3. Bölüm

37 4 1
                                    

Önerip vote yapmayı unutmayın ki çoğalalım ve düşüncelerinizi söylerseniz sevinirim İYİ OKUMALAR

Cenkten...

Telefonu kapattım ve tuananın aradığını gördüm açtım "noldu"
"Cenk Sedef bize gelicekti şu an gelmesi lazımdı ama gelmedi senin bir bilgin var mı ?"
"Yusufuda al çabuk bize gel"diyip telefonu kapattıktan sonra düşünmeye başladım bana neden öyle garip kelimeler söyledi kağıda söylediği kelimeleri yazdım -martılar ufukta rahat atlıyolar tepede daha en pasaklısı olan bile-
Bu ne anlama geliyordu düşünmeye başladım ve kapı çaldı hemen tuanayla yusufu içeriye aldım "şimdi bu söyliyeceklerimi üçümüz halledicez başka da kimse duymayacak tamammı"
Tamam sözünü aldıktan sonra hemen açıkladım
"Sedefi kaçırdılar"
Tuana ne diye sesli bir şekilde bağırınca bende sus diye bağırdım
"Kaçırdılar ve beni aradılar sevdiğin kız elimizde sen onu bulamazsan nefessizlikten ölücek "sonra tekrar aradılar ve Sedef bana kağıdı gösterdim bunları söyledi
"Peki bunları nasıl söyledi sana "dedi tuana
"İlk harflerini basık normal düz bir şekilde"dediğimde
"Çabuk bir tane kalem ver" dedi tuana ve Sedefin söylediği kelimelerin baş harflerini yuvarlak içine aldı ve çıkan kelime MURAT ve DEPO oldu.
Murat diye içimden saydırdım seni adi şerefsiz
Tuana "Noldu Cenk sana bir şey mi çağırıştırıyo"dediğinde Yusufun bana bakmasıyla şu soruyu yöneltti "onun kız kardeşini sakladığımız depo olmasın Cenk"dedi ve Tuana Yusufa "neler oluyor yusuf bana anlatıcaksın dedikten sonra"
"Çabuk aramaya inin geliyorum "dediğimde anahtarı Yusufa verdim arabayı iyi kullanıyordu bende arkalarından yetiştim ve arabaya bindik Tuana "bana bir açıklama borçlusun Yusuf "
"Anlatıyorum kardeşim"diyip bana döndüğünde anlat dedim
Tuana bak bunu Sedefe söyleme kızı daha çok üzersin "tamam"
"Cenkle murat doğduklarından beri birbirine düşman çünkü cenk bu hayatta sadece 1kişiye aşık oldu o da Öykü diye bir kıza ama bu Öykünün patronu Muratmış omun için çalışıyormuş ve Muratta bu öyküye çok değer veriyormuş işte bu salak arkadaşımız Cenkin aşktan gözleri kör olumca hiç bir şeyi fark etmedi işkence çektireceklerdi de sonra benim sayemde o kızın ne mal olduğunu anladı ve kıza ceza vermek istedik ve kızı depoya götürdük işte Sedefe yaptıkları gibi yaptık kız nefessizlikten öldü bizde anlamadık sonra Öykünün cansız bedenini Murat buldu ve ağladı onun ağladığını kimse götmemiştir o gün hariç şimdide Cenk Sedefe değer veriyor o yüzden bunu sedefe yapıcaklar"dediğinde sözünü kestim Sedefe omu yapamıycaklar çünkü ben izin vermiycem ne pahasına olursa olsun depoya vardığımızda dağılıp her tarafı aradık sonra durdum bir deponun önünde 3tane adam Yusufu aradım "buldum dağılmadan önceki yere gelin "dedim ve kapattım ve geldiğim yere geri gittim Yusufla Tuanayıda arkama alarak tekrar o deponun oraya ilerlemeye başladık
Ve onlarada gördüğüm adamları gösterdim kesin o deponun içinde dedim ve bir hareketlenme oldu Sefefi dışarı çıkardılar konuşmaları duyabiliyordum Muratta ordaydı vay adi pislik
"Kızıl biz şimdi birazdan gidicez tabiki seni bu güzelliğinle bırakmak olmaz biraz kanatalım dediğinde bir adam Sedefin elini uzattı bir adamda bak uzattı ve tam elinin ortasına M harfi yazdı ve Sedef acıyla inlemeye başladı ve ağlamaya başladı Tuanaya dönerken "git arabanın içinden bez gibi bir şey al gel " dedim ve Murata doğru yürümeye başlayınca eğlenceyimi kaçırdık diye çıktık Yusufla karşısına Sedef kan kaybediyordu ve buna dayanamasamda belli etmemeye çalışıyordum.
3adam vardı halledebilirdik diye umuyorum deyip bir adam bize doğru yaklaştı sonra dövmeye başladık derken arkadan Tuana geldi Sedef diye bağırdı koşmaya başladı arkadan bir tane adam Tuanayı tutunca Yusuf sen kimin kız arkadaşını tutuyosun diyip Tuanayı o adamın elinden kurtarıp yumruklarını konuşturdu bir yandan da Tuana biber gazını çıkarıp sıkmaya başladı ve Yusufa döndü bunu bende halledebilirdim diyip ikinci adamada sıktı ve yerinden kalkamayacaklarını umuyorduk hepimiz ve 1adam kalmıştı onu kesin hallederdik adam bize yaklaşıyor Tuanada Sedefin yanına koşuyordu ve Sedefin yanına ulaştı Sedefin elini sardı biz de o anda adamı dövmekle meşguldük ve Murat kaçmaya başladı Yusuf abi kaçıyor sen git ben hallederim dedikten sonra Muratın peşindeyim kovalamaca oynuyorduk sanki neyseki yakalamıştım Muratıda diğerlerinin yanına götürdüğümde Sedef çok fazla kan kaybediyordu "Yusuf siz halledersiniz" deyip Sedefi kucağıma alıp aramaya bindirdim ve hastaneye yetiştirmeye çalıştım bi on beş dakika sonra hastaneye gelmiştik bir odaya aldılar sonra açılan kapıdan çıkan hemşire 0 pozitif kan grubu olan yakınınız varmı acil lazım dediğinde hemen Yusufu aradım "Yusuf kardeşim senin kan grubun 0 pozitifmi ya da Tuananın"
"Abi benim değil ama tuananın öyleymiş "
"Acil hastaneye gelin konum atıyorum"
"E abi Murat nolucak"
"Boşver Muratı sonra ödeşicez onla çabuk gelin" dedikten sonra telefonu kapattım onlarda on beş dakika içinde gelmişlerdi hemşire hemen Tuanayı bşr odaya aldıktan sonra biz de konuştuk
"Abi kusura bakma geç kaldık arabaları nereye koyduklarını bulamadık da "
"Sorun değil kardeşim yeterki iyileşsinde ben de ona her şeyi anlatıcam annesinin nasıl kendine aşıl etmemi istediğini ama benim ona gerçekten aşık olduğumu hepsini anlatıcam hepsini" dedikten sonra tuana odadan çıkmıştı ve ilk söylediği kelime şu oldu"eğer Sedefe bir şey olsun o Murat denen adamı yaşatmıycam kendi ellerimle öldürücem o hain şerefsizi "
Yusuf Tuanaya dönerek "tamam sakin ol zaten onunla hesabımız bitmedi ödeşicez"dedi ve Sedefi yoğun bakıma aldılar Tuana doktora iyileşicekmi doktor bey durumu nasıl" diye nir soru yöneltti "şu anda durumu iyi ve gittikçe daha iyi olucak şüpheniz olmasın " dediğinde içimde bir şey canlanmıştı sanki
***
Bir gün geçti Sedefin odasına gittim yanına oturup elini tuttum beni bırakamazdın dimi kızıl dediğimde gözümden bir damla yaş düştü kafamı onun kalbinin üstüne yasladım ve bir süre orda öylece dinledim onun bedeninde atan küçük bir kalp onun içinde atan o küçük kalbin melodisi içime huzur veriyodu bitmek bilmeyen bitmek istemeyen bir huzur onun kokusu içime huzur doldurup taşırıyordu hayatım boyunca Öykü den sonra hiç bu kadar huzurlu olucağımı tahmin bile etmiyordum.
Kalbinin ritmi kızıl saçları yumuşak teni hepsi ,hepsi sanki bana armağan edilmişlerdi onu kaybetseydim asla kendimi affetmezdim asla...
Gözlerini açtığında onun o bal rengi gözleri sanki kalbimi şevkatle okşuyordu.
"Cenk mesajımı almışsın "
Evet aldım bazen bu kadar saçma bu kadar çok konuşuyorsun ama işe yarıyormuş demekki "deyip gülümsedim. Gülümsedi sonra odaya Tuana ve Yusufta girdi .
Sedefin gözlerinde mutluluğu görüyordum.
"Ya çok mutlu oldum sizin adınıza hiç ayrılmayın"dedi ve gülümsedi.
"teşekkür ederiz "dedi Tuana 

SANDIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin