AŞKIN AMANSIZ SAVAŞI - 14

18.7K 973 4
                                    

Genç kadın sabah içinde gününün güzel olacağını hissettiği hoş duygular ile uyandı ve güne hızla adım attı. Duş, kahvaltı ve hemen kendisini evden dışarı attı. Dışarıdaki havayı görünce daha da mutlu hissetti genç kadın kendisini.

Gökyüzünde sabah güneşi genç kadına gülümsüyor ve temiz hava genç kadının ciğerlerine doluyordu. Sonbahardı. Hava ne sıcak ne de üşütecek kadar soğuktu. Tam genç kadının sevdiği en güzel zamandı. Etrafta ağaçların etrafa yayılmış sarı yaprakları ve ilkbaharın gelişinin müjdesi.

İş yeri evden uzak olmasaydı genç kadın kesinlikle yürümeyi seçerdi ama maalesef buna imkan yoktu. Koşarak anca iki saatte iş yerine ulaşırdı her halde. Ve genç kadının yapması gereken yığınla işi vardı. Bu gün bir işin daha sonuydu son kontrol yapılacak ardından da ev sahibi ile buluşulacaktı. Bu yüzden genç kadın bir saat sonra ekibi ile buluşması gerekiyordu son detaylarında kontrol edilmesi için.

Genç kadın gece gibi karanlık ama parlak bir siyahlığı olan arabasına bindi, çantasını yan koltuğa koydu ve emniyet kemerini taktı. Sonra ise Karan aklına geldi. Tam olarak ne zamandır bu kadar yakın arkadaş olduklarını kestiremese de artık kesinlikle çok yakın iki dosttular. Tüm ailenin kalbini fet eden genç adam Miray’ın da kalbinde yer edinmişti.

Kolundaki saate baktı ve saatin sekiz olduğunu gördü. Genç adamında çoktan kalkmış olduğundan emin olduğu için genç kadın çantasının küçük gözünden cep telefonunu çıkardı daha arabayı çalıştırmadan ve genç adamın hızlı aramalardan numarasını aramaya geçirdi. Ve daha ilk çalıştı telefondan genç adamın sesi genç kadının ulağına geldi.

“Meleğim günaydın.” Genç adamında neşesinin yerinde olduğu cıvıl cıvıl sesinden hemen anlaşılıyordu. Genç adamında sanırım bu havalarda sinirleri rahatlıyor ve kendisini iyi hissediyordu.

Miray genç adamın kendisine bu şekilde meleğim demesine en başlarda biraz sinirlense de şimdi alışmış hatta hoşuna gider olmuştu. Kaderinde ona lakap takmak vardı sanırım sevdikleri tarafından. Ağabeyi Kerem’in bebeği, diğer ağabeyi Demir’in ise küçüğü ya da ufaklığı idi zaten ve şimdi de arkadaşı için melekti. “Günaydın Karan. Uyandırmadım değil mi?”

“Senin için bin defa uyanırım meleğim ama merak etme çünkü şu anda tam hastane kapısındayım. Ne oldu sabah sabah da beni aradın? Yoksa beni rüyanda mı gördün? Sende cazibeme dayanamadın değil mi? hadi itiraf et.”

Genç kadının arabanın içinde kendisine hakim olamadan kahkahayı koy verdi. “Ne demezsin Karan. Rüyalarımda bir tek sen vardın ve sana nasıl kapıldığımı itiraf edemiyorum.” Genç adam artık gen kadının kendisini arkadaşlığa kabul edip güvenine sahip olduğunu anladığı günden beri genç kadınla daha rahat konuşuyordu. Bazen ona takılıyordu ve genç kadında elinden geldiğince aynı şekilde karşılık vermeye çalışıyordu.

“Tamam, mesaj alınmıştır. Rüyamda bile görsem inanmamalıyım değil mi?”

“Biraz öyle. Merak etme koca bebek, benim yerime sana tutulacak başkaları olacak. Ben de arkadaşın olarak her zaman yanında olacağım.”

“Ah kanayan yarama merhem oldun….. Evet bekliyorum. Anlat bakalım ne oldu?”

“Hey duyanda sadece bir şey olduğunda seni aradığımı zannedecek. Olmuş olan bir şey yok.”

“O zaman beni özledin ve sesimi duymak istedin.”

“Saçmalama Karan.”

“Eee ne o zaman?”

“Bu gün hava çok güzel ve öğle yemeğini biraz uzatarak bana parkta yürümeye katılır mısın diye sormak için aradım seni. Anlayacağım bir ilanı aşk yok ortada.”

BAĞLILIK 2 - AŞKIN AMANSIZ SAVAŞI -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin