Pole Dance ~ Direk Dansı

Bölüm - 5

4. BÖLÜMDEN

Vücudumu ve penisimi ona iyice bastırırken, tek elimi direkten kaydırarak kasıklarına getirdim!

"Sertleşmeye başladın... Yeniden!"

"Ahh!!! La.net! Pislik!!"

"Hayır!!! İğrenç, SEKSİ, pislik!" diye düzelttim!

Belli belirsiz yavaşça penisini okşarken tam kulağına fısıldadım:

"Devam etmemi ister misin?
Sadece 'evet' de..."

5. BÖLÜM

Yazar: Ningyoo

"Bırak...beni..."

"Hayır! Bırakmayacağımı biliyorsun!"

Tao Kris'i direğe sıkıştırmaya devam ediyordu. Kris'e dokunmayı gerçekten istiyor muydu? Şu an tek amacı ona ders vermekti. Öyleydi, öyle olmalıydı....

Kris köşeye sıkışmıştı. Bu çocuğun amacı onu rezil etmekti. Başka bir amacı olamazdı değil mi? Kris düşünceleri, hissettikleri ve Tao'nun ona dokunuşlarıyla karmakarışık olmuştu. Ne diyeceğini bilemiyordu. Güçlüydü ama şu an karşı koyamıyordu. Yoksa karşı koymak mı istemiyordu? Tao'nun sesiyle düşüncelerinin içinden çıktı:

"Bırak beni diyorsun ama sertleşmeye devam ediyorsun..."

"Benden nefret ettiğini söylüyorsun ama banyoda gözlerini vücudumdan ayıramıyorsun..."

"Sadece bana bakarak sertleşiyorsun ve küçük oda arkadaşını ben gibi hayal ederek, kendini rahatlatıyorsun..."

Kris Tao'nun sözleriyle şok olmuştu. Hepsi olmasada yakaladığı detaylar gerçekten vardı. Bu şekilde oyalanmaya devam ederlerse diğerleri gelecek ve onlara bu konumda yakalanacaklardı.

"Bu kadar zor mu cevap vermek?"

"Lanet olsun! Ne yapacaksan yap, intikamını al ve bırak beni!!!"

Tao güldü. Sinir ede ede, ruh hastası bir psikopat gibi... Cevabını almıştı. Mutluydu. Kazanmıştı bir kez daha.

Kris olanlara bir anlam veremiyordu. Bu çocuk hastaydı...

"Kris biliyor musun?" Tao direği saran kollarından birisini bıraktı. Kris'in saçlarından tuttu ve kulağını dudaklarına yaklaştırdı:

"Boyunun uzunluğuyla, zeka seviyen zıt orantılı. Sana dokunacağımı nasıl düşünürsün?! Sana dokunmaktan, senin bana dokunmandan çok daha fazla iğreniyorum! Bana dokunduğunda ellerini silen sendin ama penisin söz konusu olduğunda sadece alçak bir insan oluyormuşsun!"

Tao kolları yarı havadayken -teslim olur gibi- direkten çekildi ve bir kaç adım geriye gitti. Kris yaşadığı şokla tepkisiz kalmıştı. Bacakları daha fazla dayanmadı ve yere çöktü.

Başını arkasına çevirdiğinde kimse yoktu. Tao onu çoktan boş salonda yalnız bırakmıştı...

***

Kris duşlara gitti. Aynada t-shirt'ünü sıyırdı ve vücuduna baktı. Yüzünün bir bölümü, vücudu ve bacağı boydan boya kızarmıştı. Yüzünü yıkadı ve dua etti. Eğer yüzünde herhangi bir morluk belirtisi bile olursa o çocuğu attırmak için herşeyi yapacaktı!!!

Kris menajerini aradı ve bugün için izin istedi. Şimdi buradan çıkarsa diğer üyelerle bir kaç saat daha karşılaşma imkanı kalmayacaktı. Belki bu süre içerisinde de vüdundaki -en azından görünen yerlerindeki- kızarıklar geçebilirdi. Eğer geçmezse o pisliğin buradan atılması için hastaneden darp raporu alacaktı! Böyle bir şeyi kendi kendine yapamazdı sonuçta!