-3- Biz

854 14 4
                                    

- Seni seviyorum.

+ ...

- Seni seviyorum?

+ Ben de seni ...

- Sıkıldım ben hadi eyvallah.

* * * * * * * * * * * 

Karnımın şişmesini istemediğim için çok fazla şey almamıştım. Selin'le masaya oturduğumuzda ondan ve herkesten erken bitirmiştim. Bizim okulun her zamanki hali işte beleş değil mi herkes doldurmuş tabakları. Selin uyuşuk uyuşuk tabağındakilerle uğraşırken hava almak için dışarı çıktım ve o kadar yer varken ben gidip çimlere oturdum. Etrafta kimse yoktu ve ben de çimlere uzandım. Açık havayı seviyordum. Uzun saçlarım her yere dağılmıştı ve eminimki Selin saçımı temizlerken yarım saat hakaret edecekti.

Düşüncelere dalmışken yanıma birinin uzandığını fark ettim. O tarafa döndüm ve gözlerini kapatıp gülümseyen Andaç'ı gördüm.

Andaç: Bana kızgın mısın?

Masal: Hayır tabiki de.

Andaç: Ben  yine düşünmeden bir sürü karar alıp her şeyi mahvettim.

Masal: Cidden seni anlıyorum. Senin için zor olmalı ama sonunda karar verebilmene sevindim.

Andaç: Aslında fark ettim de karar verememişim.

Masal: Nasıl yani?

Andaç: Ben sana aşık olmaktan korkuyorum ve bu yüzden senden uzak durmak istedim ama olmuyo senden uzak duramıyorum. Bana bi- biraz zaman versen? Eminim ki biz çok mutlu olabiliriz.

Masal: Anlıyorum demiştim ya... işte şimdi anlamıyorum. Ne yapmaya çalışıyosun Andaç!

Bu duyduklarım hoşuma gitmeliydi ama beni sinirlendirmişti. Hızlıca ayağı kalktım ve o da hemen kalktı. Gülmüyordu yani eski Andaç. Ve yine kırmızı ben. Ama bu sefer utangaçlıktan değil kızgınlıktan.

Masal: Ben senin kuklan değilim tamam mı. Evet ilk başta seni anlamaya çalıştım ama ben ne istersen onu yapamam! Ha ayrıca BİZ diye bir şey yok Andaç !

Hızlıca oradan uzaklaşırken ona olan sinirimi korumaya çalışıyordum ama bu pek mümkün değildi. ''Biz''. Ne kadar mükemmel. Ama bir o kadar da imkansız.

Otobüsün yanına gittim. Hocalara söyledikten sonra içeri girdim ve kulaklığımı alıp kendime gelmeye çalıştım. Ta ki koltuğumdaki notu görene kadar. Üzerindeki yazı benimkinden güzeldi ve Andaç'ın yazısıydı. Ben nöbetciyken geç kaldığı için derse girmemeye karar vermişti ve çantasını masaya bırakmıştı. Defterini karıştırmamam gerektiğini biliyorum ama sevgilisi var mı öğrenmeliydim.

Kağıt ikiye katlanmıştı. üstünde adım yazıyodu. Hemen açtım.

Biz varız. Sana bunu kanıtlıycam.


Aslında ne kadar inkar etsem de bu hoşuma gitmişti. Bir süre sonra herkes gelmiş ve otobüs harekete geçmişti.

Bir süre geçtikten sonra uyumuştum ve kulağımın altından enseme yayılan sıcak nefesle uyandım.

Andaç: Bak gördün mü bizim sayemizde beraber oturuyorlar.

Biz derken bilerek baskı yapmıştı. Neden bahsettiğini algılamaya çalışırken Meriç'la Selin'in beraber oturduklarını fark ettim. Selin utançtan kıpkırmızı olmuştu.

Masal: Farkındaysan uyumaya çalışıyorum.

Başımı tekrar cama dayamıştımki bi el yumuşakca boynuma yerleşip beni çekti. Şimdi Andaç'ın omzuna yaslanıyordum. Tam başımı omzundan çekerken buna engel oldu.

Andaç: Eğer böyle uyuycaksan seni rahat bırakırım.

O kadar halsiz hissediyordum ki ona cevap vermek yerine hareketsiz durdum. Bir  süre sonra koltukta biraz yayılıp başımı omzuna yerleştirdim. Oysa ben rahatsız olmıyım diye hareketsiz duruyordu.

Andaç beni uyandırdığı zaman otel gelmiştik ve herkes yavaş yavaş otobüsü boşaltıyodu. Dikkat ettim de Meriç'le Selin de onlardandı. Gözelirimle bir savaşa girmiştim. Ama sanırım kazanamadım.

Masal: Offf... 5 dk daha ya bak nolur 5 dkcık


Hala gözüm kapalı mırıldanırken aniden kendimi uçuyo gibi hissetmiştim. Andaç beni kucağına almıştı. Şu an uyku sersemi olmasaydım ona gösterirdim ama düşmemek için boynuna sarılmak tek çaremdi. 

Geziye gelmeden önce herkesin oda nosu belirlenmişti ve Andaç beni Selin'in yönlendirmeleriyle odaya getirip yatağa bıraktı.

Andaç: Masal?

Masal: ... hı?

Andaç: Sen kollarımdayken çok yakıştığımızı fark ettim. düşündümde biz mükemmel bir çiftiz.


Yine bize baskı yapmıştı. Ona boşta olan ayağımla tekme savurmakla yetindim. Gülerek odadan çıktı. Son zamanlarda fazla gülüyordu ve bu hoşuma gitmişti.

Uyandığımda Selin yoktu ama not bırakmıştı. '' Havuzdayız oraya gel. Ve Andaç haklı uykucunun tekisin '' yazıyordu. Off saat daha 8 di.  Yeşil bikinilerimi giydim. Üstüne beyaz bol bluz geçirdim. Aşağı indim ama o sırada mükemmel sakarlığımla bluzumu ağaca taktırdım ve yırtıldı.

2 saat Selin'in dalga geçişini dinledikten sonra beraber biraz yüzdük ama bu durum Andaç'ın pek hoşuna gitmemişti. Erkeklerin hepsine tek tek uyarı bakışı yolluyordu.

Meriç'in önerisiyle ilerideki kafe bara gidip içecek aldık. 

Bluzum yırlıtdığı için hala straplez bir bikiniyleydim. O sırada Andaç karımda durdu. Cidden sinirliydi. Bana bi tişört uzattı.  Kırmızı ve boldu. Onun tişörtü ! Hiç itiraz eder miyim? HAYIR. Seve seve giyerim. Tişörtü üstüme geçirdim ve mini elbise gibi durmuştu.

Andaç: Bak... Bu da bizim  tişörtümüz.

O önden ilerlerke ben onun taklidini yapıyordum ve aniden Buğra'ya tosladım. Bu benim 2 yıllık sevgilim. Beni aldatmıştı. Güya içkiliymiş.

Çarpmanın etkisiyle tam yere düşecekken beni tuttu ama şu an bizi görenler sarılıyo sanabilirdi. Mesela Andaç. 

Hızlıca Buğra'dan uzaklaştım ve bizimkilerin yanına gittim. Andaç burnundan soluyordu.

Andaç: O kimdi?

Masal: Seni ilgilendirmez.

Andaç: Sanırım haklısın... Biz yokuz!

Onun en basit bir şeyde benden vazgeçmesi ne kadar haklı olduğumu göstermiş oldu. O cidden pis egoistin teki. Yoksa ben  mi sınırları çok zorladım??

Medya -Andaç-

COOL SEVGİLİM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin