Şubat ayının güneşli olsa bile soğuk esen tatlı rüzgarı, Sakura'nın kiraz rengi saçlarını birbiriine katıyordu. Kendi ismini taşıyan ağaçlarda zaman geçirdi bir süre, mart yaklaştığı için çicekler açmaya başlamıştı. Su yeşili gözlerini yere yere çevirdi, ayakkabısının desenlerini ezberlercesine bakarken, aklından birazdan söylemezk zorunda olduğu şeyleri kurmaya çalıştı.
Kelime haznesinde bulunan dört farklı alfabe ile ne kadar cümle türetme şansı olsa da, ne denerse denesin, "Senden ayrılmak istiyorum." gibi en basitinden bir cümle ağzından çıkmıyordu. Düzeltmek gerekirse, çıkamıyordu. Belki de çıkmasını istemiyordu.
"Senin de mi söyleyeceklerin var?" diye aklındakileri dile getirdi Sasuke. Ne umursamıyormuş gibi bir izlenim vermeye çalıssa, suratına gelen sıcaklıhı hissedebiliyordu. Ancak bir yandan da fark edilmekten korkuyordu. Umursadığını fark ettirmek istemiyordu. Daha onu umursadığını kendisi bile kabul edemezkez, nasıl umursadığını ona belli ederek tatmin edebilirdi ki?
"...Dinle, ben-" duraksadı ve burnundan derin bir nefes alıp, verdi Sakura. "...Yani, sana bunu nasıl söyleyeceğimi pek bilmiyorum."
"Neyi nasıl söyleyeceğini bilmiyorsun?" diye çabuk bir cevap geldi Sasuke'den.
Sakura, kafasını kaldırdı ve ağzını diyecekleri için açtı. Ancak göz göze geldiklerinde, yapabildiği tek şey kulaklarına kadar kızarmak olmuştu.
"Ş-Şey..."
Sasuke, fark etmese bile delici bakışları ile onu süzerken, Sakura'nın konuşmasını bekledi. Uzun uzun bakmasına ragmen bir ttürlü aklındakilere dile getiremeyip, konuş(a)mayan Sakura ve buna karşılık da nasıl bir konu açacağını bilemeyen Sasuke sonucu, ortalığa sessizlik ve ön bahçeden gelen yüksek sesler hakim olmuştu. Esen tatlı ama soğuk rügarın sesi, rahatlatıcı ve gergin tına sahipti. Bu iki sesin birlikte kombine olması, Sakura'nın içini uzun süredir hissetmediği bir nostalji ile sarmıştı. Sasuke'nin ise artık hatırlayamadığı bir nostalji.
Yakınlarında duran bir dize sakura ağacının çiçeklerinin açmaya başladığını fark etti Sasuke. Havayı burnundan nefes alırken koklamış ve etraftaki hoş koku tatmıştı. Bu sıradan, ve oldukca sıkıcı okulun, motive edici kaynaklarından birisi olan ağaclar, nedense daha önce hiç dikkatini çekmemişti kara saçlı oğlanın.
Ancak Sasuke'nin hiç görmediği bir perspektifde, bu okukun sakura ağaçları, kendi adını taşımasının yanısıra, en çok Sakura için özeldi. Kendisiyle aynı ismi taşıyan bu güzel ağaçlar, daha küçücük bir çocukken Sakura'nın, Sasuke'ye karşı alışılmadık hislerini fark ettiği, ve onunla konuşmak için cesaretini topladığı ilk yerdi.
Sakura'nın, Sasuke'ye karşı olan tüm güzel hisleri burada başlamıştı.
Burada başladığı gibi, burada bitirmeliydi.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
game || sasusaku
FanfictionBazen, bazı şeyler yolunda gitmez. Ancak, olması gereken şeyler şu an tamamen yanlış istikametten giderek başladığı yerden daha da geriye doğru gidiyordu. Ve bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Ya da belki de, olması gereken şeyler bunlardı.