Sabah erkenden çalan telefonların alarmıyla uyandık.Daha doğrusu düzgünce uyuyamamıştık bile.Uyuyana kadar Derin'le sabahı etmiştik.Hemen yataktan kalkıp duşa girdim.Derin de banyonun kapısında benim banyodan çıkmamı bekliyordu.Çünkü o da duş alacaktı.Sonra ben banyodan çıktım ve Derin hemen banyoya girdi.Ben hemen odaya girdim ve üzerimi giyindim,tam o sırada da Derin kapıyı çaldı."Gellll.." diye bağırdım.O da kapıyı açıp içeri girdi.Onun da giyinmesi için odadan çıktım ve mutfağa gidip çay koydum.Teyzem yeni uyanmıştı, o da elini yüzünü yıkayıp mutfağa geldi.O kahvaltıyı hazırlanmaya,masaya tabakları ve bardakları koymaya başladı.Ben odanın kapısını çaldım ve Derin'in " Gelllll.." demesiyle odaya girdim.O üzerini giyinmiş hatta makyajını yapmaya başlamıştı bile.Bende makyaj malzemelerimi almış ve saçlarımı toplamaya başlamıştım.Daha sonra işim bittikten sonra Derin'e yardım ettim.Saçlarını maşa yapma konusunda.O da zaten daha önceden yani ben makyajımı yaparken kendi makyajını yapmıştı.Daha sonra odadan çıkıp teyzemin yanına gittik.Teyzem kahvaltıyı hazırlamıştı.Derin'de eniştemi uyandırıp mutfağa çağırdı.Sonra kahvaltı etmeye, ( daha doğrusu biz heyecandan kahvaltı edememiştik :) ) çayımızı yudumlamaya başladık.Kahvaltı bittikten sonra ilk gün olduğu için eniştem bizi okula bırakacaktı ve bu yüzden eniştemin arabasıyla gitmek zorundaydık.Aşağıya inip arabaya bindik.Okulun önüne geldiğimizde heyecandan ellerim resmen buz gibi olmuştu.Eniştem gitmeden önce bizim taraftaki camı açtı.Cam açılırken eniştemin gülümseyen yüzüyle bize bakıyordu."İyi dersler kızlar,iyi şanslar,sizi seviyorum." dedi.Gülümseyerek ona "Bizdeee" dedik.Bu sefer cam kapanmak için yukarıya çıktığında eniştemin kaybolan yüzüne bakıyordum.Cam kapandıktan sonra araba geriye gitmeye başladı.Sonra yolda giderek ilerlemeye başladı.Araba gözden kaybolana kadar baktım arkasından.Eniştemin desteği heyecanımı yatırmıştı.Güvenimi getirmişti.Derin'e bakarak "Hadi." dedim ve onun koluna girerek içeriye yürümeye başladık.Etrafıma bakarken her tarzdan insan olduğunu fark ettim.Burası konservatuardı.Başka ne bekliyordum ki zaten.Binaya girdiğimizde Derin "Ders programını almamız gerek." dedi "Haklısın." diyerek onu onayladım."Bak ne diyeceğim, sen kantine git ve yer bulmaya çalış bende ders programlarımızı alıp geliyorum." dedi gülümseyerek."Amaaaa..-" diye başlayan cümlemi keserek "Bulurum,sen merak etme git ve masa kap." dedi beni itekleyerek."Offff tamam." deyip yürümeye başlamıştım.Daha ilk günden beni itekleyip beni yalnız bırakmıştı, ne kadar kısa süreliğine de olsa.Durdum,döndüm ve arkama baktım.Gözlerim Derin'de durunca ağızım açık kaldı.Derin yanında ilk geldiğimizde tanıştığımız çocukla konuşup gülüşüyordu.Neydi adı U...Uraz.Uraz için resmen beni sepetlemişti.Sinirlenip hemen önüne döndüm ve hızlanarak yürümeye başladım.Beni sepetlemenin ne olduğunu ona evde gösterecektim.1 gün önce bana satıcı derken kimin 'PİS' satıcı olduğu ortaya çıkmıştı.'Pis satıcı' diye sesli bir şekilde söylenirken sert bir şeye çarpıp tökezledim.Ama daha sonra dengemi sağladım.Kafamı kaldırıp neye çarptığıma baktım.Kaşları çatılmış bir çift siyah gözle karşılaştım.Bana bu gözler bir yerdin tanıdık geliyor."Bir dakika , şimdi hatırladım!Sensiiiiiiiinnn!" diye içimden geçiriyordum ki karşı tarafın cevaplamasıyla aslında içimden geçirmediğimin farkına vardım."Alkolik misin kızım sen? Okula bile kafan güzelken mi geliyorsun?" diye sert bir çıkış yaptı.Artık içimden geçirdiğim şeyleri bile doğru dürüst düşünmelidim.Çünkü arada sırada da olsa dışa vurum olabiliyordu.Tabi her insan hata yapar.Her neyse ben hala bunları düşünürken karşındaki öküz tekrar konuştu."Bir de ayakta sızda tam olsun.!" dedi.Artık benimde konuşma zamanım gelmişti.Gözlerimi ona dikerek ters bir şekilde "Tipin konuşmana da yansımış,pis ukala.!" dedim.O güldü,güldü,güldü ve yine güldü.Sonra sanki etrafta kimsecikler yoktu veya vardı ama ben sadece onu görüyor,onu duyuyor ve onu hissediyordum.Gülmesinin bende bıraktığı etki aslında hoşuma gitmişti.Ama gidemezdi,gitmemeliydi.Kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım.O sırada "Hem sarhoşsun hem de terbiyesiz." dedi ve yine sırıttı.Daha sonra yüzü birden ciddileşti ve sanki hiçbir şey olmamış gibi bana arkasını dönüp gitti.Ben onun arkasından bakarken Derin ve Uraz'ın yanıma geldiğini hissettim.O'na yine rezil olmuşum gibime geldi.Ona çarpmalardan bıkmamıştım.Kesin sakar olduğumu düşünüyordu.Gerçi sadece böyle düşünse iyiydi.Hem sakar, hem alkolik,hem de terbiyesiz olduğumu düşünüyordu.Bunlar yüzünden benimle dalga geçmişti.Bunlar hiç iyi izlenimler değildi."Ne oldu?" diye bana soru soran gözlerle baktı Derin.Dalga geçmişti.Basit kızlar gibi görünüyordum sürekli ona.İyi de ben niye bu kadar bunu kafama takmıştım.Tanımadığım birine olmadığım gibi görünmüş olsam da olurdu.Bunu neden bu kadar kafaya takmıştım?Egoları olan biri değildim.Okulun ilk günü ne güzel başlamıştı cidden ! "Asel ne oluyor?" diye Derin bu kez sesli sormuştu."Hiç." dedim.Uraz "Asel, eğer sorun çıkarttıysa onun adına ben özür dilerim.O hep böyledir." dedi."S-sen onu tanıyor musun?" diye sordum şaşkınlıktan kekeleyerek."Maalesef.Yalımla çocukluktan beri tanışıyoruz.Babalarımız daha biz küçükken ortak olmuşlar.Yedikleri içtikleri ayrı gitmez.Ama bizim öyle değil." duraksadı ve "Aslında biz mecburi arkadaşız.Birbirimize açıkça söylemesekte birbirimizi sevmiyoruz.Hemde hiç." dedi nefesini bırakarak.Ben şaşkın bir şekilde Uraz'ın dediklerini algılamaya çalışırken "Yani o da mı bu okulda ?" dedim saçmalayarak.O da kafasını sallayarak onayladı.Derin araya girerek "Sen niye bu kadar şaşırdın?" diye bana sordu."Sonra." diyerek onu geçiştirdim."Hadi kantine gidelim." dedim ve önden gitmeye başladım.Masaya oturduğumuzda hala Yalım'ı düşünüyordum.Acaba hangi bölümdeydi? Kaçıncı sınıftaydı? "Yalım hangi bölümde ?" diye soran Derin yine düşüncelerimi görmüş,okumuştu.Kan çekiyordu herhalde.Dikkatle Uraz'ı dinledim."O da mimarlıkt aynı sınıftayız." dedi."Ama Yalım benden 2 yaş büyük.2 sene kaydını dondurup yurtdışına gitti eğitim için." diye de ekledi."Sen gitmedin mi?" diye sordu Derin."Ben onunla gitmek yerine burada kafa dinlemeyi tercih ettim."diyerek güldü.Derin'de ona karşılık 32 dişini göstererek sırıttı.Bende zoraki gülümsedim."Asel canını sıkacak bir şey mi dedi sana ?" diye ısrarlı bir şekilde sordu Uraz.Canı buna sıkılmış gibiydi.Arkadaşının tavrından rahatsız olduğu için diye düşündüm.Ne cevap vereceğimi düşünmeye başladım çünkü olanları anlatmayı hiç istemiyordum.Ama sonrasında Yalım'dan öğrenebilirdi.bu yüzden sadece çarpışma olayını anlattım.Barı tabi ki de anlatmadım."Bana bunları anlatmadığına inanmıyorum !?!." dedi Derin "Tekrardan karşılaşacağımızı düşünmediğin için anlatmadım." dedim."Olsun." dedi gözlerini büyütüp yanlış bir şey yapmışım gibi."Kafana takma boşuna,önemsememiştir bile." diyen Uraz'a kafamı sallamakla yetindim.Böyle söylemesi nedense sinirimizi bozulmasına sebep olmuştu.Tam tersine rahatlamam gerekirken.Bunu daha fazla düşünmemek için Derin'e "Eee ne yaptın programı ?" diye sorarak konuyu değiştirdim.Derin masaya koyduğu kağıtlardan birini bana uzattı.Bende elime alıp bakmaya başladım.Bugün ki ilk ders saat 10'daydı ve saat şuan tam olarak 09:50 idi.Ayağa kalkıp çantamı elime aldım.Daha sonra otururken yanıma koyduğum çelloyu da sırtıma taktım."Benim derse gitmem lazım." dedim.Derin "Üçümüzünde dersi aynı saatte, Uraz'la bakmıştık." dedi o da çantasını koluna takarken."Asel ne çalıyorsun?" diye sordu gözleriyle çellomu göstererek."Çello." dedim gülümseyerek."Çok seksi." dedi ve göz kırptı.Ardından da pis pis sırıttı.Anında yanaklarımın kızardığını hissettim."Seni dinlemek istiyorum,bana da çalarsın herhalde ?." dedi.Tam reddedecekken "İçmekten vakit bulursa." diyerek lafımı kesti tanıdık ses.Kim olduğuna baktığımda Yalım'la göz göze geldim.Yalım'ın geldiğine mi şaşırayım,Uraz'ın isteğini mi reddedeyim,Uraz'ın dediklerine karşın Derin'e mi bir şey diyeyim derken Derin "Merak etme sana özel olarak çalar." dedi ve yürümeye başladı.Ne yapacağımı bilmeden Yalım'a gözlerimi dikip "Ben alkolik değilim." dedim ve Derin'in peşinden gitmeye başladım.Uraz arkamdan "Sadece şaka yapıyordum,heeeyy!" diye sesleniyordu.Koşarak Derin'in yanına ulaştım."Bu ikinci bırakıp gitmen." dedim.O da "Sende bana olan her şeyi anlatmamışsın ?!?!.." dedi ve ben savunmaya bile geçemeden "Ödeştik ama !!." dedi.Bende "Aynı şey değil ki amaaaa..!!" dedim ve sonunda ekledim "Özür dilerim ben gerçekten böyle bir şey olmasını beklemiyordum."O da " Neyseee...Ya bu arada sen miye bu kadar üzülüyorsun ki bu kadar?Senin suçun yok ki!" dedi acayip ve sorgulayıcı bir ses tonuyla.Sonra ekledi "Acaba bende mi çello çalsam?İyi olur diye düşünüyorum." dedi ve sırıttı.Bende artık bu durumdan rahatsız oldum ve daha fazla uzatmak istemediğimden "Artık bu konuyu kapatıp derse gitsek?" diye sordum ve Derin de "Tamam,hadi bakalım bol şanslaaarrr canıııımmm.." dedi.Daha sonra o beni,bende onu öptüm ve birbirimize sarıldık.Sonra Derin kendi sınıfının olduğu kata çıkmak için ilerledi bende sınıfıma gimek için ilerledim.
