Bir kız görmemesi gereken bir manzarayla karşı karşıyaydı.
Gördüğü yüz, hafızasına kazınmıştı.
Bu yüzü asla unutmayacaktı.
Fakat bir hata yaptı, katili karıştırdı.
O katil ise, kendi azrail'i olacaktı.
*Tüm hakları Jungkook'un sonsuzunda saklı...
Kulübünenin açılan kapısından kafasını uzatan beden bağırdı.
"Yangın var! İyi misiniz? "
İtfaiyeci tam da ihtiyacım olduğum bir anda yetişmişti.
"Ben iyiyim, fakat polis çağırmalısınız! "
"Neden? Kundaklama mı? "
"Hayır, kaçırıldım! "
Adam maskesinin altından şaşkınlıkla açılan gözleriyle beni ambulansa bindirdi.
Oksijen maskesini taktığımda polisler olay yerine intikal etmişti bile .
İfademi bir güzel verdikten sonra beni nasıl kaçırdığını ve neden kaçırdığını açıkladım.
Şehre girdiğimizde beni hastaneye nakletmişlerdi. Namjoon'un babaaının bulunduğu hastaneye geldiğimde Namjoon dahil Jin ve Jungkook da oradaydı.
Yüzümde gaz maskesi, kollarım ve kıyafetlerim is ve kan izleriyle doluydu.
Parçalanan elimi sarmışlardı.
Bu halime gören Namjoon gözlerini kapatıp arkasını döndü, Jin ise Namjoon'un omzunu sıvazlıyor, bana süpersin işareti yapıyordu.
Acıyla gülümseyip Jungkook'a döndüm.
Gözlerindeki umursamazlık perdesi yırtılmıştı, saf hüzünle bana bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerimi ondan ayırdığımda dolan gözlerimden akan damlalardan biri kulak hizamdan aktı.
Acile girdiğimizde gereken işlemler yapıldı ve pasumanın ardından gaz maskesini takarak uyutuldum.
Gözlerimi açtığımda özel odaya alınmıştım, etrafımdaki bedenler beni fark etmez bağırmaya, doktoru çağırmaya başlamıştı.
Odada sadece ben ve tavşan kaldığında çekimser bakışları altında ezildim. Oksijen maskesini çıkartıp konuştum.
"Bana yine inanmadın. "
"..."
"Biraz üzüldüm, bana inanırsın sanmıştım. "
"..."
"Beni kurtarmanı bekledim, aptal gibi... "
"..."
"Konuşmayacak mısın? Öhöh! Öhöh! "
Oksijen maskesinden biraz nefes çektirten sonra tekrar konuştum.
"Dinlenmem gerekiyor, Seokjin'i buraya çağırıp odadan çıkar mısın? "
"Neden o kız kılıklıyı çağırıyorum? "
"Çünkü sen bana inanmadığın sırada bana inanan, güvenen kişi oydu. "
Dediğim şeyle kırgınlıkla odadan çıktı.
Jin odaya geldiğinde olan biteni anlattı. Jin'e mesaj attığımda Namjoon'a haber vermiş, Namjoon da polislere haber verip telefon sinyalinden yerimi tespit edip ambulans ve polisi yönlendirmiş.
İtfaiye kesinlikle bir mucizeydi.
Ambulansa nakledildiğim haberi geldiğinde Jungkook 'a haber vermişler, şaşırtıcı olanı ise Jungkook yaralı olduğumu duyduğunda ağlamış ve ben özel odaya alındığımdan uyanana kadar başımda beklemiş.
"Ben, ben sana güvenmediğim için binlerce kez pişman oldum. İçimden birer birer parça alıyorlar gibiydi. Fakat sana güvenmeyi kendime yediremedim. Sen, benim annemi öldüren adamla aynı kanı taşıyordun... Küçükken annemi kaybettiğimde hep neden benimle arkadaş olduğunu merak ederdim. Sonra, sonra Taehyung'un kuzeni öldürüldü."
"N-nasıl? "
"Benim annem ile Chansoo'nun babaaının ilişkisi vardı. Taehyung'un kuzeni ile Chansoo'nun üvey kardeşiydi, önce annemi sonra üvey kardeşini öldürdü. Babasını da öldürdü, ama adamın cesedi bulunamadı bile. Hala kayıp olarak biliniyor. Sana saldırdığı gün de, babasının eski sevgilisini öldürdü. Annesine çok düşkün bir şekilde büyüdüğü için onu kaybetmek ağır gelmiş olmalı. Ama... Ama benim de... Benim de annesiz kalmama neden oldu... Annemin tek suçu kötü birini sevmekti. O adamı sevmeseydi annem hala hayatta olabilirdi... "
Şimdi neden Chansoo'nun katil olduğunu anlamıştım.
"Ama Chansoo hiç öyle biri-"
"Değil, dimi? Her katil öyledir, özellikle de seri katiller. "
Dediğinde Jungkook'a döndüm.
"Peki ya senin o kadının oğlu olduğunu biliyor mu? "
"Bilse bile bana bir şey yapamaz. "
"Nasıl bu kadar özgüvenlisin? "
"Eğer bana dokunursa babam onu yok eder. "
"Baban mı? Bana hiç babandan bahsetmedin. "
"En iyisini yapmışım. "
"Jungkook, bana söz ver. "
"Ne için? "
"İntikam için ölüp biten birine dönüşmeyeceksin, tamam mı?"
"Bir insan hayatta korku ve kızgınlık hariç bütün duygularını kaybettiğinde intikama yönelir. Beni sevgimden mahrum bırakma. Beni çok sev, tamam mı? "
"Seni çok seveceğim Jungkook, hayatın boyunca sevilmediğin kadar çok seveceğim. " . . . . . . . . . Evett tatlı sona bağladım barıştırdım, kafanızdaki soru işaretlerini açığa kavuşturdum dldmldm O değil de aynı günde 7K olduk len aq dkdlkdldkdpdm
