jungkook nedensizce benle konuşmuyordu.
En sonunda evine gitmeye karar kılıp sokakları adımladım.
Durduk yere izleniyormuşum gibi sürekli arkamı dönüyordum.
En sonunda eve ulaştığımda yedek anahtarla kapıyı açtım.
"Jungkook sen mi geldin tatlım-"
Karşılaştığım kadınla elimdeki anahtar yere düştü.
"Sen kimsin? "
Dediğimde kendimi teselli ediyordum. Jungkook beni aldatıyor olamaz... Bunu yapmaz... Ona güven...
"Ben-ben şeyim, ah! Jungkook da geldi! "
Dediğinde arkamı döndüm. Dolan gözlerimi eski halime getirerek ona döndüm.
"Burada neler oluyor Jungkook? "
Dediğimde umursamazca baktı.
"Jungkook! "
Dediğimde bu sefer başını çevirdi. Yüzüme bakmadan konuşmaya başladı.
"Minjae, böyle öğrenmeni istemezdim ama... Bu benim yeni kız arkadaşım. "
Ne?!
"Ne dediğinin farkında mısın? Bugün şaka günü falan mı? Ne diyorsun Jungkook? "
"Duyduğun gibi. "
"Şaka yapıyorum de. "
"Şaka yapmıyorum. Ben... Senden sıkışmıştım. "
Oysa ki yeni araba aldığında koşa koşa yanıma gelmişti.
"Jungkook, sen ciddi misin? Gerçekten de beni aldatıyor muydun? "
"Öğrendiğin iyi oldu, artık seni aldatmam. "
"Ben... Ben... Herneyse. "
Diyerek evden çıktım. Bu işte bir iş vardı .
Her sabah yürüdüğümüz parka geldiğimde cebimden çıkarttığım kağıdı banka koydum.
Aslında bu kağıdı Jungkook'a vermem gerekiyordu.
Babası yanıma kadar gelmiş, bu kağıdı ona vermemi söylemişti.
Neden bunu benden istiyordu ki?
Kağıdı açtığımda ise karşılaştığım manzara hiç iç açıcı değildi.
Babası, benden ayrılmasını istiyordu. Yoksa babası öyle dediği için mi benden ayrılmıştı?
Parktan çıkıp tekrar evine geldiğimde bu kez kapıyı açtım.
"Yine mi sen? "
"Konuşmamız lazım. "
"Minjae, uzatma artık. "
"Konuşacağız. "
Dedim ve kolundan tutarak onu parka kadar getirdim.
"Jungkook, baban bana bu sabah bir şey verdi. "
"Babam mı? "
"Benden ayrılmanı istiyormuş, yoksa sen bu yüzden mi-"
"Tesadüf etmiş, ben de tam senden sıkılmıştım... "
"Jungkook, ben ciddiyim. Eğer baban dediği-"
"Babam falan bir şey söylemedi. Sıkıldım diyorum. Anlamıyor musun? "
Elimi yüzüne koydum, gözlerini kapatıp dudağına hafifçe dokunduğum sırada dudağım titredi.
"Bunu hissetmiyor musun? "
Dediğimde kulağımı göğsüne dayadım. Deli gibi çarpan bu kalp, gerçekten de Jungkook 'a mı aitti?
Kafamı kaldırdığımda parkın ilerisinde karşılaştığım yüzle yüzüm düştü.
Önümdeki bedeni itip karaltının yanına koltuğumda kaybolan bedeni deli gibi aradım.
Çalılıklarının arasında onu görmüştüm! Chansoo'yu!
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•Finale son 7!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOOD OF JUNGKOOK¹ • JJK
FanfictionBir kız görmemesi gereken bir manzarayla karşı karşıyaydı. Gördüğü yüz, hafızasına kazınmıştı. Bu yüzü asla unutmayacaktı. Fakat bir hata yaptı, katili karıştırdı. O katil ise, kendi azrail'i olacaktı. *Tüm hakları Jungkook'un sonsuzunda saklı...