Güneş gözlerini ovuştururken çıkmıştık evimizden. Geceden kalma bir ayazda yürümüştük sarılarak, ben gelirken ellerimi cebime koyup ısıtmıştım ellerini ısıtmak niyetiyle. Şehrin sokaklarına huzur dağıtmıştık birbirinin aynı attığımız adımlarımızı seyrederek. Sonra oturmuştuk bizi en sevdiğim parka. Gülüşler, sevişler, öpüşler, üçü bir arada.
Ha üçü bir arada demişken
Keşke o son buluşmamızda bir kahve ısmarlasaydım sana.
Belki unutmazdın o vakit, 40 yıl kalırdım hatrında.