komşu oğlu

10.Bölüm

Yazdığım bu bölümü KoreYoosung için yazıyorum. Belki hikâyeyi bitirirdim ama onun yazdığı yorum bunu yapmama engel oldu.
Şimdi iyi okumalar diliyorum...

Hastaneden çıkalı 3 gün geçmişti ve ben o 3 gün dışarı hiç çıkamadım. Okula da gitmedim ve diğer 2 gün de gitmeyeceğim çünkü raporluyum.

Ben ise şuan evde tek başıma sıkıntıdan patlamak üzereyim saate baktığımda okulun bittiğini gördüm yani Ekim okuldan çıkmıştı telefonda Ekim'i buldum ve aradım birkaç çalış sonunda açtı. Ve nefes nefese konuşmaya başladı.

"Alo."

"Selam kankilerin gülü ben yalnız çok sıkıldım direk bize geliyorsun."

Bir süre ses gelmedi sonra konuşmaya başladı.

"Sen bize gel kanki çünkü gıcık matematikçi Ayten pisliği 50 tane soru verdi çözmem lazım."

Biraz düşündüm sonra kafa salladım sonuçta hemen karşı daireydi sıkıntı yoktu.

"Tamam evde kimse var mı sen gelmeden geçim ben."

"Vardır herhalde bilemiyorum bir git yoksa ben gelince beraber gireriz eve yani annemin işleri biraz karışık o yüzden."

"Tamam."

Bunu dedikten sonra telefonu yüzüne kapattım. Sizde birilerinin yüzüne kapatın çok eğlenceli oluyor yaaa.

Neyse odama gittim ve dolaptan şort ve büstiyer giydim sonra saçımı at kuyruğu yaptım maskaramı, göz kalemimi ve parlatıcımı sürdüm ve telefonumu alarak bunlara hiç uymayacak olan terliklerimi ayağıma geçirdim anahtarlık tanıtıcı anahtarı aldım ve çıktım.

Ekim'lerin kapısını çaldım ve beklemeye başladım kısa süre sonra kapı açıldı Emre saçlarını karıştırdı ve hiç sorgulamadan geri çekilerek eli ile içeriyi işaret etti.

İçeri girdim ve oturma odasına geçip oturdum oda geldi ve oda oturdu.

Sonra beni baştan aşağı bir süzdü kaşlarını çattı ve konuşmaya başladı.

"Kesicem hepsini kesicem bir tane kalmayacak!"

Tek kaşımı kaldırdım ne diyordu bu.

"Şortlarını diyorum şu üstünde bile olmayan üst sandığın şeyleri diyorum kesicem."

Gözlerimi kocaman açtım onlar aşktı onlara bişe yapamazdı hem bu hakka sahip değildi. Ona döndüm

"Asla! Hem sanane ya sen böyle bir hakka sahip değilsin."

Tam ağzını açıp birşey diyecekti ki kapı çaldı Emre de kapıyı açmaya gitti bir süre sonra içeri Ekim ve Emre girdi. Ekim kendini koltuğa attı ve bağırdı.

"Şükürler olsun Ayten pisliğinden kurtuldum!"

Bu haline güldüm ve onun yanına gidip kolundan tuttum ve odasına sürüklemeye başladım.

Odasına girince yatağına oturdum ve ona baktım odasındaki banyoya gidiyordu bir süre sonra üstüne rahat bir şeyler giymiş şekilde banyodan çıktı. Ve oda yanıma oturdu. Bir an susadığımı hissettim. Ekim'e döndüm ve.

"Az ben su alıcam sen de ister misin?"

Kafasını sağa hayır anlamında salladı bende odadan çıktım ve mutfağa girdim. Emre'de mutfaktaydı umursamadım ve dolaba yöneldim bardak alıp arkamı döndüm ve dönmemle bir bedene çarpmam bi oldu bu kişi Emre'den başkası değildi.

Yüzünü yüzüme hizaladı ve kaçmayayım diye yanlarına kollarını koydu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Belki inkâr ediyordum ama beni çok fena etkiliyordu ve kalbimin ritmini bozuyordu. Ona karşı farklı şeyler hissediyordum. Ama bunu ona söyleyemezdim belki ilk öpücüğümü almış olabilir ama benimle oynamadığı kanıtı yoktu.

Yaklaştı ve dudağıma küçük bir öpücük kondurup geri çekilerek mutfaktan çıktı. O kadar hızlı gelişti ki herşey engel olamadım bile. Elimdeki bardak ile mutfaktaki sandalyeye oturdum ve düşünmeye başladım. Artık ne zamandır mutfaktaydım bilmiyorum ama Ekim geldi beni dürttü daldığım için sıçradım oda bana soru soruyordu.

"Nerede kaldın kanki ya? 15 dakika oldu resmen."

"Sana birşey sorabilir miyim?"

"Sor kanka."

"Ama sorgulamak yok."

"Hımmm ona söz veremiyorum kanki yaa."

Ofladım ama soracaktım merak ediyordum.

"Abine güvenebilir miyim?" Benimle oynuyor olabilme şansı var mı?"

Önce bir sırıttı sonra ciddi haline büründü.

"Sana şöyle bir şey söyleyeyim kanki abim seni öptüğünde bende buradayım ve inan abim kimseyi eğlenmek için öpmeye kalkmaz abim gerçekten iyi bir insandır."

Kafa salladım. Sonra sırıttı.

"Hem senin albümle sevgili olman demek benimde yengem olman demektir. Hemde sevdiğim bir yengem olmuş olur."

Gülümsedim ve ayağa kalktım.

"Neyse hadi odana gidek."

Kalktı odasına gittik dedikodu rutinimiz bittiğinde saat akşam 6 olmuştu ben eve geçtim ve Emre'yi , olanları ve dediklerini düşünmeye başladım. Ve bunları düşünürken uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.

Bu bölümde burada bitti yeni bölümde görüşmek üzere...