Tolga'nın suratıma bir sürahi soğuk suyu dökmesiyle uyandım. Bakın altını çiziyorum bir sürahi soğuk su.
"LAAN ELLERİNE SOKTUĞUMUN ÇOCUĞU BİR İNSAN EVLADI BÖYLE Mİ UYANDIRILIR" diye bağırdığımda Tolga yavşağı gülüyordu.
"Kendin diyorsun İnsan Evladı diye. Sen biraz hayvan kısmına kaçtığın için Pars beyciğim seni anca böyle uyandırıyoruz. Naparsın"
"Hay ben sizinnn..."
"Sabah sabah ağzını bozma da kalk hazırlan Aden bekliyor seni" dediğinde yataktan nasıl kalkacağımı şaşırdım. Doğru ya bugün Aden'le beraber kahvaltı yapacaktık.
"Hassss.. ben onu tamamen unutmuştum. Sağolasın Tolga hatırlattığın için"
"Bişey değil bişey değil hadi çabuk insana dönüş" dediğinde güldüm.
"Lan Pars" diye seslendiğinde Atakan ona doğru döndüm.
"He canım söyle"
"Sen rüyanda ne gördün lan" dediğinde düşünmeye başladım.
"Ne görmüşüm kardeşim hatırlamıyorum"
"Aden beni bırakma diye sayıklıyordun. Ter içinde kaldın" dedi Tolga.
"Hatta bir ara altına işemenden bile korktum ben Pars" dediğinde Atakan ayağımda ki terlikleri fırlattım.
Ve bammm. Tam on ikiden vuruş.
"Ağzına kusayım. Elinin ayarını ısırdığımın şerefsizi. Götüm acıdı lan" diye Atakan anırmaya başladı.
"İşim var Ata. Hadi uzatma kardeşim. Abiniz yengenizin yanına kaçar." Dedim ve hazırlanmaya başladım.
Bekle beni Adenim. Bugün seninle mükemmel bir gün geçiriceğiz.
"Bu bölüm biraz geçiş bölümü oldu.
Önceki bölüm Pars'ın gördüğü kabusu anlatan bölüm oldu.
Umarım beğenmişsiniz dir.
Sizi seviyorum...
Beğenmeyi unutmazsanız sevirim♥️♣️🌠"
