Yıl: 2018
Zaman: Gece yarısı
"Ayıpları çarşaf gibi örten geceye selam olsun..."
Yerin, zamanın, kişinin ne önemi var. Hüzün, acı, ağlama krizleri, sabır, teselli, bir daha ve yeniden; son kez denilmez mi?
" Gece olduğunda yüreğin uyandı mı, yoksa yüreğin yokluklara mı büründü?"
Güneş battı, hava karardı. Gittikçe daha da karardı.
Siyahlık yoğunlaşıyor ve her yer zifiri karanlık. Uyuyanların üzerine yarı ölüm çöktü.
Benim gibiler ise ayakta. Dolaşıyorum bir odadan bir odaya...
Oturmayı deniyorum, oturduğum an içimi hüzün kaplıyor, kalkıp dolaşmaya başlıyorum.
Yine hüzün kaplıyor içimi karanlığın içinde camdan süzen umut ışığı ile aynaya ve ışığa bakıyorum. Acının gölgesi var yüzümde acı önce ayaklarımdan başlıyor sonra da yukarı doğru hızla çıkıp vücudumu kaplıyor. Acı damarlarıma, beynime sinsice işliyor.
" Sıçrayarak yatağından uyandığında kan ter içinde mi kaldın? Saatine baktığın zaman saat gece yarısı mıydı...?"
Siyahın içinde hüzün ve acılarımla yüzleşmeye başlıyorum. Siyah beni delirtiyor. Ortalık ne zaman siyah'a bürünse hüzün yavaşca yanıma geliyor ve birden acıya dönüşüp şak diye ruhumun içine giriyor. Yaşadığım acı neydi? Her gece bıkmadan, usanmadan bunu sorguladım.
Kendimle, vicdanımla savaştım.
" Çığlık atıp kıvrandığın gecelerde kim vardı yanında? "
Ayrılıklar hep bana geceleri sızı getirdi. Geceler boyu aynı sancıları yaşadım. Bebeğim, evladım, diğer yanım...
Günler ayları kovaladı hâlâ çocuğumu göremedim. Şimdi yanımda olsa ona sarılıp uyusam, kokusunu hissetsem sadece bir geceliğine bile olsa. Çocuğumu yanımda görebilecek miyim?
Hayat buna izin verecek mi? Yoksa hayalden mi ibaret olacak...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE 1(Sen Hiç Çaresiz Kaldın Mı?) (Tamamlandı)
General FictionKadın, adamın zarif dokunuşlarına, kadife tonundaki sesine ve merhametli yüreğine aşık oldu. Ama adamın ruhunda beslediği canavarı göremedi....