Kıskandın mı sen ?

270 36 8
                                    

    Sinan iyi birisine benziyordu. "Eğer vaktin varsa bi kahve içer miyiz ?"." Asistanımı arıyordum ama sanırım onu sonrada bulabilirim gel içelim". Yeni tanışmış olmamıza rağmen kanım ısınmıştı . Kahvelerimizi aldıktan sonra boş bir masaya geçip oturduk." Ee nasıl karar verdin İstanbul'a gelmeye ?"." Çok ani gelişti aslında. Bir anda tayinimi istedim ve geldim"." Evet gerçekten çok ani olmuş". Dediğime güldü. Allah'ım o yanağındaki gamze miydi ? "Ani kararlar vermeyi severim zaten güzel ne varsa aniden oluyor. Senle karşılaşmamız gibi ". "Haklısın aniden gelen güzellikler çok başka oluyor ". Kantine giren Melis ve Oğuz'a takıldı gözüm. Onlarda biraz şaşkın bir ifadeyle bize bakıyorlardı.Bunlar ayrılmamışlar mıydı ? Yine mi barıştılar ? Gerçi ne olacaktı ki Melis'i bırakıp bana mı gelecekti?. Onları umursamamaya çalışarak Sinan'a döndüm. "Bence iki doktor için yeterince mola verdik. Kalkalım mı ?"." Kalkalım". O sırada Oğuz bana seslenince ikimizde döndük. Sorun çıkmasını istemediğim için Sinan'a " Sen git istersen. Ben birazdan gelirim ". Elini görüşürüz anlamında kaldırıp gitti. " Efendim Oğuz Hocam ?". Hocam dememe şaşırmış olmalı ki bir an affaladı. Melis ise her zaman ki gıcıklığıyla Oğuz'un yanında duruyordu. "Sen gelsene bir benimle ". Kolumdan tutup odasına götürdü beni. Tabi Meliste yanımızdaydı. "Ne yaptığını sanıyosun sen ya ?". Sinirlenmiştim bu hareketine. O da pek sakin durmuyordu " Asıl sen ne yapıyosun ? "." Ne yapıyomuşum ben ?"." Hastane içinde davranışlarına dikkat et Bahar . Burası aşk yuvası değil !"." Pardon ama beni kendinizle karıştırmayın. Ayrıca kiminle oturup kahve içtiğim sizi hiç ilgilendirmiyor Hocam "." Ha öyle mi ?"." Evet aynen öyle".deyip odasından çıktım

Bu yaptığı çok fazlaydı resmen duygularımla oynuyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu yaptığı çok fazlaydı resmen duygularımla oynuyor. Tamam seviyorum kabul ama asla benimle oynamasına izin vermeyeceğim asla. Hastane koridorunda yürürken . Bi anda bi kol omzuma dokundu. Berkti " Naber güzellik ? Biraz daha iyi misin ?"." Gayet iyiyim. Ee ne yaptınız bakalım ben yokken ?"." Sorma ya Nisa tüm sevgililerin yaptığı ve bizimde yapmamız gereken bir liste yapmış. Sinemaya gitmek, beraber yemek yapmak felan işte"."Kolay gelsin sana Berk. Nisayla işin zor bilirsin biraz delidir"." Deli kadınlar güzel sever ". Dediğine hayretle baktım." Vayy Berk'e bak sen "."Tabi kızım ne sandın ?". Bu hallerine gülmeden edemedim. Berk'in telefonuna acilden çağrı gelince hemen gitti. Bende odama gidiyodum ki bir el yine omzuma dokundu. Bu sefer ki ise Sinan'dı. "Sinan sen miydin?"." Başkasının olmasını istiyodun herhalde ?"." Yok hayır yani aynı olayı az önce tekrar yaşadımda "." Anladım sıkıntı yok o zaman "." Yok"." Bak ne diycem sana ? Eğer akşam işin yoksa hastanenin yanındaki kafede bi kahve içer miyiz ?". Sinan'ın kötü bi niyeti olduğunu düşünmediğim için " Olur"." Tamam o zaman akşam 19'de"." Tamamdır ". Sinan'la ayrıldıktan sonra Alp'in telefonuna çağrı attım. Neredeydi bu çocuk ? Odama çıkıp gelen maillere baktım. İçeri Alp girince " Sababtan beri neredesin sen ?"." Hocam ben uyuyakalmışım çok özür dilerim ". Gerçekten çok yorgun gözüküyordu." Bu halde benim işime yaramazsın evine git güzelce dinlen yarın böyle gözükme gözüme "." Hocam bişey söyleyebilir miyim ?"." Söyle"." Sizin bu sert görünüşünüzün altında aslında melek kalpli bir Bahar var neden böylesiniz bilmiyorum ama kalbinizde kötülük yok ". Yutkundum " Boş boş konuşma Alp hadi git ". Kafasını sallayıp hızla çıktı. Alp çıkınca Nisa'yı aradım. "Efendim Bahar ?"." Kuzu ben çıkıyorum akşam Sinan'la buluşucam o yüzden sen geldiğinde evde olmam merak etme "." Sinan kim lan ?" . Bu ses Berk'ten başkasının değildi. Ah kısķanç kardeşim benim . Heyecanlı bi şekilde Nisa'da sordu " Ayy evet Sinan kim kızım ya ?"." Sonra anlatırım". Tekrar Berk konuştu." Hele bir anlatmada bak neler oluyor?". Gülmemek için dudaklarımı ısırırken telefonu kapattım. Eve geçip kısa bir duş aldım. Siyah dar pantalon ve krem rengi kalın asķılı şifon gömleğimi giyip , sade bir makyaj yaptım. Saate baktığımda 18.30 olduğunu görünce hızla arabaya bindim. Şansıma trafik yoktu ki tam vaktinde yetişebilmiştim. Kafeye girdiğimde Sinan'dan başka birilerininde burda olduğunu görünce şaşırdım. Evet doğru tahmin ettiniz Melis ve Oğuz. Sinan'ın yanına ilerleyip " Bekletmedim umarım "." Pek değil ". Kısa bir selamlaşmanın ardından karşısına oturdum. Kahvelerimizi söyleyip sohbet etmeye başladık. Arada Oğuz'un bakışlarını fark etsemde hiç oralı olmadım."Ee anlat bakalım Bahar Tunç ? Üniversiteden sonra neler yaptın ?". 5 yılı kısaca özet geçip anlattım. Oğuz'u bile. Özet dediğime bakmayın 3 saat sürdü anlatmam. Sinan çok eğlenceli biriydi. Sürekli laflarımı bölüp espriler yapmıştı. "Seni bırakmamı ister misin ?"." Saol arabamla geldim "." Peki ısrar etmiyorum o zaman. Benim hastanede ufak bi işim var. Bu güzel sohbet için teşekkürler"." Asıl ben teşekkür ederim. Uzun süredir bu kadar gülmemiştim"." O zaman daha çok güleceksin" göz kırpıp kafeden çıktı. Bende çıkıp arabama ilerliyodum ki " Bahar " sesini duymamla arkamı döndüm. " Oğuz ?"." Senin ne işin var o adamla bu saate kadar dışarda ?"." Pardon hesap mı vericem sana ?"." Bak Bahar beni sınama"." Allah allah sınarsam nolur?". Soruyu sormamla dudaklarımda bir baskı hissettim. Evet Oğuz Dağçakrak beni öpüyordu...

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin