdürebileceği bir yaşam alanı oluşturmak istiyordu.
Dağ evi için hazırlıklar başlamıştı. Fatih ustalarla birlikte ev için çalışıyordu. Evin yanınada ufak bir hayvan muayenehanesi düşünülmüştü.
Bir süre sonra evin ve muayenehanenin yapım aşaması bitmişti. Fatih evini ve muayenehanesini düzenlemekle meşguldü. Kısa zamanda düzenlemeleri bitirdi. Fatih yorulmuştu ama artık kendi işini yapması için herşey hazırdı.
Biraz etrafı gezmek için yola koyuldu. Dağ havası ona iyi gelmişti. Evi köye yürüyerek bir saat mesafedeydi. Tepeye biryere oturdu ve köyü seyretmeye başladı. İlgisini çeken pek birşey olmadı. Köylülerle tanışmak için köye indi. Köylülerle tanıştı. Köylüler onu sıcak karşılamıştı. Hayvanlarıyla ilgilenmesini istediler. Fatih in telefon numarasını aldılar. Bir süre sonra Fatih evine doğru yürümeye başladı. Yolda giderken yaralı bir köpeğe rastladı. Köpeği aldı ve muayenehanesine götürdü. Yaralarını sardı, onun iyileşmesi için elinden geleni yaptı. Köpek çok heybetliydi. Dışarıya bir kulübe yapıp ona orda bakabilirdi. Bu sayede de evi hırsızlara ve eşkiyalara karşı korunurdu.
Yaklaşık 1 hafta geçmişti. Köpek tamamen iyileşmişti. Fatih onu doğaya bıraktı. Fakat köpek kapının önünden başka biryere gitmedi. Bunun üzerine Fatih kulübeyi yapıp köpeğin orda kalmasını sağladı. Bir süre sonra köpekle arkadaş olmaya başladılar. Fatih'in artık köpeğe bir isim koyması lazımdı. Oda köpeğe "Kıtmir" ismini koydu. Artık onun köpeğiydi. İkiside birbirine alışmıştı. Kıtmir bazen ormanin derinliklerine gider akşam olmaya yakın gelirdi. Bir gün kıtmir sabahtan gidip akşama kadar gelmedi. Hava kararmaya başlamıştı. Fatih endişelendi ve onu aramak için ormana doğru yürümeye başladı. Dışarısı soğuktu ve karlıydı. Karda yürümek Fatih'i yavaşlatıyordu. Etrafta Kıtmir'e dair hiçbir iz yoktu. Fatih ilerledi ve artık neredeyse kaybolacaktı. Gece olmuştu, yönünü bulmakta zorlanıyordu. Üstelik kar yağışıda başlamıştı. Biraz daha gittikten sonra bir kulübe gördü. Kulübenin ışıkları yanıyordu. Kulübeye doğru yaklaşarak kapıyı çaldı. Kapıyı yaşlı bir adam açtı ve babacan bir tavırla, "bu havada burda ne işin var" diye sordu. Fatih ise "köpeğimi kaybettim onu aramaya çıkmıştım" karşılığını verdi. Yaşlı adam, "içeri gel bu gece burda kal yarın ararsın" dedi. Fatih istemeyerekte olsa kabul etti. İçeri geçtiler, Yaşlı adam "karnın aç mı" diye sordu. Fatih ise "tokum" cevabını verdi. Fatih insanlardan kaçmak için uğraşsa da sanki tam zıttına insanlar ona yaklaşıyordu. Yaşlı adam Fatih' e "burda ne işin var, buralarda mı yaşıyorsun" diye sordu. Fatih, evet köye yakın biryerde evim var dedi. Yaşlı adam, ismini ve ne iş yaptığını sordu. Fatih, ismini ve veteriner olduğunu söyledi. Yaşlı adam da isminin Cemal olduğunu söyledi ve emekli subay olduğunu da ekledi. Cemal Fatih'e, "burda pek insan yaşamaz niye köye yerleşmedin de dağ evinde kalmayı seçtin" diye sordu. Fatih ise Cemal Bey, "işte insan yaşamadığı için burda kalmayı seçtim" cevabını verdi. Cemal şaşırdı, "neden insanların yaşamadığı biryerde yaşamak istiyorsun" diye sordu. Fatih ise Cemal Bey "izniniz olursa dinlenmek istiyorum" dedi. Cemal de tabi ki dinlen ama bana Cemal Bey demek zorunda değilsin Cemal Amca, Cemal Komutan diyebilirsin dedi. Fatih' de "tamam Cemal Komutan" diyerek, Cemal' in gösterdiği yatağa yattı. Fatih yatar yatmaz uyuya kaldı. Sabah olmuştu, Cemal Komutan kahvaltıyı hazırlamıştı. Fatih' de uyanmıştı. Hemen üstünü giyinip, gitmek için hazırlandı. "Cemal komutan size çok teşekkür ederim, tanımadığınız birini evinize aldınız diyerek" , kapıya doğru ilerledi. Cemal komutan, "kahvaltı yapmayacak mısın" diye sordu. Fatih ise "teşekkür ederim gitmem lazım" diyerek kapıdan tam çıkarken Cemal Komutan, "evlat insanlardan kaçma, onlardan uzaklaşma" dedi ve Fatih arkasına bakmadan evden çıktı.
Fatih evin yolunu tutmuştu. Etrafa ümitsizce bakıyordu, belki Kıtmir' e rastlarım diye. Ama etrafta dün geceki gibi hiçbir iz yoktu.
Fatih eve çok az bir mesafe kala havlama sesleri duydu. Bu kıtmir' in sesiydi. Hemen eve doğru koştu. Kıtmir evin önündeydi, aç ve susuz görünüyordu. Fatih hemen Kıtmir'e yiyecek ve su verdi. "Nerdeydin he yaramaz" diyerek onu sevdi. Kıtmir' i köpek kulübesine götürdü, onu orda bırakarak eve girdi. Evde neredeyse yiyecek birşey yoktu. Köye giderek birşeyler almaya karar verdi. Zaten köyde de küçük bir bakkal vardı, ordan ekmek, peynir, zeytin alırım diye düşündü. Fatih yola çıktı, ağaçları seyrede seyrede giderken karşısına Cemal Komutan çıktı ve "evlat nereye gidersin" diye sordu. "Fatih de köye gidiyorum, yiyecek içecek birşeyler alacağım" dedi. Cemal Komutan "bende köye gidiyorum o hâlde beraber gidelim" dedi. Fatih ile Cemal Komutan yürümeye başladılar. Cemal komutan, "sana sorduğum sorunun cevabını alamadım evlat" dedi. Fatih ise "daha sonra sorunun cevabını veririm" diyerek sustu. Cemal Komutan da "tamam evlat" diyerek sustu.
Köye gelmişlerdi. İkiside bakkala girerek birşeyler aldılar. Bakkaldan çıktıktan sonra bir köylü Fatih'e yaklaşarak, "Atımın durumu hiç iyi değil bir bakabilir misin?" dedi. Fatih'te "bu benim görevim tabi ki" diyerek ahıra doğru ilerlediler. Fatih'in yanında Cemal Komutan' da vardı ve atın yanına geldiler. Fatih atı muayene etti, korkulacak birşeyin olmadığını söyleyerek aşısının yapılması gerektiğini belirtti. Ama Fatih' in yanında aşı yoktu ve eve gidip alması lazımdı. Köylünün arabasına binerek eve doğru yola çıktılar. Eve geldiler, Fatih eşyalarını aldı ve tekrar yola çıktılar. Köye geldiler, Fatih ata aşısını yaptı. Artık köyde işi kalmamıştı ve Cemal Komutan ile beraber tekrar evlerine dönecekken, Atı' na baktığı köylü. "Biraz" bekleyin diyerek ikisine de yiyecek hazırlatıp verdi. Fatih köylüye teşekkür etti. Cemal Komutan zaten bütün köylüyü tanıyordu oda "sağolasin Hasan Ağa" diyerek evin yolunu tuttular.
Yolda giderken, Cemal Komutan "bak Fatih sen ne kadar insanlardan uzaklaşmaya çalışsan da onlar sana yakınlaşıyorlar" diyerek Fatih' e baktı. Fatih de "evet ne yazıkki öyle oluyor" dedi.
Fatih evine gelmişti. Cemal Komutan' ın biraz daha yolu vardı. Fatih evine doğru ilerlerken, Cemal Komutan "sana bir araba lazım" dedi. Fatih de "lazım olsa bile alacak param yok" dedi. Cemal Komutan "ben sana araba ayarlamaya çalışıyım" dedi. Fatih ise merakla "nasıl peki" dedi. Cemal Komutan da "sen bana sorduğum sorunun cevabını vermemiştin bu da bende kalsın" diyerek ilerledi.
Fatih evden içeri girerken Kıtmir'e baktı, uyuyordu. Fatih içeri girdi bakkaldan aldığı yiyecekleri yedi ve dinlenmek için yatağına uzandı.
Biraz sonra Fatih'in telefonu çaldı. Arayan köyün muhtarıydı. Muhtar, "köydeki hayvanlarımıza bakman için musait olduğun zaman seni köye bekliyoruz," Dedi. Fatih ise "tabiki birkaç gün içinde orda olurum" diyerek telefonu kapattı.
Gece olmuş, Fatih yatağına yatarak çoktan uyumuştu.
Sabah Kıtmir'in havlama sesleriyle uyandı. Dışarı çıktı, Cemal Komutan dışarıdaydı ve bir araba da aşağıdaki yoldaydı. Fatih yoldaki arabayı sordu. Cemal Komutan da " köylülerle konuştum, onlarda sana bir araba ayarlamışlar, artık köye kolaylıkla gidip hayvanlarla ilgilenebilirsin" dedi. Fatih şaşırmıştı, köylüler onu düşünüp yardım etmişti. Fatih, Cemal Komutan' a "sağolsunlar" dedi.
Fatih birkaç gün sonra köye gitti. Köylülere bizzat teşekkür etti ve "arabanın ücretini size taksitle öderim" dedi, köylüler ise "ücret gerekmez, sen bizim hayvanlarımıza bakmak için bu arabayı kullanacaksın, bu araba senindir" diyerek Fatih'e ahırları tek tek gösterdiler. Fatih de hayvanların aşısını tek tek yaptı. Köylüler aşı ücretini Fatih' e verdiler ve Fatih evine dönmek için yola çıktı.
Fatih eve gelmişti. Kıtmir' i sevdi, kulübesinden çıkarıp gezmesi için serbest bıraktı. Kıtmir' e giderken "bir daha kaybolmak yok, tamam mı" dedi. Kıtmir koşarak ormanın derinliklerine doğru gitti. Fatih de eve geçti. Fatih 1 hafta boyunca yanlız kalmaya karar verdi yani acil olmadıkça köye inmeyecekti.
Akşam olmaya başlamıştı, ama Kıtmir hâlâ gelmemişti. Fatih yine onu aramak için evden çıktı, ormana doğru ilerledi. Fatih elinde fenerle ilerlerken "o da ne" diyerek bağırdı. Fatih heyecanla ilerlemeye başladı. Acaba ne görmüştü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakınlaşan Uzaklık
Non-FictionHayatı yalnız kalarak geçmiş bir adamın hikayesi. İçindeki çıkmazlarla boğuşup duran bu adamın başından geçen olaylara tanık olacaksınız. Hayattaki tüm umutlarını yitiren bu adamın, umutlarına yeniden kavuşmasına şahit olacaksınız. Sevgil...