Wooyoung
12.03.2018
Sıçrayarak uyandı. Ter içinde ve nefes nefese kalmıştı. Yutkundu, bir elinin tersiyle terini silerken diğer eliyle komodinin üstündeki gece lambasını açtı. Yine o kabusu görmüştü. Son 3 aydır aynı kabusu görüyordu fakat hiçbir zaman alışamıyordu. Hala ilk günkü gibi korkunçtu.
Saate baktı. 03.17. Derin bir nefes alarak geri yattı. Gözünün önüne gelen kabusu kovalamak için eliyle garip hareketler yaparken durup kendi haline gülmeye başladı. Kafayı yemek üzereydi.
Gözü komodinin üzerindeki fotoğraflara takıldı. Adını bile hatırlamadığı adamla olan fotoğraflarına... Yüzündeki gülümseme silindi aniden. Onu sadece bu fotoğraflardan hatırlıyordu, bir de her gece gördüğü kabustan. Onun için sadece fotoğraflardaki adam olması gerekirdi. Beyninde anılar yoktu ama kalbi biliyordu, seviyordu onu.
Düşüncelerinden trenin evi sarsarak geçmesiyle ayrıldı. Ayağa kalkıp pencereden uzaklaşan trene baktı. Sevdiğinin o trende olduğunu düşünürdü hep. Bir gün trenden inip kapısını çalacak gibi gelirdi ona.
Esnediğinde yatma zamanının geldiğini anladı. Son bir kez baktı fotoğraflara. Sevdiğinin gülen yüzünü okşadı ve bir gün gelmesini umarak gözlerini yumdu.
°•°Merhabalar, umarım beğenmişsinizdir. Tarihleri dikkate alarak okuyun, lütfen.
Minik bir şey söylemek istiyorum, aslında bu fici 2018 yılında yazmıştım, tüm bölümleri baştan yazdım, yine de tarihi değiştirmek istemedim. O yüzden 2018 yılında geçiyor olaylar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
railway station | woosan ✔️
Fanfiction"San?" İsmini duymasıyla başını kaldırdı, gözyaşları daha fazla tutunamamıştı kirpiklerinde. İsmi hiç bu kadar güzel gelmemiş, hiç bu kadar iyi hissettirmemişti.