Fatih Kıtmir'i aramak için evden çıkmıştı. Ormanda ilerlerken birşey görüp heyecanlandı.
Gördüğü şey, Kıtmir bir dişi köpeğin yanındaydı ve beraber oyun oynuyorlardı. Bu durum Fatih' e çok ilginç geldi. Belki de eski anılarını ona hatırlatmıştı.
Kıtmir, Fatih' i görünce koşarak yanına geldi. Kıtmir' in arkasından da dişi köpek geldi.(Kıtmir erkek bir köpektir). Fatih ikisini de yanına alarak eve doğru ilerledi.
Fatih birkaç gün sonra yeni köpek için de bir kulübe yaptı. Artık iki köpeği vardı. Yeni köpeğine de Nazlı ismini koydu. Kıtmir ve Nazlı beraber oynuyor, gezip dolaşıyorlardı.
Fatih, "Kıtmir'in bile artık arkadaşı var ve yalnızlık çekmeyecek" diye düşünüp iç geçirdi. Derinlerde olan yarası sanki kanamıştı. Aklına sevdiği kız gelmişti, hâlâ yüreğinden söküp atamamıştı onun sevgisini. Bir gün acaba onunla karşılaşır mıyız diye düşündü.
Akşam olmuştu, Fatih bir haftalık tatil aşamasının üçüncü günündeydi. Uykusu gelmişti ve yatmıştı. Rüyasında ara ara da olsa sevdiği kızı görüyordu. Ama yaklaşık 3 aydır görmemişti. Ama bu gece rüyasında sevdiği kızı gördü. Onunla evde oturup konuşmuşlar hatta beraber yemek bile yapmışlardı. Rüya, Fatih'e çok uzun gelmişti, hiç bitmesini istemiyordu, ama her rüya gibi bu rüyada bitmiş, Fatih uyanmıştı. Epeydir duymadığı bir heyecan duymuştu uyandığında. Yüzünde istemsizce ortaya çıkan bir tebessüm vardı.
Fatih kahvaltısını hazırlamaya koyuldu.
Kahvaltısını yaptı ve dışarı çıkıp Kıtmir ve Nazlı'ya baktı uyuyorlardı. Yiyecekleri kulübelerine koydu. Ve dolaşmak için ormana doğru ilerledi.
Ormanda ilerlerken aklına gördüğü rüya geldi ve canı yanmaya başladı. Ölesiye sevdiği kız onu sevmiyordu ve de belkide evlenmişti onu bile bilmiyordu. Kalbi daralıyordu, bir ara telefonla aramayı düşündü ama arayamadı. Telefonu yere fırlattı ve erkekler ağlar mı sorusuna cevap olarak ağlamaya başladı. Yüreğindeki yangın' ı söndürmek için gözünden sular akıyordu. Bir süre sonra kendine geldi ve oturduğu yere uzandı. Aklına intihar düşünceleri geliyordu. Günah olduğunu bilmese belkide bir an bile tereddüt etmeyecekti. Sonra ayağa kalkarak eve doğru yürümeye başladı.
Eve gelmişti. Evin önünde Cemal Komutan duruyordu. Cemal Komutan Fatih'e "nerdeydin evlat?" dedi. Fatih ise "dolaşmaya çıkmıştım" cevabını verdi. Cemal Komutan " hiç iyi görünmüyorsun, birşey mi oldu?" dedi. Fatih de "rüya gördüm onun etkisindeyim" dedi. Cemal Komutan " anlatmak ister misin?" Dedi. Fatih de "içeri geçelim, orda anlatayım" dedi.
İçeri geçtiler, oturdular. Fatih anlatmaya başladı, kısacası "sevdiğim kızı rüyamda gördüm" dedi. Cemal Komutan da "Bak evlat, su akar yolunu bulur. Zorla sevgi olmaz, sana düşen sabretmek. İleride neler olacağını bilemezsin onun için sabırla bekle" dedi. Fatih ise " Cemal Komutan haklısın ama yüreğim sızlıyor" dedi. Cemal komutan da" sızlayan, yanan yürek iyidir evlat" dedi. Cemal Komutan evine gitmek için ayağa kalktı ve " herşeye rağmen sabrederek bekle" diyerek evine doğru yola çıktı.
Fatih' in karnı acıkmıştı, biraz birşeyler yedi. Kıtmir ve Nazlı' ya da yiyeceklerini verdi ve onları akşam yürüyüşüne çıkardı. Beraber gezdiler dolaştılar tekrar eve döndüler.
Artık gece olmuştu ve Fatih yatmak için hazırlanmaya başladı. Fatih yatmıştı.
Sabah telefonun çalmasıyla uyandı. Arayan köyün muhtarıydı. Muhtar, Fatih' e " köyde hayvanlarımızın çoğu hastalandı, gelip bakabilir misin?" Dedi. Fatih' de "böyle birşey nasıl olabilir, daha aşılarını yeni yapmıştık, hemen geliyorum" dedi. Fatih eşyalarını alıp hemen yola çıktı.
Fatih köye gelmişti. Hayvanlara baktı ve onlara bazı tetkikler yaptı. Sonuç olarak sudan zehirlenme gözüküyordu. Hemen önlem aldı ve hayvanlara ilaç tedavisine başladı. Köyün suyuna da bakmak için görevliler geldi ve onlarda sudaki zehirlenmeye sebep olan maddeyi ortadan kaldırmak için çalışmalar yaptı.
Hayvanlar kısa sürede iyileşti. Köyün suyu da zehirli maddeden temizlenerek normal değerlerine ulaştı.
Köyün muhtarı, olası bir salgını engellediği için Fatih' i tebrik etti. Belki de Fatih, Hayvanların hastalanma sebebinin sudaki zehirli maddeler olduğunu anlayamamış olsaydı tüm köylü zehirlenebilirdi.
Muhtar bu durumu ilçe belediye başkanına iletti. İlçe belediye başkanı da Fatih' i tebrik ederek, yerine başka veteriner atanma koşuluyla, Fatih' in şehir merkezine gelmesini teklif etti. Böylelikle Fatih, şehirdeki tüm ilçe ve köylerdeki hayvanları kontrol eden bir ekibe dahil olacaktı. Bu teklif Fatih' i sevindirdi, çünkü genç yaşta işe yaramaz damgası yemişti. Ama Fatih artık işinde başarılıydı.
Teklifi düşünmesi için iki hafta süre vermişlerdi. Fatih iyice düşündü ve ne kadar insanlardan kaçmayı istesede hep tam tersi oluyordu. Bunun için şehre gitmeye karar verdi. Fatih, Cemal Komutana haber vermek için onun evine gitti. Cemal Komutan' a durumu anlattı. Cemal Komutan' da "Belki bir müddet sonra bende şehre gelebilirim. Hastanede tedavi olmam lazım" dedi. Fatih "ne tedavisi?" dedi. Cemal Komutan "önemli birşey değil" cevabını vererek hastalığını söylemek istemedi. Fatih de ısrar etmedi.
Fatih şehre gitmek için hazırlıklara başladı. Orda ona kalacak yer de ayarlayanacaktı. Onun için fazla bir işi yoktu. Giysilerini ve eşyalarını topladı. Köpekler içinde kalacağı yerin bahçesine kulübe yapılacaktı.
Fatih köylülerle vedalaştı, ormandaki evime ara ara gelirim diyerek arabayı köylülere teslim etti. Son olarakta Cemal Komutan' ın evine giderek onla da vedalaştı ve " Bu kısa sürede senden çok şey öğrendim komutanım." Dedi. Cemal Komutan' da " Evlat, belli yüreğinde yangınlar var. Asla ama asla sevdiğinden vazgeçme. Yoksa ileride pişman olursun. Hayat ne kadar üzerine gelsede pes etme, hayata karşı mücadele et" dedi. Fatih " sağolasın komutanım." Diyerek ordan uzaklaştıŞehirde Fatih'i neler bekliyordu? Sevdiğini bulmak için mücadele edecek miydi? Cemal Komutan' ın hastalığı neydi? Bu soruların cevabı yeni bölümlerde karşımıza çıkacaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakınlaşan Uzaklık
Non-FictionHayatı yalnız kalarak geçmiş bir adamın hikayesi. İçindeki çıkmazlarla boğuşup duran bu adamın başından geçen olaylara tanık olacaksınız. Hayattaki tüm umutlarını yitiren bu adamın, umutlarına yeniden kavuşmasına şahit olacaksınız. Sevgil...