Bu gece her zamankinden farklıydı. Sadece bu gece yaşanmışlığın da ötesine geçilerek tüm duvarlar yerle bir oldu. Sadece bu gece kalpler sıcacık bir masumiyet, muhteşem bir gülümseme ile sır perdesini araladı. Tutkulu, gizem dolu, aşk dolu sır perdesi...
Elena: Eee Damon söylesene, istediğim şey neymiş?
Damon: Seni tüketecek bir aşk istiyorsun. Tutku macera ve hatta biraz da tehlike...
Elena: Peki ya sen ne istiyorsun?
Damon: Aradığın her şeye sahip olmanı istiyorum. Ama şu an bu konuşmanın yaşandığını unutmanı istiyorum. Henüz kasabada olduğumu kimsenin bilmesini istemem. İyi geceler Elena.
* * *
Mystic Falls için kıpır kıpır Elena için ise sıradan bir gündü... Her zamanki gibi okul için hazırlık yapıyor ve Matt hakkında ne hissettiğini düşünüyordu. Ama aklını kurcalayan bir şey daha vardı. Dün geceki yabancı kimdi? Öylece gecenin karanlığında belirivermişti. Ve sadece bir dakika konuşmalarına rağmen Elena'nın içinde ona karşı inanılmaz derecede bir güven hissi yaratmıştı. Peki, ama neden o her şeyi unutmasını istemişti. İşte bu aklında büyük ve anlaşılması zor bir soruydu.
"Bugün okulun kuruluşun 18. Yılı." dedi Caroline. Sesinde heyecanlı ve enerji dolu yankılanma vardı.
"Kuruluş konuşması, Mystic Falls Lisesi'nin tarihçesi ve eski görüntüler... Ne kadar eğlenceli olabilir ki?" diyerek gözlerini devirdi Bonnie. Her sene bu aylarda zaten sürekli kutluyorlardı. "Peki neden her sene bu sıkıcı törene katlanmak zorundayız ki?" dedi.
"Ah hadi ama Bonnie düşünsene ne kadar çok eğleniriz. Müzik, dans ve içki her şey serbest..." Caroline ve Bonnie'nin tatlı-sert atışmalarına Elena dahil olmuyordu. Hatta onları dinlediği bile söylenemezdi.
"Elena burada mısın?" dedi Bonnie Elena'nın yüzüne doğru elini sallayarak.
"Affedersiniz kızlar dalmışım." Elena'nın yüzü hafif kızarmıştı. Gözlerinin önüne gelen saçlarını kulaklarının arkasına itti ve hüzünle ona bakan Matt'i gördü.
"Hala onunla konuşmadın mı?"
"Şey... Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum Bonnie."
"İçimden bir ses ona karşı ne hissettiğini bilmediğini hatta ona karşı farklı duygular hissetmediğini söylüyor." dedi Bonnie gülümseyerek.
"Farkında mısın Bonnie bu aralar o içindeki ses hep doğruyu söylüyor." diyerek kahkaha attı Caroline. Caroline'ın bu sözüne Bonnie yapmacık bir gülümseme ile karşılık verdi. Şuan daha önemli bir şey vardı. Elena ve Matt...
"Onunla konuşmalısın Elena."
"Yapamam."
"Hayır, yapabilirsin." Bonnie ve Caroline'ın güveninden destek alan Elena ona bakan Matt'e doğru ilerledi.
"Hey... Selam" dedi Elena çekingen bir tavırla. "Biraz konuşabilir miyiz?"
"Elbette." dedi Matt. İlerideki banka doğru ilerlerken Elena ona ne söyleyeceğini düşünüyordu. Onun kalbini kırmadan hissettiği şeyleri söylemek zorundaydı.
"Sen bir şey söylemeden önce benim sana söylemem gereken şeyler var." dedi Matt öncelik isteyerek. Elena için bulunmaz bir fırsattı bu. Matt söyleyeceklerini bitirene kadar en azından aklından geçenleri toparlayabilirdi. Elena tamam anlamında kafasını salladı ve birlikte banka oturdular.
"Sence söyleyecek mi?" dedi Caroline ellerini göğsünde birleştirerek.
"İçimden bir ses..." diye başladı Bonnie. Biliyordu ki Caroline buna da bir şeyler diyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben, Sen, O...
Short StoryBu bir hikaye: - Kayıp. Çaresizlik. Korku. İhanet. Nefret. Öfke Ama sadece acı değil: - Cesaret. Aşk. Arkadaşlık. Aile. Mutluluk. Tek bölümlük hikayelerden oluşan bir hayran kurgu çalışmasıdır.