4.Bölüm

179 7 0
                                    

Gözlerimi açtığımda Mert'in omzundaydım. Ne ara böyle uyuduk biz böyle ya? Birden kalktım. O sırada Mert uyandı. Bana ne oluyor bakışları attı. "Ben ne ara senin omzunda uyudum?" şaşkınlıkla baktı. "Hatırlamıyor musun?" ne olmuş olabilir ki? "Hayır, hatırlamıyorum" "Tamam tamam korkma bişey yok. Sadece gece kabus gördün sonra birden omzuma yattın bende bişey diyemedim" İnanmıyorum. İnşallah Emre'ler bizi öyle görmemiştir. Eğer gördüyseler çok dalga geçerler.

  O sırada Burak uyandı. Yüzünde uyku sersemliğinin verdiği masum bir ifade vardı. Ve beklediğim oldu. "İyi uyudun mu Hande?" gözlerimi devirdim. Emre'nin de uyanık olduğunu o an anladım. "Dalga geçmesene Burak kız utanıyor" dedi gülerek. İkisine de ölümcül bakışlar attım. Mert ise o sırada kıkırdamakla meşguldü. Eee onun omzuna yatmış olmam egosunu kabartmıştır. Salak şey."Tamam kızım bişey demedik" "İyi, bi daha bu konuyu açmayın ama tamam mı?" "Tamam" diye onayladılar. Çadırları toplayıp eve girdik. Çok geç uyanmış olmalıyız ki babam evde yoktu. İçeri girdiğimizde bizi mutfaktan gelen nefis kokular karşıladı. Hemen mutfağa koştum. Annemi öptüm. Sofrada en sevdiğim kahvaltılıklar vardı. Reçeller, peynirler, zeytinler, salam, patates kızartması, çay, meyve suyu ve en sevdiğim menemen. Allahım sofra harikaydı hele ki bide dün aç yattığımızı düşünürsek, şuan ne olsa yerdik. Burak lar sofrayı görünce "Sevil ablam yine döktürmüş" annem gülümsedi. "Siz yüzünüzü yıkadınız mı bakayım?" annemin sorusuyla hepimiz yüzümüzü asıp banyoya doğru ilerledik. Yüzümüzü yıkadıktan sonra koşarak mutfağa girdik, sandalyelere oturduk ve yemeye başladık.

  "Şimdi kim toplayacak burayı?" Burak'ın sorusuna gözlerimi devirdim."Hep birlikte tabiki" dediğimde Burak kendini attı. Gözlerini kapayarak ve dilini çıkararak "Ama ben öldüm" dediğinde hepimiz kahkaha attık sonra Mert Burak'ı yerden kaldırdı "Kaçışın yok Buraaak" Sofrayı topladık ve salona geçtik. Haftasonu olduğu için rahattık. Bugün için planlar yapmaya başladık. Onlar plan yapmaya devam ederken ben de telefonumla uğraşmaya başladım. Whatsapp'a girdim. O sırada aklıma Şeyma geldi, ona mesaj attım.

Nerelerdesin Şeyma?

Cevap gelmedi. Son görülmesine baktım. En son 3 gün önce girmişti. Yani kamp günü. Onu kampta görmemiştim. Başına bir şey gelmiş olabilirmiydi?

"Dünyadan Hande'ye, dünyadan Hande'ye" Burak'ın sesini duyunca kendime gelip kafamı kaldırdım. "Efendim, noldu?" "Asıl sana noldu kızım daldın gittin?" "Ben iyiyim ya sadece aklım Şeyma'ya gitti" dediğimde "Şeyma kim?" diye sordu Mert merakla. Hafif gülümsedim okula yeni geldiği için pek fazla kişiyi tanımıyordu. "Gösteririz bi gün"

  En sonunda ne yapacağımıza karar vermiştik. Sinemaya gidecektik. Ben odama çıkıp hazırlandım. Sonra Burak'ın arabasına bindik. Teker teker hepsinin evine gidecektik. Çünkü kıyafetlerini değiştirmeleri gerekiyordu. Hele Mert beni yanlız bırakmamak için 3 küsür gündür üstünü değiştirmemişti. İlk Emre'lerin evine gittik - Emre ve Burak birlikte ayrı eve çıkmışlardı - Onlarla birlikte bizde apartmana girdik. Emre kapıyı açtı. İçeri girdik. Evi çok modern döşemişlerdi. Çok güzel duruyordu. Emre ve Burak odalarına gitti. Bende su içmek için mutfağa gittim. Tam suyu doldurmuştum ki arkamda Mert'i gördüm. Yerimde zıpladıktan sonra kendimi buzdolabına yapışmış bir şekilde buldum. Şuan tam gözlerinin içine bakıyordum. Kalbim neredeyse yerinden çıkacaktı. Mert elimdeki bardağı yavaşça alıp yan taraftaki tezgaha koyduktan sonra "Bak Şeyma'yı tanıyorum,size söylemedim ama o eskiden bi ara bizim okulun çıkışlarına gelirdi. Bir çocukla konuşurdu. Sonra çocuk okula gelmemeye başladı. Ve ardından kayboldu. Şeymayla bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum" Yüzüne bakakaldım. "Ama Şeymayla ne alakası olabilir ki?" "Çocuğun durup dururken kaybolması daha mı mantıklı?"Haklıydı. Ama Şeymayla alakası olamaz ki." Şeyma'yı hemen bulmamız gerekiyor. Ve bana anlattıklarına Burak ve Emre'ye de anlatacaksın" "Hayır, olmaz bizim onlardan gizli bir şekilde bu olayı halletmemiz lazım" "Neden?" "Herkesi bu işe bulaştırmak istemiyorum, hatta keşke kendim halleyseydim ah aptal kafam" Tam o sırada Burak ve Emre geldi. Mert buzdolabına koyduğu ellerini apar topar çekti. Emre gülmeye başladı. Burak ise "Bari mutfakta yapmasaydınız" "Ya, şey, ben su içmeye girmiştim mutfağa, siz yanlış anladınız" açıklamam hiç işe yaramış görünmüyordu. Bize kahkahalarla gülmeye devam ediyorlardı. "Ya uf size laf anlatılmaz" "Tamam, tamam küsme yine Hande" "İyi hadi şimdi sinemaya" "Ben bi üstümü değiştirseydim" Mert yine haklıydı. Apartmandan çıkıp arabaya bindik. Mert'in evine girdik. Annesi evdeydi. "Hoş geldiniz. Hande sen olmalısın. Daha iyi misin kızım" "İyiyim teşekkür ederim" "Buyrun içeri geçin çocuklar, o sırada da Mert hazırlansın" İçeri salona geçtik. Kapıyı gören tarafta oturduğum için Mert'in aşağıya indiğini gördüm. Eliyle beni yanına çağırdı. Bende hemen bir bahane buldum. "Lavabo ne tarafta acaba?" "Koridorun sonunda solda" "Teşekkür ederim" diyip salondan çıktım. Mert'in yanına gittim. "Bi bahane bulup gitmemiz lazım" "Dur biraz düşünelim" Bir dakika falan geçtikten sonra Mert bir bahane bulmuştu. Sözde markete gidecektik. Mert içeri girdi. "Yaa sinemaya gitmeyelim. Evde film izleyip abur cubur yeriz olur mu?" diye sordu. Ben o sırada koridorda bekliyordum. İçeriden "Olur" cevabı gelince Mert'in yanında durdum. "O zaman biz Mertle markete gidelim birşeyler alalım" onlara bişey demeye bırakmadan evden çıktık. Çıktığımızda derin bir oh çektim. Mert'in arabasına bindik. "Şeyma nerede olabilir bir fikrin var mı?" "Yok" diye cevapladım. Ve devam ettim. "Ama en son kamptaydı sanırım, gerçi kimse görmemiş ama" "Ben gördüm" Mert'in cevabına gözlerimi pörtletttim. "Ne zaman?" "Sen baayıldığında yardım falan etmeye çalışmıştı ondan sonra hiç görmedim" "O zaman tek bakabileceğimiz yer orman" "Aynen" ormana doğru gidiyorduk.

25 dakika sonra

-Eee nasıl bulucaz şimdi

-Ne biliyim ben, keşke Buraklara söyleseydik.

-Hayır Hande Burakların haberi olmayacak tamam mı?

Oflayıp "tamam" dedim.

Ormanda uzun sürerdi konuşmadan yürüyorduk. O sırada çalılardan bir çıtırtı sesi geldi.. Korkuyla Mert'in yanına yanaştım. Beni sakinleştirmek için "Korkma ben yanındayım" dediğinde biraz da olsa rahatladım. Ama o an çok kötü bir şey oldu.

  Kafamda bir silah hissettim...

KAMP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin