1.Bölüm

7.2K 207 61
                                    

Gün ayalı çok olmuş annem seslenir seslenmez uyandım. 
"Günaydın kuzum."
"Günaydın anne."
"Nasıl iyi uyudun mu?"
"Evet çok iyi uyudum."
"O halde kalk da sofrayı hazırlayalım baban da kalktı sayılır."
"Tamam." kalkıp elimi yüzümü yıkayıp mutfağa indim.
"Kızım dolaptan peynir çıkar."
"Tamam anne." sofrayı hazırladık ve çayları doldurduk.Babam da içeri girdi sofraya oturdu.
"Günaydın kızım ellerinize sağlık."
"Afiyet olsun babam."
"Kim bu salatayla domatesleri böyle güzel doğrayabilir."
"Al yanaklı kızın tabi."
"Doğru cevap."
Annem benimle konuşmak ister gibi bakıyordu ama sanki babamın da onayını almak ister gibi ona baktı böyle bakışından kesin beni ilgilendiren bir şey diyeceği belli.
"Ne oldu anne ne bakışırsınız."
"Hasibe teyzenin küçük oğlu askerden gelmiş."
"Anne ya"
"Hemen anne ya bir dur dinle."
"Seni görmüş beğenmiş akşama bir kahve içmek ister anasını babasını alıp gelecekmiş."
"Kız sözümü keseceksin mi hep az bir dinle bak oğlan askere gitmeden anasına demiş ben dönünce Emine'yi isteyelim."
"Olmaz!"
"Daha konuşmadan etmeden ne olmaz diyorsun hemen."
"Anne ben onla evleneceğime sümüklü Bilal'le evlenirim daha iyi."
"Sümüklü Bilal imiş Bilal bile evlenecek yakında geçen karşı köyden bir kızla görmüşler pek bir sıkı fıkıymışlar."
"Aman anne ya."
"Hanım hanım bir rahat kahvaltı ettirmiyorsun kızı zorlama zaten ben Hasibe'nin oğluna kız vermem benim kızım öyle kolay kolay evlenemez kolay değil benden kız almak."
"Yaşa babam sen bir tanesin."
"Heya kızımı alacak adamın aklını alırım."
"Siz böyle baba kız beni deli edeceksiniz."
"Annem ya kıskandın mı sen bizi?"
"Hadi hadi siz babalı kızlı bir olup beni yeneceksiniz heh görülmüş iş değil."
"Günaydın herkese."
Evet abim de uyandı sonunda bu bebe kahvaltı sesleri duymadan asla uyanmaz ne zaman kuymak kokusu alır anca o vakit ayılır.
"Günaydın oğluşum."
"Al işte sende abim ile bir olursunuz oğluşum da oğluşum bak geldi oğluş"
"Anne kaç defa daha demem gerek oğluşum deme ya."
"Ay annesinin oğluşu kızıyor muymuş."
"Emine!"
"Tamam tamam sakin ol oğluş."
"Kızıma karışmayın artık anası bir yandan oğlu bir yandan ne istiyorsunuz siz benim kızımdan?"
"Aman senin prenses kızın inadına inadına bana laflar soksun bana, bana abisine sonra bir de hiçbir şey olmamış gibi babasının arkasına saklansın sen küçükken de böyleydin ortalığı karıştırıp karıştırıp babama kaçardın biraz büyü büyü bak buda abi nasihatı  tamam mı?"
"Aman abi ya sende amma abarttın bilmiyor musun ne çok severim ben seni?"
"Tabi, tabi bilmez miyim? Neyse ben çıkıyorum."
"Aa oğlum nereye bari iki lokma bir şey yeseydin."
Demeye kalmadı abim çıktı gitti bile hayret aslında hiç böyle şeyler yapmazdı ama neden aceleyle çıktı ki neyse çıkar kokusu yakında anasının oğluşu ne olacak.
"Emine sen yine de bir düşün bak hasibe teyzene diyelim akşam oğlu Mustafa'yı alsın gelsin."
"Ah annem bilmez misin kızın keçi inatlıdır hayır dedim ise hayırdır."
"Sende anneni az inat sanırsın ama bak gör ne olacak."
Annem sofradan kalktı telefonunu alıp döndü.
"Alo Hasibe nasılsın? iyi iyi çok şükür bizde iyiyiz bak ne diyeceğim sana biz Emine ile konuştuk akşam bize kahve içmeye gelin."
"Anne."beni dinlemeden konuşmaya devam etti.
"Evet, evet tamam bekliyoruz."
"Anne ne yaptın ya bak oluru yok diyorum neden anlamıyorsun?"
"Emine kuzum benim hiç torun sevmeye hakkım yok mu?"
"Var da abim dururken beni niye evlendirmek istiyorsun? Onun hakkı ilk önce evlenmek bak belki onun da istediği biri vardır sorsana ona da."
"Artık aradım akşama hazırlık yapmak lazım sarma saralım,börek açalım."
"Ama anne."
"Kızım tamam annen ne diyorsa onu yapalım bir gelsinler bakalım."
Dedi bunu babam mı dedi? ya az evvel benim yanımdaydı niye taraf değiştirdi diye düşünürken bana göz kırptı.Ben de sessiz sessiz annemi onayladığımı belirten bir kafa salladım.
"Ee o zaman sen sofrayı topla kuzum benim, ben de mutfağa gidip bakayım neler hazırlayalım diye dedi ve gitti."
Kaldık babamla baş başa "Babacım sen neler yaptın az önce annemi mi tutuyorsun şimdi de?"
"Sana ben demedim mi benden kız almak kolay değil diye?"
"Baba ne olur beni Hasibe'ye gelin yapma onun gibi kaynana değil herhangi bir insana düşmanıma bile istemem yazık bana."
"Tamam tamam..."derken güldüğünü gördüm.Nasıl seviyorum babamı bir bilseniz?
"Hadi bakalım sen kalk annene yardım et hazırlık yapın akşamı bana bırak görsünler el mi? yaman yoksa ben mi?"
"Aslansın babam."
"Hadi hadi şimdi boş ver onu da gerçekten ne zaman evleneceksin sen?"
"Baba sende mi beni evlendirip gönderme peşindesin?"
"Vakti gelince sende yuvanı kuracaksın kızım."
"Ben o zaman hiç gelsin istemiyorum baba."
"Sen benim küçük kızımsın hala."
"Tamam artık biraz daha konuşursak ağlamaya başlayacağım"deyip hemen mutfağa annemin yanına gittim.
"Anne ben yaparım bırak sen geç içeri otur."
"Sofrayı topladın mı ki sen?"
Aklımı aldın anne telefonda Hasibe teyzeye dediklerinle umarım babam beni vermez de köyün delisi olmak zorunda kalmam.
"Kız ne dikiliyorsun ayakta?"
"Ne heh tamam şey ben sofrayı toplayayım." anlaşılan akşama isteme var acaba Hasibe teyzeye annemin telefonundan mesaj atıp gelmeyin benim kız delirdi ayrıca senin tipsiz oğluna kalmadı mı desem? desem mi ki ya? Yok yok olmaz ayıp olur neyse artık gelsinler gelsinler de bir an önce gitsinler. Etrafı güzelce topladıktan sonra anneme yardım etmeye gideyim dedim.
"Anne."
"Gel Emine gel nerede kaldın? vallahi evden kaçtın sandım şimdi sana bakmaya geliyordum.
"Yok anne kaçmadım ben kaçmadım ama keçiler neredeler bilmiyorum galiba onlar kaçtı."dememle annem ciddiye alıp camdan baktı o bakarken ben de kahkaha attım.
"Anne neye bakıyorsun?"
"Keçilere nereye kaçtılar kız? Hilmi amcanın bahçesine girmesinler vallahi keser bu adam.
"Öyle mi dedim kafamdaki keçiler kaçtı dedim."
"Zevzeklik etme de yardım et hadi sarmaya başla."
"İstenmeyen görücüye sarma sarıyoruz resmen."
"Emine."
"Anne istemeye mi gelecekler akşam yemeğe mi?"
"Sar sar konuşma çok ikram ederiz ayrıca öğren öğren."
"Ee biliyorum zaten."
"Biliyorum bildiğini kuzum ne de güzel sarıyorsun Hasibe senden iyi gelin mi bulacak?"
"Bulamaz da ben de ondan kötü kaynana mı bulacağım? nasıl fesat kadın olduğunu bilmiyorsun sanki anne."
"Ne fesat diyorsun kadına ayıp ayıp doğruları söylüyor diye fesat mı oluyor?"
"Uyduruyor anne ya millete karışmaktan ne yapacağını şaşırdı."
"Hadi az kaldı sen sar ben de fincanları tepsiyi ayarlayalım." deyip dolapları karıştırmaya başladı ben de bitirdim ocağa koydum.
"Anne koydum ocağa."
"Tamam güzel kuzum."
"Ben de odama çıkıp akşama hazırlanayım."
"Çık bakalım çık."
Odama çıktığımda kafamı duvarlara vurmamak için zor tuttum kendimi nasıl beni istemediğim birine vermeye çalışır annem ya o kadar hayır diyorum neden hala üsteliyor neyse zaten babam asla vermez beni biricik kızıyım vermez inşallah vermez ya diye düşünüyordum ki kapı çaldı.
"Gelebilir miyim?"
"Gel abi." canım çok sıkkın olduğu için bana iyi davranıyor normalde asla gelebilir miyim? demez. Muhtemelen annem akşama görücü geleceğini söyledi oda benim ne durumda olduğumu görmek için geldi annesinin oğluşu umarım canımı daha fazla sıkmaz yoksa annemin oğluşuna hiç acımam.
"Annem akşama misafirlerimiz var dedi."
"Evet annem sen gittikten sonra Hasibe teyzeyi aradı çağırdı gelin akşam dedi hayır dedim ama yok inat işte ne yaparsın."
"Sen ne bakıyorsun anneme babam seni vermez hem sen benden önce evlenemezsin abi olan benim."
"Yoksa senin sevdiğin biri mi var bak eğer öyleyse anneme söyle lütfen."
"Hayır yok öyle bir şey saçmalama benim de başımı yakma!"derken gülüyordu ben ağlamak üzereyim o gülüyor hain.
"Ama sen öyle deyince ben de var sandım."
"Yok artık ben ve sevmek ne gezer söylesene ben köydeki hangi kızı alırım hepsinin sidikli hallerini biliyorum."
"Aman abi sen de çok iyi bir insan değilsin hani."
"Nasıl değilim ya bir kere ben köyün en yakışıklısı olarak mükemmel bir insanın tanımıyım.
"Tabi tabi kesin olarak öylesin."
"Hadi hadi akşam oldu birazdan gelirler merak etme babam seni vermez o verse bile ben izin vermem." dedi ve çıktı az önce hem yüzümü güldürdü hem de ilk kez bana destek oldu tek kelimeyle şaştım kaldım abim bana ilk kez arka çıktı telefonum çalınca yataktan kalktım arayan en yakın arkadaşımdı.

"Alo Seher"

"Neredesin sen?"

"Evdeyim"

"Güzel demek istemeye geliyorlar ve sen bana söylemiyorsun, hemen size geliyorum."

"Ya dur kızım bir de senle uğraşmayayım."

"Aa vallahi alınıyorum artık bütün curcunayı kaçırmamı mı istiyorsun?"

"İyi gel başımın belası gel zaten daha gelen giden yok acaba vazgeçtiler mi? inşallah öyledir gelmesinler."

"Ben geleyim de konuşuruz." deyip kapattı.

Kapının çaldığını duydum aşağıya inmeden buradan protesto mu etsem? iyi fikir ama sonuç alacağımı sanmıyorum.
"Emine Seher geldi."
"Nesrin teyze ben en iyisi odasına gideyim."
Kapımı çalan arkadaşıma "gel"diye isyankar bir şekilde bağırdıktan sonra neşeyle odaya giren sevgi yumağımı görünce gülümsedim.
"Demek beni çağırmazsın ha?"
"Hoş geldin canım gel otur zaten sana patladı sinirim iyi ki geldin."
"Sanki senin o halini ciddiye aldım da. Biliyorum sinirli olduğunu ondan geldim."
Zil sesi tekrar evin içinde duyulunca bu sefer kimlerin geldiğini iyi anladım görücüm
"Eyvah bittim."
Sakin ol biraz hadi aşağıya inme vakti yoksa Nesrin sultan bizi oyar.
Kalkıp aşağıya indik ve saygı değer görücü adayına baktım evet görmeyeli değişmiş ilginç aslında bu kadar iyi görünümlü olduğunu düşünmedim neyse ne ben şuan evlenmek istemiyorum babamı aradı gözlerim ama yoktu.
"Babam nerede anne."
"Gelir şimdi işi var hadi siz buyurun içeri."
Nasıl ya ben babama güvendim nereye gitti ki Allah'tan olacakları biliyorum yoksa cidden ağlaya ağlaya yalvarırdım vermesinler diye babanın kızına sevgisi bu olsa gerek annem de torun sevdasına benim başımı yakacak haberi yok. Babamı avluda bekleye dururken Seherin sorusuyla ona döndüm.

"Ruhi abi nerede?"
"Bilmem sanırım babamla birliktedir."
"Ee ne zaman düğün?"
"Seher yapma Allah'ını seversen ya."
"Şaka şaka kızma hemen."
"Kızarım bu tür şeylerden şaka yapma bana evlilikti, düğündü." ben onu azarlarken babamla abim geldiler kahramanım benim babaların babası ilk aşkım benim.
"Kızdırmayın benim kızımı."
"Baba geldiler sizi bekliyorlar. bizde mutfağa gidelim kahveleri yapalım." deyip hemen babamı içeri yolladık bir an evvel bitsin bu görücü olayı
"Seher sen normal kahveleri yap bende damat zehrini ay aman kahvesini yapayım."
"Senin kafan iyice gitti."
"Gider tabi akıl bırakmadılar ki neyse hadi acele et de bitirelim."
hemen yapıp içeriye götürdük kahveleri tabi ki ilk önce babama ikram edeceğim. Babam kendine en yakın kahveyi almak için tepsiye uzandı ama öndekiler tuzlu olduğunu aniden hatırladım ufak bir kaş hareketiyle onu uyardım sırayı bozmadan ilk ailem olmak üzere kahveleri dağıttım ama damat beye gelince ellerim titremeye başladı oda bunu fark edip gülümsemeye başladı ben de elimdeki kahveyi üzerine döktüm."Allah yandım Allah diye feryat edince gülmemeye çalıştım annem bana kızgın gözlerle bakarken mecbur özür dilerim demek zorunda kaldım.
"Çok özür dilerim yanlışlıkla oldu aslında annenin üstüne dökmek istemiştim." babam bana baktı ve güldü.
"Bizde size verecek kız yok oğlunu da al hadi iyi akşamlar size."
"Aa böyle rezillik olmaz kalk oğlum kalk hadi gidelim."
"İyi akşamlar komşu" diye ekledi babam.
"Hayırlısı buymuş artık."dedim
Annemin eline terliği aldığını gören Seher ve ben koşarak odama çıktık.
Ay Nesrin teyze kafamızı kırmadan kaçtık.
"Ya bir an boş bulunup döktüm kahveyi ya yazık oldu galiba yandı çocuk da."
"Ciddi misin sen?"
"Hayır bilerek yaptım." kahkahalara boğulurken annemin sesini duyduk beni çağırıyordu ve kafamı duvarlara vurmamak için zor duruyor gibiydi
"İnmek zorundayız yoksa daha çok kızar." annemi biliyorum yapar.
"İnelim o zaman ben de eve gideyim annem merak etmesin."
"Kaçmayı düşünme sakın beni izlemeye geldin azarı da paylaşacağız"
"İyi tamam ya!"
"Hadi gidelim."deyip indik ve annem kızgın gözlerle bakıyordu kendi adıma üzüldüm acaba ceza olarak hangi işi yaptıracak ahırı temizlemek olabilir ya da tarlayla gün boyu ilgilen de iyi fikir gibi ben düşünürken annem bana doğru bir adım attı.
"Güzel kuzum benim yaptığın şeyleri afettim sanma sakın ama az önce İstanbul'dan bir telefon geldi ve bu hafta sonu sana görücü geleceğini söylediler."
"Ne."dedikten sonra yanımda duran Seher baktım oda bana bakıyordu şaşkın şaşkın sonra babama döndüm oda sevinmiş anlaşılan yüzünden belliydi.
 Acaba? Kim benim başımı yakmaya çalışan beyefendi.

GÖRÜCÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin