Ölüm Tutkusu (ACIYI HİSSET)

Tanıtım

Media'da tanıtım videosunu izleyebilirsiniz.Müzik&Video bana aittir.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Her başlangıç bir sonsa,her son da bir başlangıç mıdır gerçekten?

Ummadığınız yerden gelen başlangıçlar ya da sonlar..

Sizi ortaya çıkarabilecek olan gerçekler dönüm noktanızda gizlidir.

Sizce gerçekten hayalleriniz hayal ettikleriniz mi? Yoksa aklınıza bile getiremedikleriniz mi?

Hayal ettikleriniz hayallerinizse elde ettiğinisde mutlu olacağınzdan eminsinizdir.Ama tereddütleriniz varsa demekki hayalleriniz aslında onlar değilmiş.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Her köşesinde eski tanınmış insanların resimlerinin bulunduğu ahşap merdivenlerde yürüyordu.Yuvarlak ve uzun merdivenler artık başını döndürmüştü.Duvardaki resimler adeta bir ilüzyondu.

En sonunda merdivenleri bitirdi ve karşısına çıkan üç koridordan ortadaki koridorun son kapısına doğru yürüdü.

İşte burada.Kör olanın bile göreceği kadar büyük ve altın yazılarla
"Pro.Dr.Demir Kutluer" yazıyordu.

Kapıyı üç kez tıklattı kendisi olduğunu belirtmek için ve içeri girdi.

Herzamanki gibi bordo deri sandalyesini manzaraya dönmüş,azar azar beyazlamış saçından başka hiçbirşeyini görmediği Demir beyle karşılaştı.

Masanın üzerinde sadece tek bir beyaz dosya ve siyah kalem kutusunda siyah tükenmez ve kalemleri mevcuttu.Altına iz bırakmaması için bir de yuvarlak bir kalın kâğıt koyulan su ile dolu bir bardak vardı.

Demir bey aşırı derece titiz bir insandı.

Masanın önünde iki tane kızıl deri koltuktan birine oturdu.

"Efendim" dedi titrek ses tonuyla.

"Seçtiğiniz kişinin.." dedi ve öksürdü.

"Yani şey.." yine sustu ve parmaklarıyla oynamaya başladı.

"Konuşsana Aylin!" diye kalın bir ses yayıldı ortama.

"Efendim.. Seçtiğiniz kişinin bir rahatsızlığı varmış... bu hastalık varken mümkün değil o sizin yerinize geçemez.Biliyorsunuz yani...Kurallar gereği yeni gelen kişinin sapasağlam olması gerekiyor.. yani başka birini bulmalısınız."

"Hayır." dedi Demir bey yerinden bir mili bile kıpırdamadan.

"İyileştirmenin bir yolunu bulacaksınız.Onu istiyorum!" dedi kalın ve iddialı sesiyle.

"Efendim bari bir yol gösterin.Nasıl yapalım?Hastalığı ruhsal yani iyileşmsesi zor.Belki de imkânsız."

"Aylin!Biz imkânsız nedir bilmeyiz.Bana kişinin Aşk hayatını anlat!" yerinden hiç kıpırdamadı.

"13 yaşında bir kızı çok sevmiş kız şuan yaşamıyor.Gözünün önünde kız tecavüz edilmiş ardından da öldürmüşler.Silahı kişiye yönlendirdikleri anda polis gelmiş.Yani paçayı sıyırmış.İşte ruhsal sıkıntısının bundan kaynaklandığı düşünülüyormuş."

"Peki bunu düşünen kimmiş?"dedi alaycı bir ses tonuyla.

" Çocukluktaki psikoloğu Derya hanım bu teşhisi koymuş.Ardından 24 yaşına geldiğinde kendisinden daha genç olan Hazal hanım tekrar durumu ele almış.Ama kişi hiçbir seansa gelmiyor ve vakit kaybı yarattığı için Hazal hanım listeden çıkarmış kendisini."

"Anladım.." dedi Demir bey ve bir süre sustu.

"Bana Hazal'ı getir."

"Efendim yoksa onu mu-"

"Saçmalama Aylin!" öksürdü.
"Hazal kişiyi iyileştirecek.."