•45• Kaçırılma•

13K 1.2K 232
                                    

"Diz mi çökeyim?  Saçmalıyorsun artık. "

Dedi kolumdan tuttuğu gibi kapıya sürükledi.

Yerdeki çantalardı koluna aştığında çantaların çok ağır olduğunu söyleyecekken durdum.

Zaten ağır olduğu için eninde sonunda bir tanesini bana verecekti. Ben bile çantaları taşıyamadığım için taksiyle gelmiştim.

Fakat Jungkook, evine varana kadar sesini çıkartmadı.

Yüzüne baktığımda hiçbir duygu kırıntısını belli etmeyen çehresi birden bana döndü.

"Yüzümü mü özledin? "

"Neden ben hastanedeyken gelmedin? "

Sorduğum soruyla suskunluğunu bozan diline tekrardan kilit vurdu.

"Neden gelmedin?  "

Hala cevap yoktu. Eve girdiğimizde çantaları yere attı ve sızlayan kolunu sıvazlayarak ilerledi.

"Jungkook!  "

Cevap yok.

"Jungkook! "

Yine cevap yok.

"Chansoo'nun katil olduğunu nereden biliyordun? "

Diye sorduğumda kafasını çevirmiş, kısık gözleriyle beni izliyordu.

Birden yaptığı işi bırakıp kollarımı tek eliyle kenetledi ve duvara sıkıştırdığı bedenimi tamamıyla duvara yasladı.

Kollarım kafamın üstündeydi. Korkuyla dibindeki yüze bakarken sıcak nefesini yüzümde hissettim.

Lanet olası  midemdeki kelebekler, şuan ciddi bir durumdayız lütfen defolun!

"Hala sana inanmıyorum Minjae-ya, kuzeninin yanında olman daha mantıklı. Çünkü onla aranda kan bağın var. "

"Seninle de kalp bağım var. "

Dediğimde alayla kafasını çevirdi.

"Gerçekten de var mı Minjae-ya? "

"Yok mu?  Bitti mi?  "

"Bitti. "

Dediğinde gözlerim doldu.

Sanırım terk edilmiştim.

İlk defa sevmiştim ve ilk defa terk ediliyordum.

"Ellerimi bırak. "

"Nasıl istersen. "

Dediğinde ellerimi bıraktı. Serbest kalan ellerimi boynuna attım ve ayak parmaklarımın ucuna yükseldim. Dudaklarına ulaşacakken omuzlarımdan itti.

Sırtım sert duvarla buluşurken kafan tak diye duvara çarptı.

Bu çok ucuz hissettirmişti.

Gözlerim dolarken Jungkook'a baktım.

Endişesini umursamazlık perdesiyle saklamaya çalışıyordu.

"Jungkook, insanlara güvendiğin zaman sanırım daha iyi biri olacaksın. "

"Öyle bir niyetim yok. "

"Bu saatten itibaren bir karar alıyorum. Bana güvenmediğin sürece ben de seni sevmeyeceğim. Çünkü seni sevmek çok yorucu. Artık yoruldum. "

Diyerek kapıya yöneldim.

"Gidemezsin. "

"Ben, bana güvenini bile esirgeyen birisinin merhametine ihtiyaç duyacak birisi değilim. "

Dedim.

"Yanında para bile yok!  Gitmiyorsun, izin vermiyorum. "

"Başıma ne gelebilir ki? "

Dedim alayla, oysa ki şunu demek istemiştim : Başıma gelenlerden daha kötü ne olabilir ki?

"Dışarısı tekin değil Minjae-ya, en azından burada kal. "

"Dışarının tekin olmadığını gayret iyi biliyorum, daha geçen gün-"

Lafımı tamamlamadan, beni pür dikkat dinleyen Jungkook'u fark ettim.

"Devam et, geçen gün ne oldu?"

"H-hiçbir şey, neyse ben gidiyorum. "

Diyerek bağladığım ayakkabılarla kapıya yöneldim.

Jungkook elini kapıya bastırarak bağırdı.

"Ne oldu geçen gün?! "

"Sokakta bırakmasaydın başıma gelmezdi. Hepsi senin suçun. "

Dediğimde gözlerim dolmaya başladı. O geceki çaresizliğim aklıma geldikçe içim burkuluyordu.

"Ne yaptılar sana? "

Dedi ve elini patlak dudağıma götürdü.

Elini hızla ittim ve kapıyı açtığım gibi fırladım.

Dengesizdi, bana güvenmediğini defalarca söylemesine rağmen bana acıyordu.

Bana merhamet gösteriyordu.

Ama neden?

Sokakları teker teker geçerken izlenildiğimi fark ettim.

Başta korksam da Jungkook olduğunu fark edince gülümsedim.

Birden birinin omzumu tutmasıyla sırıtarak arkamı döndüm.

"Ne var Jungkook? "

Ağzımdan çıkan söz havada kalmıştı çünkü karşımdaki Jungkook değil, Chansoo'ydu.

"Demek hafızan yerine geldi öyle mi? "

Demesiyle elindeki bezi ağzıma götürdü.

Bayılacağımı bile bile ona karşı geldim fakat o kazanmıştı.

Gözlerim kapandığında siyah bir minibüse doğru yol alıyorduk.








Lan 6K olmuşuz, her gün 1K artıyoruz korkuyorum dldjldnd

Diğer bölümlerler Jungkook ve Chansoo arasındaki ilişkiyi öğreneceğiz

BLOOD OF JUNGKOOK¹ • JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin