Genç kadın kafeteryadan oğlu için yiyecek içecek alarak plaja indi.
"Hayatım Luhan nerede?" şezlongda oturup tabletine bakan eşine endişe ile sordu.
Bay Xiao bilmiş bir tavır ile diğer şezlongun diğer tarafına döndü.
"Bak burada kumda oy...nu...yor..." hayır minik oğlu yanındaki kum birikintisinde yoktu.
"HAN?"
"SENİ SORUMSUZ HERİF!" diyerek elindekileri fırlattı Bayan Xiao.
"BİRAZ ÖNCE BURADAYDI! YAPTIĞI KULEYİ GÖSTERDİ."
İkisi sinirle birbirine bağırıp endişe ile etraflarına baktı.
"HAN!"
"HAN!"
Denizin kenarında çırpınan küçük bedeni görmeleri ile denize koştular. Bay Xiao küçük oğlunu tuttuğu gibi havaya kaldırdı.
"Bıyak! Su, su, su! Gitcem! Su, su..."
"EŞEK SIPASI! Boğulacak hala su diyor."
"Oğlum...." Endişeli anne oğlunu kucağa alıp şezlonga koştu ve oğlunun iyi olup olmadığını inceledi.
Minik çocuk oldukça iyiydi. Hatta hala denize gitmek için sürekli şezlongdan inip duruyor, annesinin kolunda debelenip duruyordu.
"Luhan dur, tamam gideceksin denize. Kollularını takalım ama tamam mı?" Bay Xiao oğlunun kum birikintisine attığı kollukları alıp oğlunun koluna taktı. Luhan kollukları takıldığı gibi hemen denize koştu.
Daha on sekiz aylık küçük bir bebekti ama suya aşıktı.
Başına ne geldiyse de bu suya olan aşkından gelmişti.
--------
"TANRIM SEN BİR DENİZKIZISIN! TANRIM DENİZKIZI...."
Yüzüne inen büyük kuyruk darbeleri ile Luhan suya düştü. Hemen kendine gelip yüzerek kayalıklara çıktı.
"Tamam, özür dilerim. Denizerkeğisin. TANRIM! SEN DENİZERKEĞİ MİSİN?"
-----------
4-5 bölümlük kısa ama bence hoş bir Hunhan/Hanhun mini hikaye ile sizlerleyim 😁😁😁😁.
Yorumlarınızı eksik etmeyin.
Sizi seviyorum ❤❤.
22 - KiyomiKaizoku