"Aşk kimine göre açmayıpta solan bir çiçek kimine göre taze baharın kalpte bıraktığı derin yara bana göre ise anlamını bilmediğim tarifsiz oyuncuları belli olmayan başrolde kim var hiç bilmediğim bir film gibiydi..."
"Sevgili Elena, Bu mektubu belki bir kaç saat içinde bulacaksın, Belki bir kaç gün içinde, Belki bir kaç yıl içinde bulacaksın, Belki de hiç bulamayacaksın...
Bunları buraya yazıyor olmamı garip buluyor musun? Haklısın bu kesinlikle bana göre değil! Kimseye mektup yazmamıştım hatta ben günlük bile tutmam. Bilirsin bu tür şeyler de iyi değilimdir. İçimdeki fırtınaları kelimelere dökmekte iyi değilim, sadece hislerimin ne kadar karmaşık olduğunu dile getirmek istedim.
Şimdiye kadar hayatımda yaptığım en zor şeyi hatırlıyor musun? Odan da sana seni sevdiğimi söylediğim akşamı... Tabii, hatırlamıyorsun. Muhtemelen bu geceden sonra bende hatırlamayacağım. Hafızamı silmek şimdiye kadar yaptığım en zor ikinci şey olacak. Ve şimdiye kadar 145 yıllık hayatımın uğraşmak zorunda olduğu en zor şey... Tyler Lockwood istemeden de olsa beni ısırdı ve son bir kaç dakikamı yaşıyorum. Elena... Ben öleceğim. Merhametini ve sevgini istediğimi söylemiyorum Elena. Özel birisi olduğunu ve sana aşık olduğumu söylüyorum. Keşke şuan burada olsaydın. Son dakikalarım da yanımda... Burada benimle konuşsaydın hatta sadece bir yaprak gibi senin kollarında eriyip giden hayatımı avuçlarına alsaydın... Ama belki ölmem sana karşı, Stefan'a karşı ve ailene karşı yaptığım en iyi şey olacak. Sen üzdüğüm her an, her saniye için binlerce kez özür diliyorum. Sana karşı yaptığım her şey cehennemin kızgın ateşlerinde yanan bedenden farksızdı. Her ateşte bende yandım seninle Elena. Her şey için gerçekten üzgünüm...
Ben bir vampirim ve hata yapmak vampirlerin doğasında var. Hata yapmayı ruhsuz bedenim seviyor. Ama sende sevdiğim şeylerden biri ne biliyor musun Elena? Koruma iç güdün... Sevdiklerini çemberin altına alman... Ben her zaman senin için burada oldum ama gözlerinde hep kardeşimin hayali vardı. Kardeşimin seninle mutlu olduğunu biliyorum. Bunu gerçekten istediğini biliyorum. Ben artık ölüyorum ve muhtemelen bundan sonra yazdıklarımın bir değeri olmayacak.
Sen benim ruhuma dokundun Elena... Kalbime dokundun... Hayatımı ve bütün hedeflerimi değiştirdin. Belki farkında değildim ama yaptığın bu şey beni iyi bir adama çevirdi.
Sanırım bunları okurken soracaksın 'Peki başta neden benden nefret ettin?' diye.
Haklısın ilk başta senden nefret ettim. Katherine'e benzediğin için, senin de onun gibi olduğunu düşündüğüm için nefret ettim. Ancak senin onun gibi çıkarcı kaltak olmadığını, tamamen farklı olduğunu anladığımda seni sevmeyi öğrendi bu kalbim. Şimdiye kadar beni, seni öldürmekten alıkoyan neydi biliyor musun? Hala insan gibi atmakta direnen kalbim aklımı yendi. Tarifi imkansız bir şeydi bu. Beni hayata geri bağladı ama aynı zamanda kalbimi de paramparça etti. Seni tanıyorum... Kokunu iyi biliyorum... Gülüşünü, içindeki iyiliği ve içinde yaşama isteğini biliyorum.
Kendim nefret ediyorum bu bir gerçek. Kendimden nefret ediyorum çünkü kalbimin seni sevmesine izin verdiği için. Kendimden nefret ediyorum çünkü seni asla mutlu edemeyeceğimi biliyorum. Kendimden nefret ediyorum çünkü ben Stefan gibi değilim. Kendimden nefret ediyorum çünkü senden asla nefret edemedim. Tanrım! Neden seninle tanıştığımda vampirdim? Kan ile beslenmek istemiyordum.
Senin gülümsemem kapalı bir kutu da noel hediyesi gibiydi. Kanının kokusu için deliriyordum. Seni hayal kırıklığına uğratmak... En kötüsü de bu ya birçok kez hayal kırıklığına uğrattım.
Mücadele etmeye gücüm yoktu Elena. Seni hayal kırıklığına uğratmıştım. Kavga etmemek için bir neden yoktu. Sen yoktun Elena... Seni bir gece ağlarken, bir gece gülerken gördüm ve kararımı vermiştim. Hayatımın geri kalanını geçireceğim o kız sendin. Katherine'den sonra, onun yalanlarından sonra hiç kimseyi sevemedim. Ta ki seni görünceye kadar...
Yaşadığımız onca şeyi düşünüyorum... Mystic Falls sokaklarında buluştuğumuz zamanı. O ilk geceyi... Biz seninle ilk Salvatore Malikanesinde tanışmadık Elena. Biz çok erken tanışmak zorunda kaldık. Stefan kasabaya gelmeden bile önce. Sen kesinlikle bunları hatırlamıyorsun. Unutman için seni etki altına almıştım. Ve bu yüzden çok pişmanım. Keşke her şeyi hatırlasaydın. İlk benimle tanışmak senin için bir anlam ifade eder mi?
İpeksi saç rengini, çikolata rengi gözlerini, zeytin rengi tenini, o gülünce yanağında oluşan gamzeni, dudaklarını ve hayata bakışını düşünüyorum da... Ben seni hak etmediğimi biliyorum!
Bizim sizlerden farklı olduğumuzu biliyorum. Ve bir insan değil de vampir olduğumu... O duyguları yaşayamayacağımı biliyorum. Her geçen gün, her geçen saniye yaşamanın değerini anlıyorum. Bende senin gibi olmak isterdim Elena. Sonsuza kadar yaşamak hakkında hiç bir fikrim yok. Ben tekrar insan olmak istiyorum, öldürmek istemiyorum, uzun yaşamak istemiyorum çünkü böylesi daha iyi olurdu.
Sen 1864 yılında olsan ne isterdin? İnsan olmak ister miydin? Belki de ben bu ayrımı düşünemedim. Kalbime kazığı sokacakken beni durduran neydi biliyor musun? Sen... Bir gün seninle tanışacağımı biliyordum.
Sen bana gülümsüyor ve her şeyin düzeleceğini söylüyordun. Kötü düşüncelerin kapıdan içeri girmesine izin vermiyordun.
Ah sevgili Elena'm... Benim tatlı prensesim... Uzun bir uykuya dalıyorum ben ama bu mektubu bitirmeden önce sana son bir defa bir şey söylemek istiyorum.
Seni seviyorum Elena... Ölümün bu duygu yok etmek istemesine karşı seni seviyorum. Bunları bizzat yüzün söylemek isterdim ama vaktim yok...
Hoşça kal sevgilim, hoşça kal sadık dostum, hoşça kal sonsuza kadar tek ve biricik kalacak prensesim...
Kendine iyi bak!
Sonsuza kadar sevgiler..."
-Damon Salvatore
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben, Sen, O...
Short StoryBu bir hikaye: - Kayıp. Çaresizlik. Korku. İhanet. Nefret. Öfke Ama sadece acı değil: - Cesaret. Aşk. Arkadaşlık. Aile. Mutluluk. Tek bölümlük hikayelerden oluşan bir hayran kurgu çalışmasıdır.